Bölüm 13 // "Zaman?"

1.4K 57 9
                                    

Bölüm şarkısı; Piiz-Vazgeç gönül.

*5 Ay Sonra*

Devrim

Kollarımı sardığım Mavi'nin omzuna gömdüm başımı.
Kokusunu derince içime çektim. Sanki kokusu cennetten, Dünya'ya bir çatlaktan sızarmış gibi büyülüydü.
Dudaklarımı omzuna, oradan boynuna, oradansa dudaklarına sürttüm.
Fazla uyumaktan şişmiş gözlerini afallayarak açtı ve bana daha sıkı sarıldı.
"Günaydın hüzün bakışlım."
"Günaydın." Dedi kendine gelmemiş sesiyle.
Gülümsedim.
"Hadi yıka elini-yüzünü, kahvaltı edelim." Diyerek yataktan kalktım. Nil'in odasının kapısını tıklatıp içeri girdiğimde oda bomboştu. Aynada ki notu alıp okudum.
"Zaman her şeyi geçirirmiş canımın içi. Belki gittiğim yerde seni de geçirir benden. Hoşçakal."
Gözlerim dolarken tırnaklarımı ellerime geçirdim.
İçimde kalan son duyguların da çürüdüğünü hissettim.
Boğazımı delip geçen çığlık, son isyanımdı belki de.
Zihnim, aklım buz tutmuştu. Tırnaklarımla parçaladım yüzümü. Mavi geldi sonra, yanaştı, sardı kollarını.
Kalbimde baş kaldıran acı, tüm bedenimi ele geçirmişti sanki.
Gözlerimi yumdum, yine Mavi'nin yanında uyanmayı, bunların rüyadan ibaret olmasını umdum.
Ama rüya değildi.
Hıçkırıklar çıktı boğazımdan, çıkarken yırttılar sanki her bir yerimi.
Yapamaz, dedim içimden. Gelir o, bırakmaz beni.
Gelirdi değil mi? Mutfaktan çıkacaktı şimdi, şaka yaptım canımın içi, diyecekti. Değil mi?
Gelmedi.
Dönmedi.
Ayaklandım yerimden, yatağına oturdum Nil'in, yastığına sarıldım hıçkırıklarla ağlarken.
Sonra minik bir defter çarptı gözüme, yastığın altında kalan.
Tarihi 2011'di.
İlk sayfasını açtım önce.

Merhaba Rim.
Eğer şuan bu defteri okuyorsan, bir şeyler ters gidiyor demektir.
Sana olan saplantılı aşkımdan haberdarsındır demektir.
Belki kendimi parçalarcasına ağlıyorumdur, belki de odada yokumdur.
Neyse işte.
Bu defterin her gün bir sayfasını oku.
Seni çok seviyorum her şeyim.

Gözlerim doldu yine, ağlamam güçlendi.
Güçsüz parmaklarım ve kanımla renklenmiş tırnaklarıma çevirdim sayfayı.

30/12/11

Hey, selam Devrim.
Şuan karşımda oturmuş, ışıklı yılbaşı şapkan, kalın eşofmanın, çatılmış kaşlarınla playstationda ki adamı dövüyorsun.
Bu hallerin fazla tatlı.
Sen hep tatlısın zaten.

O gece canlandı zihnimde. Oonunla ettiğimiz aptal danslar, şakalaşmalarımız..
Ağlamam güçlendi.

Çok korkuyorum ben.
Ya birini bulursan?
Ya yine o baba demeye bin şahit gereken adamla karşılaşırsan?
Ya yine alırsan o aptal beyaz tozları?

Tek bir dileğim var bu gece için;
N'olur beni sev, n'olur..

Hey, merhaba okurlar.
Yine bok gibi hisseden yazarınızdan, yine bir bölüm.
Yazarken tüm o acıyı iliklerime kadar hissettim.
Sizleri seviyorum, bol yorum lütfen.
Bir daha ki bölüme kadar, hoşçakalın.

Renkli Ruhlar~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin