🩸8

87 18 24
                                    


Taehyung şiddetli bir bağ ağrısı ile uyanmıştı sabaha. Bir süre boş gözlerle etrafa bakındı ve başını ovuşturarak kendisine gelmeyi bekledi.  Yavaş yavaş görüşü netleşince kalktı ve soğuk suyla yüzünü yıkadı. Ardından kahve yapmak için mutfağa geçti. Baş ağrısı o kadar şiddetliydi ki dünü, eve nasıl geldiğini düşünemiyordu bile. Üstelik kıyafetlerinin değiştirildiğinin farkında bile değildi. 

Kısa bir süre sonra kahvesini yaptıktan sonra odasına geri çıktı. Kahvesini yudumlarken yatağa geri oturmuştu ki komodinde duran kağıt ilgisini çekti. Güzel bir el yazısı ile yazılmış bir nottu bu.

'Gece kendini bile hatırlayamayacak durumda olduğun için eve getirdim seni. Kendi üzerine de kusunca değiştirmek zorunda kaldım ama endişelenme başka bir şey olmadı. Kalktığında ilk işin kahve içmek olmasın.' -JM

Taehyung şaşkınlıkla kağıdı yerine geri bıraktı ve son cümleye kıkırdadı. Çünkü aynen kahveyle başlamıştı. Sonrasında da utançla kıvrandı. JM'nin kim olduğunu biliyordu. Dün gece hatırındaydı. Neredeyse hiç sohbeti olmadığı ve çalışanının abisi bütün gece onunla uğraşmıştı. Kendini aşırı rezil hissediyordu. Kahveyi bırakıp yuvarlandı yatakta. Üstünü çıkarmıştı Jimin. Sarılmıştı birde Jimin'e! 

Yoongi'ye sorması gereken bir hesap vardı. Onu nasıl yalnız bırakabilirdi? 

Düşüncelerde boğulması baş ağrısını daha da arttırırken Taehyung, rezilliğine sövmeye devam ediyordu.

***

Hoseok bütün gün odasından çıkmamış, dün gece eline tutuşturulan numara ile bakışıyordu. İlkin ne grubu olduğunu anlamasa da sonrasında avcılık olduğunu anlamıştı. Kendisi bile vampirken şu durumda onlara katılması büyük aptallık olurdu. Fakat bir yandan o karanlıkta bile parlayan gözlerinin ilgisini çekmesi de araması için bir sebep gibi geliyordu.  

Kağıdı odanın diğer ucuna fırlattı ve odadan çıktı. Biraz daha son günlerde yaşananları düşünmeye devam ederse boğulacaktı.

Jimin'in işe Hyunjin'in de kafeye gittiğini biliyordu. Jimin gitmeden önce uğramıştı odasına. Fakat Yeji ve Namjoondan haberi yoktu. 

Yavaşça evde gezinirken birden karşısına çıkan Yeji ile ürktü ve geri çekildi.

-Ay özür dilerim korkuttum mu?

-Yok, birden karşıma çıkınca şey oldu.

Yeji dediğine kıkırdarken Hoseok Yeji'nin elindeki içi kan dolu bardağı gördü ve öğürür gibi oldu. Hala alışamamıştı.

-Ah yenidoğan klişesi...

Kardeşi Hyunjinden alışkın olduğu bu durumu yadsımadı ve bardağı bırakarak Hoseok'u çekiştirdi, koltuğa oturttu. Onunla biraz sohbet etmek ve alışma sürecini hızlandırmak istiyordu.

-Bak Hoseok, şu an her şey sana o kadar kötü ve katlanılmaz geliyor ki... Çünkü senin isteğin dışı oldu ve bambaşka bir varlığa dönüştün.

Biraz elindeki bardakla oynadı. Aklına eski zamanlar gelmişti...

-Alışman uzun sürebilir, çok uzun bir süre nefret etmeye devam edebilirsin. Ama sorun şu ki bu nefret sadece sana zarar verir ve hayatını cehenneme dönüştürür.

Hoseok onu pür dikkat dinliyor. İğrenç kan kokusu yokmuş gibi davranmaya çalışıyordu.

-Jimin bizim öz abimiz değil. Ben vampire dönüştükten sonra çok zor bir durumdayken yardım eli uzatmıştı bize. Ben kolay atlatsam  da ikizim için aynı şey geçerli değil maalesef. Çünkü o Jimin bizi kurtardıktan bir süre sonra sana benzer şekilde bu duruma mazur kalmıştı. Onun etkisini hala atlatamadı. Zaman zaman atakları tutabiliyor ve ayak uyduramıyor.

-Hoseok, Jimin göründüğünden daha yumuşak kalpli ve senin için de elinden geleni yapacak, buna eminim. Lütfen sende kendin için bir şeyler yap. Önceden ne yapıyorsan yapmaya devam et mesela. Bu senin iyileşmene öncülük eder. İnan bu vampirlik durumu o kadar da kötü değil.

Hoseok son cümleyi parmakları ile tırnak işareti ile söyleyen kıza kıkırdadı. O cidden haklıydı. Dansa geri dönmeliydi belki de.

-Teşekkür ederim Yeji. Tavsiyene uyacağım. Jimin öz abin olmasa bile ona o kadar benziyorsun ki hayran kaldım ikinize de.

Yeji gururla gülümsedi. İdolü olan abisine benzetilmek hoşuna gitmişti.

***

Taehyung, bugün ekstra dolu olan kafede Hyunjin'e ve Mina'ya yardım ediyordu fakat kafası o kadar doluydu ki müşteri siparişini iki kere söylemek zorunda kalıyordu. Mina bu durumu fark edince Hyunjin'i dürtmüş ve patronunu göstermişti.  Mina kasa da olduğu için bir şey yapamayabilirdi ama Hyunjin Taehyung'u kenara çekerek en azından öğrenebilirdi bir şeyler.

Hyunjin durumu hemen çakarak siparişi almış ve arka tarafa geçen hyungunu tişörtünden çekerek durdurdu.

-Hyung sen iyi misin?

Taehyung bir an ne diyeceğini bilemedi. Ağabeyini düşünüyordum, dün ki rezil oluşumu falan, diyemezdi. Bir an dün geceyi biliyor mu acaba düşündü. O da bardaydı çünkü. Bu onu utandırırken karşısındaki çocuğu çok beklettiğini fark etti ve boğazını temizleyerek cevaplandırdı sorusunu.

-İyiyim endişelenecek bir şey yok. Dünden kalmayım sadece.

-Sen geç içeri hyung. Ben sana kahve getireyim.

Taehyung'un aklına notta yazan şey gelince gülümsemeden edemedi. Sonra verdi tepkinin farkına varınca hemen düzeldi.

Kahve içme demesinin sebebi tabiki boş mideye kafeinin zararı olmasıydı. Ve bu Jimin'in onu düşündüğünün göstergesiydi. 

Kim olsa aynısını yapardı. Kahvenin bu zararını bilmeyen yok diye geçirdi içinden ve Hyunjin'in yönlendirmesiyle odasına geçti. İyice bulanmıştı kafası.

Bir daha asla bu kadar içmeyecek ve rezil olmayacaktı.

Hyunjin hemen hafif acı kahve yaparak Taehyung'a getirdi ve işinin başına döndü. Son zamanlar kendini daha iyi hissediyordu, tabii birkaç atak dışında. 

İkizine ve Jimin'e gerçekten çok minnettardı. O ikisi olmasa iyileşemez aksi için de uğraşmazdı. Kendinden ümidini kesmişti çünkü.
Birde Felix vardı, sürekli Jimin'e sataşan ama kendisi hastalandığında gelip kedi gibi yanına kıvrılan...

Derdini çözememişti o çocuğun. Dong hyun yüzünden mi yanaşmaya çalışıyor yoksa gerçekten hoşlanıyor muydu? Galiba bu soruyu asla öğrenemeyecekti.

***

Merhabaaaa neredeyse 9 ay olmuş. Farkında bile değildim.

Umuyorum ki eski aktifliğinizle gelir ve yorumlar yapar oy atarsınız. (sizce yan karakterleri daha az mı yazmalı mıyım? İyi mi?)

Yazmayi cidden özledim fakat vaktim olmuyor. İnşallah yazın bol bol burada olacağım. 

Uzatmak isterdim ama yazı akmadı bir türlü bende daha fazla kasmak istemedim. 

Inş diğer bölüm bol vminli ve uzun olur. Yan karakterlerinden hayatından kesit koymam gerektiği için çok vmin olmadı. Bir de akışına yazdığım için tam olrk su olaylar olacak diyemiyorum ama artık olaylara giriş yapmamız lazım. 
Ben pek kaos yazamıyorum ama deneyeceğim bakalım

öpüldünüzzz

öpüldünüzzz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
My neighbor is a vampireWhere stories live. Discover now