𝐒𝐀𝐔𝐃𝐀𝐃𝐄 [𝐾𝑖𝑏𝑢𝑡𝑠𝑢𝑗𝑖 𝑀𝑢𝑧𝑎𝑛]

☾︎6☽︎

çok az oy geldiği için 10 oy oldugunda yeni bolum atmaya karar verdim <333

_______________________________

Douma sesli bir şekilde iç geçirdi. Kucağında bir tanrıça taşıdığı gerçeği ona çılgınca geliyordu. Rengarenk gözleri yavaşça Yuki'nin yüzünü santim santim incelemeye başlamıştı. Kusursuz kelimesini şu ana kadar lordu ile bağdaştırmasına rağmen Yuki'yi gördükten, kızın tenine değdikten sonra kusursuzluk kavramının ana kaynağının o olduğuna inanmaya başlamıştı.

Acaba tadı nasıldır? diye düşündü içten içe. Ona hiçbir zarar veremezdi. Bunun sebebi lordundan korkmaktan çok böylesine güzel ve nazik bir varlığın mükemmeliyetini bozmak Douma'nın kişiliğine tamamen ters geliyor olmasıydı.

Yavaşça kızın boynuna doğru eğilip, bembeyaz kusursuz gerdanını koklamaya başladı. Yüzüne doğru biraz daha ilerleyerek koklamaya devam etti.

Hayatı boyunca böyle inanılmaz bir koku duymadığını düşündü. Sanki ciğerleri okyanus sularıyla dolup taşmış, Sibirya'nın en keskin rüzgarlarıyla çevrelenmişti. Kendini bir kuşmuş gibi hissediyordu. O güzel kokuya, oksijeninin yerini alan kokuya tamamen bağlanmış gibiydi.

Kızın yüzünden birkaç santim uzaktayken soğuk dudaklarını Yuki'nin göz kapaklarına, alnına, burnuna, yanaklarına ve en sonunda solgun dudaklarına değdirdi.

Belki de Lord Muzan, ondan sıkılır ve bana verir?

Burnuyla kızın yanağını okşadı. Yuki'yi bu kadar beğenmiş olduğuna inanamıyordu. Sanki ona muhtaçmış gibi bir yük vardı omuzlarında.

Yuki'yi tek parça halinde Lord Muzan'ın inine sokarken içinden lanetler okudu. Yuki'ye sahip olma duygusu içini oldukça güçlü bir hırsla doldurmuştu. Ancak canındna olmak istemediğinden şimdilik görmezden gelecekti.

Kızı rastgele bir odaya soktuktan sonra yer yatağına yatırıp yanı başına oturdu. Dizlerini göğsüne çekip başını onlara yaslayarak Yuki'nin uyuyan silüetini izlemeye başladı. İçi uzun zamandan sonra ilk defa huzurla dolmuştu. Düz bir çizgi halinde olan dudakları istemsizce yukarı kıvrılmıştı.

Yuki ile insan avlamaya gittiklerini hayal ediyordu. O insanları avlarken Yuki'nin etrafta koşuşturup acıdan ve nefretten zevk aldığı seneryolar zihninin içinde dört dönüyordu.

Uzanıp kızın elini avcunun içine aldı. Yuki uzun sayılmazdı, haliyle uzuvları da onunla doğru orantılı olarak küçüklerdi ve bu onu Douma'nın tam olarak zıttı yapıyordu.

Eli, iblisin avcunun içinde ufacık kalmıştı. Douma dudaklarını dişledi. Neredeyse, kıza bu ufaklığından dolayı acıyacaktı.

Hep benimle kalsan, seni her şeyden ve herkesten korurdum.

Elini tekrar ileriye uzatıp kızın saçlarını düzeltmeye başladı. İpek gibi yumuşacık beyaz saçları, iblisin uzun kemikli parmaklarının arasından cüretkarca sıyrılıp adeta dalgalanıyordu.

Tam kızın yüzüne dokunacağı sırada Yuki'nin göz kapakları titreşmeye başlamıştı. Douma korkuyla elini geri çekti. Tanrıçadan ölesiye çekiniyordu. Kendini biraz daha geriye ittirdi.