ZT 38

414 10 2
                                    

'Neyden bahsediyorsun alp '
'Böyle olmaması gerekiyordu lanet olsun daha zamanı vardı '
'ALP NEYİN ZAMANI VARDI '

Ama alp bana cevap vermek yerine hızlıca arabayı kullanıyordu ve bense sinirden oturduğum koltukta bile oturamıyordum. Bazı cevaplar istiyordum ve bunun cevapları kesinlikle alp ' daydı.

' üzgünüm ikra bunu yaşamanı istemezdim '
'Neyden bahsediyorsun '
'Bunları sana ben anlatmayacağım.. '
'Aa öylemi tanrının gelip anlatmasını bekleyeyim o zaman ne dersin '
'Sadece sabret ikra '

Neyin sabrıydı bu.. yeteri kadar beklememişmiydim. Hayatımda dönen dolapları bilmek benim en doğal hakkım değilmiydi.

Sabır diyorda biraz daha sabredecektim. Madem alp beklememi istiyordu benim için sorun yoktu.
Kurtarılmayı uzun bir süre bekledim bit kaç dakikamı bekleyemeyecektim.

Alp arabayı son sürat kullanırken koltukta geri yaslanıp sadece olanları düşündüm. Benim merihle tanışmam onun için çalışmaya başlamam hepsi bir oyundu.

Her şey planlanmıştı , ve ben o planlarından kurtulmak isterken aslında hiç çıkamayacağımı fark etmiştim.

Düşüncelerim adeta beynimi yakarken derin bir nefes vermemle araba ani bir frenle durmuştu.
Geldiğimiz yere bakarken oldukça gösterişli bir evin önünde durmuştuk.

'Burası neresi '
'Gel benimle '

Üstümde sadece kalçamı bile zar zor kapatan bir tsortle arabadan inip hiçkimseyi umursamadan alp in peşine takıldım.

Gösterişli evin önünde durunca alp cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açarak içeri girmişti. Bende onunla el mahkum içeriye girmiştim.

Tek kelime bile etmeden alp in peşinden giderek salon olduğunu tahmin ettiğim odadan içeriye girmiştik. Evet burası kesinlikle salondu.

Gözlerimle etrafı süzerken tekli koltukta oturan ve gazete okuyan adamı görmüştüm. Gazete yüzünü sakladığı için adamı bir türlü görememiştim.

'Efendim rahatsız ediyorum ama bir sorunumuz var '
Evet biliyorum alp '

Duyduğum bu ses bana yabancı gelmezken adam sonunda elindeki gazeteyi yavaşça indirebilmişti.

Önce anlı sonra gözleri burnu dudakları derken sonunda adamın yüzünü görebilmiştim. Karşımdaki adamı görmemle nutkum tutulurken hayretler içinde sadece tanıdık olan o yüze bakabilmiştim.

**************

'İkra buraya gel seni biri ile tanıştıracağım '

Annemin aşağıdan seslenmesi ile okuduğum kitabı yatağın üstüne koyduktan sonra aynada kendime küçük bir bakış attıktan sonra odadan çıkıp annemin seslendiği oturma odasına doğru adımladım.

Kısa bir süre sonra salona girdiğimde önce gözlerim anneme takıldı sonrada karşısında oturan 30 lu yaşlarında olan adama.

' işte bu arkadaşım hikmet.. buda kızım ikra '

Mecburiyetle adama dönüp her zamanki sahte gülümsememden takındığımda adamda adlandıramadığım bir hüzün vardı.
Gözleri farklı dudakları farklı konuşuyordu sanki.

'Merhaba hikmet bey '
'Bana sadece amca desen olur ikra '
'Peki hikmet amca '
'Otursana biraz konuşalım '

Kafamı sallayarak annemin yanına oturduğumda , hikmetin bu bakışlarından biraz rahatsız olsamda bu hüzünlü bakan gözlerini merak etmemişte değildim.

ZEHR-i TUTKU +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin