Öğle namazından sonra kılınan İsmail'in cenaze namazında bütün mahalle esnafı ve ailenin tanıdıkları caminin havlusunda toplanmıştı. Cami imamı okuduğu duanın ardından "Merhuma haklarınızı helal ediyor musunuz?" diye sordu. Görkem ve Polat sessiz kalmıştı bu soruya.
Ardından cenazesi mahalle mezarlığına getirilip, dualar eşliğinde gömülmeye başlarken herkes sırayla küreği alıp toprak atmaya başlamıştı. Gençler o kalabalığın gerisinde durarak sadece toprak atanları seyrediyorlardı.
Görkem "Toprak atmayacak mısın?" diye sordu arkadaşına.
"Saçmalama abi onun ölümüne sebep olduk nasıl atayım!" dedi Polat kulağına eğilerek.
"Oğlum ne alakası var. Biz mi ittik onu kamyonun önüne. Kendi atladı birden. Bizlik bir durum yok. İnsan gibi kaçmak yerine bizimle konuşsaydı sonu böyle olmayacaktı. Ayrıca böyle olduysa sonuna kadar haketti. Mahallenin çocuklarına şantaj yapmakta ne demek oluyor? Kendi aradı, kendi buldu belasını" diyerek fısıldadı aynı şekilde kulağına eğilerek.
"Demesi kolay. Gel de bunu bana sor. Bütün gece İsmail'i gördüm rüyamda. Ne rüyası kabus gibiydi resmen!"
"Ben uyudum. Hemde mışıl mışıl. Ona üzülecek değilim. Mahallenin çocuklarını, şerefsiz torbacılara pazarlamaya kalkan götün tekiydi. Dünyadan bir göt azaldı sadece" dedi Görkem sinirle.
"Abi sus gözünü seveyim. Kabristandayız Allah'ıma kitabıma çarpılacağız şimdi!" dedi korkuyla bakarak Polat.
Görkem kolunu dürterek "Hadi çok konuşma da kap şunlardan birisini! Bir iki kürek biz atalım!" dedikten sonra kürekleri alıp toprak atmaya başladılar cenazenin üzerine.
Mezarlıktan ayrıldıktan sonra "Gidip şu Adem'i bir görelim" dedi Görkem. Bu yüzden dükkana geçmeden önce onun evine uğradılar.
Polat "Sana müjdem var. Berber çıraklığından kalfalığa terfi ettin" dedi gülerek daha hal hatır sormadan.
"Nasıl anlamadım."
"Hani dün torbacıyı dövüp kurtardığın çocuk var ya. Sen bugün gelmeyince onu aldı işe" diyerek baktı alaycı bir yüz ifadesiyle.
"Nasıl yani. Şimdi o ılık bizim dükkanda mı çalışacak?"
Söze giren Görkem "Ilık mılık bırakın sikik sikik lafları amına koyayım! Herkesin hayatı kendine. Kimseyi gay diye aşağılamak doğru değil. Başlarına gelenleri görmediniz mi? Çok mu meraklılar Göt İsmail gibilerle uğraşmaya. Onları böyle kabul etmeliyiz" dedi arkadaşlarına bakarak.
Polat "Harbi lan Çınar, Kerem, Sinan derken mahallede ne kadar çok gay varmış. Aranızda başka gay olan var mı doğruyu söyleyin?" diyerek güldü.
"Hadi gidelim daha fazla saçmalamadan. Dükkanda işler bizi bekler. Sana da geçmiş olsun bilader. Yarın geliyorsun dükkana değil mi?" diye sordu ayağa kalkarken.
"Geleceğim tabi. Baksana bir gün gelmedik hemen yerime başkasını bulmuş Remzi abi."
Adem'in evinden ayrılıp dükkana doğru yürümeye başladılar Polat'la birlikte. Parkın yanından geçerken Çınar ve Kerem'in parkta oturduğunu gördüler. Onları yanyana konuşurken görünce Görkem'in yüreği burkulmuştu sebepsiz bir şekilde.
Polat "Baksana iki aşık bulmuşlar birbirlerini. İnşallah yine öpüşmeye kalkmazlar" diye güldü.
Onların parkın yanından geçtiğini gören gençler onlara seslendiler. Yanlarına gelince Çınar'a bakarak "Çıkmışsınız evden dışarıya sonunda" diyerek gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇINARIN GÖLGESİ //BxB//Final Yaptı
Novela JuvenilÇınar'ın son günlerde içine kapanması ve kimseyle konuşmaması ailesini tedirgin eder. Babası, arkadaşının tavsiyesiyle mahallenin gençlerinden yardım ister. Görkem ve arkadaşları bu teklifi kabul eder ve Çınar'ın ne gibi bir sıkıntısı olduğunu öğren...