"Şüphe"

12.7K 1.4K 597
                                    

"Yorum istiyorum çünkü bölümler yorum sayısına göre gelecektir"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yorum istiyorum çünkü bölümler yorum sayısına göre gelecektir"

*

"Beni asla kandıramazsın Jungkook! O kütüphanede ne işin vardı?" diye evin içinde bilmem kaçıncı turunu atan arkadaşıma göz devirip, kıçımı ona döndürdüm. Tiktokta geziniyor, pembe saçlı arkadaşımı takmamaya çalışıyordum. Fakat kendisi inadına biraz daha yüksek sesle konuşuyordu. Bütün komşuları başımıza toplayacaktı birazdan.

"Fazla paranoyak olmaya başladın sen bu aralar. Bir psikiyatri servisine görünsen iyi olur" diyip kafamı geri arkaya hafifçe çevirdim. Cidden artık bu cümleleri duymaktan çok sıkılmıştım.

"Jimin fazla abartmıyor musun? Çocuk altı üstü kütüphaneye gitti" diye beni desteklercesine konuşan Hoseok'un sesini duyduğumda, onu katılırcasına başımı salladım.

"Ben bu çocuğun gözünün içine bakıp, göt deliğini görüyorum be adam. Kes sesini!" diye çığırdığında kıkırdamadan edemedim. Bir bakıma haklıydı. Beni oldukça iyi tanıyan bir arkadaştı. Bu yüzden ondan bir şeyler saklamak çok zordu.

"Gülme sende!" diye azarlarcasına bağırdığında, dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Bu ne agresiflik ya? Ne oldu yine Jieun, kedinin peşinde miydi?" diye asıl meseleye noktaya basan Hoseok ile keyiflenmiş, uzandığım koltukta doğrulmuştum.

"Anma şu şıllığın ismini!" diye sinirle ellerini saçlarına daldırdığında, dudak ucundan sırıttım. Jimin'in kıskançlık krizleri genelde çok komik oluyordu.

"Neden bu kadar öfkelisin anlaşıldı" diyip bir kahkaha attım. Ve Jimin'den  öfkeli bir dünya bakış almıştım.

"Yine ne yaptı bu Jieun?" diyen Hoseok ile bakışlarını benim üzerimden çekip, kendini karşı koltuğa attı. Gergin olduğu oldukça belliydi.

"Yoongi'den ders çalıştırmasını istedi" dedi daha sakin bir tonda. Bu demek oluyor ki Yoongi Jieun'un isteğini geri çevirmemiş, Jimin'i delirtmişti.

"Yoongi'nin Jieun'dan hoşlanmadığını biliyorsun. Sadece sınıftan biri onun için" dedim teselli etmek amaçlı. Ki dediklerim de doğruydu. Yoongi'yi az çok tanıyordum. Kimseye Jimin gibi davranmıyordu. Herkese kapalı kutu, Jimin'e açık kitaptı.

"Bugün bana ailesinden bahsettiği için çok mutlu olmuştum. Onu az çok biliyorsunuz. Hiç bu konulardan konuşan bir insan değil. Ve benimle aile hakkında muhabbet edince çok mutlu oldum. Demek ki bana yakın hissediyor diye düşündüm. Fakat orospu Jieun kudurdu ikimizi yan yana gördüğünde, olaya el attı" derken sinirini belli eden bir ses tonu kullanmıştı. Kaşları çatık, çenesi gergindi.

The Invisible Man / Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin