11. HAYEL

47 9 39
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Ahu'nun anlatımıyla)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Ahu'nun anlatımıyla)

İstenilmeyenlere...

Kurduğum kronometrenin dört saati göstermesiyle kalemimi bıraktım. Dört saattir ara vermeden ders çalışıyordum ve elim şuan iflas etmişti. Tabi bu ders çalışmama Tarık'ı da alet ediyordum. Şikayetçi olsa da bir şekilde katlanıyordu.

Bana koyun gibi bakmaya başlayınca, hem onu kıramayacağım hem de acıktığım için kütüphaneden çıkmayı kabul ettim. Bugün yedi saat çalışmıştım. Yeti̇mhaneye gidince de üç saat çalışır programımı tamamlardım.

Kütüphaneden çıkınca Tarık anında konuştu, "Yarabbi şükür."

Tepkisine kıkırdadım, "Aşkım biliyorum sıkıldın ama zorundayız yani. Daha mimar olacağız biz."

"Yo, kim sıkılmış." deyince gülerek yanağını öptüm.

"Yemek yiyelim mi?"

"Yemek yiyelim mi?"

Aynı anda söylediğimiz şeye yine aynı anda kahkaha atmaya başladık. Elini tuttuğum da yakınlarda olan bir alışveriş merkezine doğru yürümeye başladık.

Tarık tuttuğum elimi havaya kaldırarak baktı, "Ders çalışmaktan elleri kızarmış kıyamam." dedi elimin üstüne bir öpücük bırakarak.

Gülerek, ellerimizi indirdim, "Sanki seninkiler farklı." dediğimde bir şey demeden gülümsedi.

İki menü sipariş ederek onlar yemekleri hazırlarken biz, bir masaya oturup beklemeye başladık. Telefonumu açarak biraz dolaşacağım sırada galeriye girdim. Geri çıkacağım sırada Tarık'ın sesiyle ellerim telefonun üzerinde duraksadı, "Onlar kim?"

"Kim kim?" dedim etrafa bakarak.

"Telefonundakileri diyorum canım."

Galerime baktığımda gördüğüm fotoğrafla yüzüme buruk bir tebessüm ekledim. "Bunlar mı?" dedim bir fotoğrafı göstererek.

KARANLIK 2 (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin