The Jeon's / Jikook One Shot (M)

The Jeon's

Merhaba, nasılsınız?

Yine bir one shot ile geldim. Konusu bu sefer biraz daha ağır, bdsm sevmiyorsanız lütfen okumayın.

Jeon Jimin 27 yaşında
Mafya ve Jeon Jungkook ile evli

Jeon Jungkook 28 yaşında
Mafya ve Jeon Jimin ile evli

Fem Jimin
Bdsm
Gun play
Dirty talk
Övkü kinki 
Bunları göz önünde bulundurarak okuyun.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar.

•••

Pembe lamborghini'sini şirketin önünde durdurduktan sonra çantasını alıp, arabadan indi. Yüzüne en sahici ve tehlikeli gülümsemesini kondurup anahtarı vale'ye verdi.

Uzun ve zarif adımlarıyla şirkete girdiğinde dört koruma birden peşine düşerken çalışanların hayran bakışlarına karşı yüzündeki silinmeyen gülüşüyle ve onlara başıyla selam verdi.

Güzelliği, feminenliği, tehlikeli ve dokunulmaz olması yıllar geçsede çalışanlar tarafından dikkat çekerdi. Eh, o dikkat çekmeyi ve bakışların kendi üzerinde olmasını severdi. Bu şekilde avlarını kendine çeker, düşmanlarını etkisine alır, onları dumanlı aurasıyla zehirleyebilirdi.

Jeon Jimin. Jeon Jungkook'un biricik eşi.

Üzerinde siyah mini elbisesi, chanel çantası, kırmızı saçları, kırmızı dudakları ve buğulu göz makyajı, taktığı mücevherleri ve giydiği topuklu ayakkabılarıyla çok seksi gözüküyordu.

"Hoş geldiniz Bay Jeon."

"Hoş buldum~"

Çalışana nâzikçe gülümsedi ve korumaların önderliğinde asansöre bindi. Burası her ne kadar bir şirket gibi gözüksede öyle değildi, yatırım şirketi adı altında silah kaçakçılığı yaptıkları yerdi. Ve çoğu pis işleri burada dönerdi.

Korumalar Jimin'in 3 adım gerisinde duruyordu. Yaklaşmaya izinleri yoktu ve eğer Jimin nefeslerini ensesinde hissederse öleceklerini biliyorlardı.

Asansörden indiğinde topuklarının tıkırtısı tüm koridor da yankılanırken kendinden emin adımları ve güçlü duruşuyla eşinin odasına girdi ve oda'daki korumlara alaycı bir gülümseme bahşetti, kendisini gördüklerini için Tanrı'ya minnet duymaları gerekiyordu.

Gözleri eşini bulduğunda kocaman gülümsedi ve ona doğru ilerledi. "Honey~"

"Güzelim."

Giydiği kısa, oldukça dekolteli mini elbisesiyle eşinin kucağına oturdu. Minik elbisesi tatlı kıçını kapatamamıştı. Müstehcen yerleri belli oluyordu. Yerine iyice yerleştikten sonra oda'da ki korumalara kısa bir bakış attı. Biraz kaos ve de kan istiyordu. Kırmızı dudaklarını yaladı ve ince dudaklara sesli bir öpücük kondurdu. Eşi anlasın istiyordu.

Jungkook, eşinin etkisine girmeden önce oda'da ki korumalardan birinin eşinin kalçasına baktığını gördüğünde sinirle doldu. Boynunda ki damarlar kendini belli ederken avuçları kan için kaşınıyordu.

"Neye bakıyorsun sen?"

Sesi öyle korkutucu ve derinden çıkmıştı ki, oda'dakilerin sertçe yutkunuşları duyulmuştu.

"B-Bay Jeon, ben.."

Jungkook direkt belindeki silahı çıkardı, tetiği çekti ve, "Aciz ruhunu ben affetmiyorum, Tanrı affetsin," diyerek adamın alnından vurdu.

Kimse eşinin tatlı kıçına bakamazdı, eğer bakan olursa canını alırdı.

"Oh, bu yaptığın çok ayıp kook~ yaşamasına izin vermeliydin," diyerek güldü Jimin. Jungkook'un elindeki silahı aldı ve bu sefer diğer adamı vurdu.