Sınıfa girdiği ilk andan itibaren tüm dikkatimi üzerine çekmişti. Ne bu kadar dikkatimi çekti bilmiyorum. Küt kesilmiş saçları mı yoksa gözleri mi? Veya sınıftakilere dalga konusu olacak gökkuşaklı büyük anahtarlığı mı? Neyse, en baştan başlayayım.
"Merhaba, arkadaşlar. Ben yeni öğrenci temsilciniz Esra. Evet, biliyorum. İki ay geçti ve ben daha yeni tanıtıyorum kendimi. Kusuruma bakmayın." Birkaç sahte kahkaha... "Hepinizle tek tek tanışmak istiyorum. Ama süremiz kısıtlı. Bu yüzden, hızlıca tanışalım. Cam tarafından başlayalım sizlere de uygunsa." Tam o anda kapı çaldı ve içeri o girdi. Tüm dikkatimi üzerine çeken kız.
"Geç kaldığım için özür dilerim." dedi ve cam tarafından en öne geçti. Yani benim yanıma. Yüzü çok tanıdık geliyordu. Sesi de.
"Eh, madem geç kaldın, senden başlayalım. Tanıt kendini." Yavaşça yeni oturduğu yerden kalktı ve kendini tanıtmaya başladı.
"Ben İris Yıldız. İstanbul doğumluyum. Başakşehir'de oturuyorum. Müzik dinlemeyi ve resim çizmeyi seviyorum. Başka ne söylemem gerek?" Hiçbir şey, hiçbir şey... Söylediği şeyler bana yetmişti bile. Hızla başımı cama doğru çevirdim.
Aynı üniversitede aynı bölümü kazanma ihtimalimiz bu kadar mı yüksekti gerçekten?
Geçen yıl ki ürkekliğinden eser yoktu. O korkak bakışları kaybolmuştu. Şimdi kendinden emin bir duruşu ve parlak gözleri vardı. "Lütfen beni hatırlamasın." Dileğimi durmaksızın sıralarken Esra;
"Bu kadarı yeterli. Sıradaki." deyince sessizce ayağa kalktım.
"Ben Bulut Akar. Ben de Başakşehir'de oturuyorum." Kalktığım sessizlikle oturdum yerime. O sırada, İris hafifçe öksürerek bana doğru döndü.
"Dünya küçük. Değil mi?" Hatırlıyordu. Unutmamıştı. O olanları unutamazdı zaten. Gülümseyerek;
"Evet, öyle." dedim.
"Eeee, arkadaşların nasıl? Hala birilerine saldırıyorlar mı?" Sesindeki imayı anlamamak imkansızdı.
"İyiler ve hayır, saldırmıyorlar." Biraz durduktan sonra acı acı güldü.
"Son olmuş olmam iyi haber o halde."
"Ah, şey, sanırım." Bir şey söylemeden önüne döndü. Biraz sonra tekrar konuşmaya başladı.
"Neyse, ben sana bir şey soracaktım."
"Evet?"
"Çıkışta bana okulun kafesini gösterir misin? Yeni öğrenci olmanın zorluğu işte. Biliyorsun."
"Tabi, tabi gösteririm." Memnunca gülümseyerek önüne döndü.
Bir insanın nasıl her şeyi değişebilirdi ki? Hem de bir yılda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Bir "Arkadaş"
Teen Fiction"Geçen yıl ki ürkekliğinden eser yoktu. O korkak bakışları kaybolmuştu. Şimdi kendinden emin bir duruşu ve parlak gözleri vardı."