14|Hiç Bu Kadar Ağlamamıştım

316 35 20
                                    

"Siktim belanı, Min Yoongi!" Hyunjin ve Jeongin, aynı anda bağırmışlardı. Bizim eve gelmiş, odamda oturuyorduk. JiHyun ve ben, yatakta oturmuş, sinirle etrafta dönen Jeongin ve Hyunjin'e bakıyorduk.

"Sakin olu-"

"JiHyun, tanrı aşkına nasıl sakin olalım?" JiHyun omuz silkmiş, sırıtıp konuşmuştu.

"Siz arka odaya geçin, sakinleşirsini-"

"Kes sesini!" Çift aynı anda sinirle bağırınca, kardeşimi kendime çekip kollarımın arasına aldım. Saçlarını okşayıp söylendim.

"Susun lan piçler, ne diye yükleniyorsunuz kardeşime?"

"Başladı yine, bizim meymenetsiz." Hyunjin elini havada sallamış, söylenip sevgilisini belinden kendine çekmişti.

"Çok ağır konuştu hakkında, dayanamadım geçirdim bir tane." Jeongin kıkırdadı,

"Sadece bir tane mi?" Hyunjin tebessüm etti, kafasını iki yana sallayıp dudak büzdü.

"Bilmem ki..." Jeongin, Hyunjin'in dudağına kelebek öpücükleri kondurmaya başlayınca, "İğrenç." der gibi bir ifade takındım.

"Iyy, gidin aşkınızı ötede yaşayın!" 32 diş sırıttım ve elimi havada salladım.

Ertesi sabah, yerde yatan Jeongin ile Hyunjin ve kolumun altında uyuyan JiHyun ile karşılaştım. Kıkırdayıp sakince kolumu, JiHyun'un altından çektim. Tuvalete girip yüzüme biraz su çarptım, dişlerimi de fırçayıp tuvaletten ayrıldım. Odama geri gidince, belini tutarak doğrulan Hyunjin ile göz göze geldim.

"Ah Hyun, günaydın!" Hyunjin gülümseyip beni yanıtladı.

"Günaydın!" Hyunjin'in bağırışı herkesi kaldırmıştı, klasik bir günaydın faslından sonra herkes dağıldı.

Evdeki 2 tuvaletin, 2si birden doldu. Ben zaten girdiğim için rahatça mutfağa geçtim. Tuvaletlerin kapılmış olduğunu gören Jeongin, oflaya puflaya yanıma geldi.

"Hyung ya! Tüm tuvaletler kapıldı, sona kaldım..." Kıkırdayıp Jeongin'e döndüm, saçlarını karıştırıp konuştum.

"Boşver, çıkarlar şimdi. Bu arada, hazır cumartesi günündeyiz. Bir yerlere mi gitsek?" Jeongin gülümsedi.

"Olur tabii, gidelim. Hem kafa dağıtırız."

"Nere gidiyoruz?" JiHyun saçlarını kurulayarak mutfağa girdi.

"Ne ara yıkandın sen?"

"Yıkandım işte, siz soruma cevap verin!" Jeongin kıkırdadı.

"Ben lavaboya gidiyorum, Jimin cevaplar seni." Koşarak mutfaktan çıktı ve beni JiHyun ile başbaşa bıraktı.

"Daha tam karar vermedik, gideceğiz bir yerle. Kahvaltı yaparken konuşuruz." JiHyun kafasını olumlu anlamda sallayıp, bana yardım etmeye başladı.

Kahvaltıyı ve masayı hazırladıktan sonra, herkes mutfağa toplanınca masaya oturduk. Kahvaltı yaparken, sinemaya gitmeye karar kıldık. Sonrasında piknik yapacak, oradan da lunaparka geçecektik.

Herkes yemeğini yedi, hazırlandı ve kapıya geldi. Evden ayrılıp metroya doğru gittik, metroda hangi sinema sahile en yakın onu konuştuk.

"Bizim evin dibinde bir Avm var, içinde sinema falan var. Sahilin dibinde, ayrıca sahilde büyük bir lunapark var. Oraya gidelim." Hyunjin sözünün bitirince, hepimiz onu onayladık.

Metrodan indikten sonra, yakın mesafedeki sinemaya gittik. Avatar filmini görünce, hızla ona 4 bilet aldık. Filmi sırası olaysız geçmişti, herkes keyifle filmi izlemiş, film bitiminde hemen yorum yapmaya başlamıştı.

"Hop hop, yorumlarınızı pikniğe saklayın!" Kıkırdayıp JiHyun'u yanıtladım.

"Velet haklı, piknikte bön bön birbirimize bakarız sonra."

"Pardon pardon, nereden velet oluyorum ben?"

"Veletsin oğlum!" Hyunjin beni onaylayınca, JiHyun ile Hyunjin laf dalaşına girmişti.

"Susun bence." Jeongin konuşunca ikisi de susmuş, sakince kalkıp sinema çıkışına doğru giden Jeongin'e yönelmişlerdi. Ben de peşlerinden gidip kolumu, Jeongin'in omzuna bıraktım.

--

Örtüyü kumsalda rastgele bir yere sermiş, piknik sepetinin içinden malzemeleri çıkarmaya başlamıştık. Tüm yiyecek içecekleri yerleştirmiş, malzemeleri de yana koymuştuk.

"Bugün... Neden... Neden bu kadar huzurlu?" Jeongin ağzına tıkıştırdığı kek dilimi ile zar zor konuştu.

"Sevgilim, ağzını şu kadar doldurmasana!" Hyunjin bağırmış, hızlıca Jeongin'in üstüne atılmıştı.

"Ay, dur be! Düşeceğim şimdi!" JiHyun, kahkaha atarak konuştu.

"Sizi böyle görmek garip, normalde hep sinirli olursunuz."

"Hah, hepsi o sikik Min Yoongi'nin suçu!" Hyunjin omuz silkip konuştu, ben ise onu onayladım.

"Evet, Yoongi her şeyi bok etti."

"Ben mi bok etmişim?" Yanıma oturup, omzumu sıkan bedene baktım.

"Nereden çıktın lan sen?" Hyunjin bir iki adımda yanımıza gelmiş, eğilip Yoongi'nin yakalarını çekmişti.

Yoongi bir eliyle, Hyunjin'in ellerine vurdu.

"Bir derdim yok Hwang, af dilemeye geldim."

"Hah, sen ve af dilemek mi?" Hyunjin kafasını iyice Yoongi'nin dibine soktu, iğneleyici bakışlarını gözlerine dikti.

"Siktir oradan, sana inanmıyorum."

"İnan diyen olmadı Hwang." Yoongi, ellerimi Hyunjin'in göğüslerine koyup ittirdi.

"Yoongi... Git."

"Ne?" Hızlıca bana dönmüş, yalvarırcasına gözlerime bakmıştı.

"Jimin, özür dilerim... Affet beni, lütfen..." Kafamı diğerlerine çevirdim, Jeongin kafasını olumlu anlamda salladı ve hızla doğruldu.

"Gelin, biz şimdiden lunapark biletlerini alalım." JiHyun onu onaylamış, kalkıp peşinden gitmişti.

"Bu iş burada bitmedi Min, haberin olsun." Hyunjin bunu der demez, doğrulup diğerlerini takip etti.

"Bak Yoongi, her şeye affım var evet. Fakat aldatma... Onu nasıl açıklayacaksın, öpüşmenizi... Nasıl açıklayacaksın?"

Yoongi elleri ile oynamaya başladı. Sonrasında konuştu.

"Fotoğraf olayı başka..."

"Anlat Min, vaktim var." Yoongi dediğimi duyar duymaz, olanları anlattı.

"Yani sen... Oraya aranızdaki şeyi bitirmek için gittin."

"Hmhm." İç çekip dirseklerime yaslandım.

"Yoongi kabul et, aranızda bitirecek bir şey varmış."

"Ben... Ben ondan hoşlanıyordum." Acıtmıştı, evet acıtmıştı. Hâlâ ondan hoşlanıyor olduğum gerçeği, bu dediklerinin kalbime hançer misali girmesinden anlaşılıyordu.

"İşte... Affedebilir miyim bilmiyorum Yoongi. Duygularım... Hepsi hiçe sayıldı, hiç bu kadar ağlamamıştım."

---

Selaam

Gelecek bölüm Yoongi'nin ağzından yazacağımm

O yüzden böyle bir cümle ile bölümü kapamak istedim

Bu sefer fazla bekletmedim galiba

Umarım sevmişsinizdir bölümüü bir isteğiniz, tavsiyeniz varsa belirtmeyi unutmayınn

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim<3

are you falling in love? | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin