8-Olaylı Alışveriş

371 45 15
                                    


*******

Saat 2'ye geliyordu ve ben neredeyse 20 dakikadır Asyayı dışarı çıkıp kıyafet almaya ikna etmeye çalışıyordum. Ama o 'yok edemiyorum' 'yorgunum' diyerek istemiyordu. Onunla 13 saatlik uçak yolculuğumuzun 10 saatin de uyusak da - o uyumuş, ben dizi izlemiştim- geriye kalan 3 saate onun hakkında birkaç şey fark etmiştim.

1- Uçaktan acayip korkmuştu başlarda. Ama sonra alışmıştı. Yani fobisi yok, ilk kez biniyor.

2-Mor rengi seviyor. Çünkü etrafımızdan geçen birkaç kişi mor kıyafet giymişti ve o hepsine utanmadan iltifatlar etmişti. Tamam ayıp bir şey değil ama bir saat ayrı ayrı 5 kişinin mor kıyafet,ayakkabı , çantasına övgüler atmıştı.

3- Çok yemek seçmese de patlıcan sevmiyor ve pizzaya bayılıyor. Mısırlı olanı. Ve aynı zamanda vişne suyuna da aşık.

"Vişne suyu,yanında da pizza yeriz. Mısırlı olandan." dediğimde gözlerinin parladığına emimin.

''Cidden mi?'' dediğinde kafamı evet anlamında salladım. Neredeyse uçarak ayağa kalktığında istediğime ulaşmış bir şekilde gülümsedim. Zaten üzerimizdekiler dışında kıyafetimiz olmadığından hazırlanmadan hemen çıktık. Yarım saat önce çağırdığım şoförün geldiğini gördüğümde Asya'ya orayı işaret ettim. 20 dakikalık bir araba yolculuğundan sonra buranın bilinen bir markalarından olan bir mağazaya geldiğimizde arabadan indik.

''Bizi oraya almayacaklar'' dedi Asya emin bir şekilde. Üzerimize baktığımda haklı olabileceğini gördüm.

''Karşında ki bu mükemmel şahsiyet halleder bir şekilde. Merak etme yani güzelim'' dediğimde mağazaya baya yaklaşmıştık. Bu mağazanın sorumlusu olduğunu düşündüğüm kadın öne çıktı ve ikimize ciddi ciddi kınayarak baktı. Yanımda Asya olmasa o bakışları ona sokarım sokmasına da... Japonca konuşmaya başladı.

''Birine mi bakmıştınız'' diye sordu. Asya'ya yan gözle baktığımda boş boş etrafa baktığını gördüm. ''Yooo kıyafet alacaktık.''dedim rahat ve dalgalı sesimle.

''Size uygun bir yer olduğumuzu sanmıyorum.''dediğinde Asya'ya öyle bir baktı ki bir adım atıp tam ağzını yüzünü dağıtma isteğiyle doldum. Fakat bana gerek kalmadan Asya beni kolumdan tutup olduğum yerde durdurdu. Ve hiç beklemediğim bir şekilde Japonca konuşmaya başladı.

"Ona da zahmet olmayacaksa biz karar verelim." dedi ve kadını siklemeden beni de bileğimden tutarak mağazaya soktu. Hani var ya bir şarkı... This my girl diye bir şarkı. Şuan tam olarak THİS MY GİRLLLLL.

İçeri girdiğimizde gülümseyerek konuştum. "Bizim sarışının marifetleri de bitmiyor." dediğimde o sert hali saniyesin de kaybolurken utangaç şekilde gülümsedi. Etrafıma baktım ve mor kıyafetlerin olduğu yere doğru yürüdüğümde şaşırdığına emindim.

Neşeli bir ses ile konuştu. "Ay, biliyor musun çok severim bende mor rengini." dediğinde "Biliyorum." karşılık vermiştim. Gözleri şaşkın bir şekilde  bana döndüğünde "Nereden biliyorsun'' demişti.

"Gözlem diyelim'' dedim ve" Onu boşver de hangisini istersin"diye devam ettim.

Hayatında ilk defa görüyor gibi heyecanla etrafına baktı. Gözleri bir bluz da durduğunda eline aldı ve bana gösterdi.

Yolculuk gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin