Elimde duran cam bardağın dibinde kalan sarı, parlak, kokteyli kafama diktikten sonra bardağı önümdeki tahta, rengarenk çiçeklerle süslenmiş masanın üzerine bıraktım. Çok sıkılmıştım. İlk bahar kutlamalarından küçüklüğümden beri nefret ederdim ama Doğa koruyucusu İris' in kızı olarak benim de bu kutlamada zorla da olsa bulunmam gerekiyordu. En azından bir kısmına kadar. Annem bu tarz kutlamalardan hiç hoşlanmadığımı bildiği için bir süre sonra yavaş yavaş sessiz bir köşeye çekilmemi çok sorun etmiyordu. Gidip gitmemek arasında karar vermeye çalışırken etrafımdaki neşeli peri kalabalığını inceledim. Hepsinin üzerlerinde şenlik için özenle diktikleri mükemmel, rengarenk kıyafetler vardı. Hepsi birbirleriyle yıllardır tanışıyormuşçasına dost gibi sohbet edip çekinmeden birbirleriyle eğlenebiliyorlardı. Bu benim ömrüm boyunca yapmayı başaramayacaklarım listesinde son sıralarda yer alıyordu. Tabi koruma büyüleri yapmayı öğrenmekten sonra. Annem her zaman bir gün doğanın enerjisini tam olarak benimseyip kullanmayı bir gün öğreneceğimi ve ondan daha iyi bir koruyucu olabileceğime inansa da gerçek buydu. Ben büyük bir umutsuz vakaydım. Artık doğayla aramda bir bağ olup olmadığından bile emin değildim. Doğa benim için hiçbir şey ifade etmezken annem için her şeydi. Doğa hayattı, Doğa güzellikti, Doğa canlılıktı ama benim için pislikten, ürkütücü canavarlardan ve cadılardan başka bir şey ifade etmiyordu.
'Onlara katılmaya ne dersin.' Duyduğum sesle irkilerek kafamda oluşan düşünce balonunun uçmasına izin verdim. Luciana tam karşımda durmuş kahverengi, parlak, büyük gözleriyle bana bakıyordu. Neyden bahsettiğini anlamak için etrafıma bakındım. Tabi ki de birazdan kutlama alanının büyük bir kısmını kaplayan haftalardır yapılmaya uğraşılan, bin bir çeşit çiçekle süslenmiş büyük gösterişli sahneye çıkış yapacak olan Melankolik Periler müzik grubu için oluşan büyük kalabalığı kastediyordu. Annem ses salınımını sağlamak için tüm gün boyunca uğraşmıştı. Ben bunu gücünü boşa harcamak olarak yorumluyordum. Kalabalığın arasında olan hiçbir perinin orada şarkılarını duyup sanatı içlerinde hissetmek için durduğunu sanmıyordum. Orada durmaktaki tek amaçları grubun 'Mükemmel derecede yakışıklı' üyelerini yakından görüp ağızlarının sularını akıtarak onları izlemekti. Gözlerimi devirerek merakla vereceğim cevabı bekleyen Luciana' ya baktım. Evrende görüp görebileceğiniz en tatlı insan olduğu için onu kırmamaya çalışarak cevap verdim.
'Bugün pek havamda değilim ama önerin için teşekkürler!' Onun bana hayran hayran bakışını gördüğümde içten bir şekilde gülümsedim. Cevabımı duyduktan sonra anlayışla kafasını sallayıp gülümsedikten sonra arkasından seslenerek onu çağıran iş arkadaşının yanına doğru beyaz, küçük kanatlarını çırparak yanımdan uzaklaştı. Kalemizin tüm çalışanları arasından birisini seçmek zorunda kalsam bir saniye bile düşünmeden Luciana derdim. Diğer çalışanların bana her zaman aşırı mesafeli ve soğuk davranmasının aksine Luciana yıllardır birlikte olduğum arkadaşım gibiydi ki gerçekten de doğduğumdan beri tanıyordum. Bugüne hazırlanmam için de o bana yardımcı olmuştu. Bir süre düşündükten sonra daha fazla bu gereksiz kutlamaya katlanamayacağıma karar vermiştim. Etrafa bakınarak peri kalabalığının arasında annemi bulmaya çalıştım. Biraz göz gezdirdikten sonra üzerindeki gösterişli kabarık, kollarından yere kadar uzanan tül parçaları olan, üst kısmı krem rengi, aşağıya doğru pembeleşen elbisesi sayesinde bulmam çok zor olmadı. Başka küçük bir masanın etrafında toplanmış iki periyle konuşuyordu. Üzerindeki gösterişli, mavi, gümüşümsü detaylarla bezenmiş kıyafetlerden ve buz mavisi, ışıldayan kanatlarından su krallığı Atlantis' ten geldiklerini belli ediyorlardı. Onlara selam vermek zorunda olduğum gerçeğinin gerginliğinin içimde oluşturduğu baskıyı yok saymaya çalışarak diğer perilerin arasından geçerek yanlarına doğru ilerlemeye başladım. Perilerden birkaç tanesi bana doğru bakıp gülümsediğine utançla gülümseyerek karşılık verdim. Dün yağmur yağdığı için hala daha hafif nemli olan çimlerin üzerine basarken tuhaf bir his vücuduma yayılıyordu. Yanlarına yaklaştığımda annem benim geldiğimi fark etti ve güzel gözleriyle çaktırmadan karşısında duran Atlantis Kralı ve Kraliçesini işaret ederek onlara selam vermemi hatırlattığında onlara doğru yaklaştım. Uzun boylu, geniş vücut yapısına sahip, saçlarının ve sakalının bazı kısımları beyazlamaya başlamış Atlantis kralı sıkmam için elini bana uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİTİK KALP
FantasíaDoğanın koruyucusu baş per Iris bir gün gizemli bir şekilde ortadan kaybolur. Hayatını kalelerinin içerisinde hiçbir şeyden haberdar olmadan geçiren Iris'in kızı Aurora annesini bulup halkını korumak zorundadır.