Tavana Asılı Bir Hayat

10 4 14
                                    

Evet.İşte sonunda istediğim şey oluyordu.Ölmek için son bir adımım kaldı.Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.Kemeri alıp,tavana asmıştım.Her şey tamamdı.Bir tek o kemere boğazımı dayayıp ayağımın altındaki sandalyeyi fırlatmak kalmıştı.Her şey istediğim gibi gidiyordu.İlk defa ölüme bu kadar yakındım.Hemde kendi isteğimle.

Biraz düşündüm.Acaba öldükten sonra ne olacak diye.Annem üzülür müydü,yada babam ağlar mıydı mesela?Bilmiyorum ama bildiğim tek birşey var o da bugün 21 yıldır süren bu hayatımı sonlandıracak olmam.

Evet,kararımı verdim.Artık yapıcam.Kendimi asıcam ve bu hayatıma son vericem diyerek koltuktan kalktım ve yavaşça odama doğru yürümeye başladım.Odama vardığımda tavandaki kemer bana,ben ise ona bakıyordum.Zamanı gelmişti diyerek yavaşça kemerin altında duran sandalyeye çıkmaya başladım.Hiç birşey düşünmemeliydim,düşünemezdim.Çünkü düşünürsem vazgeçerdim biliyorum.

Bu yüzden sadece ölümümü düşünerek yavaşça çıktım o sandalyeye.Tavana astığım kemeri nazikçe tutup boynuma geçirdim.Birazcık bekledim.Camdan dışarı baktım.Sonuçta son kez bu hayata kendi gözlerimle bakıcaktım.

Ve artık zamanının geldiğini düşünerek sandalyeyi küçük bir hareketle fırlattım uzağa.Yavaş yavaş boğuluyordum.Bunu hissedebiliyordum.Ve bu bana mutluluk veriyordu.Nefesim kesilmeye başlamıştı bile.Hatta gözlerimden yaşlar süzülüyordu.Fakat bunlar mutluluk göz yaşlarıydı.Biliyorum.Gözlerim kararmaya başlayınca ölmeye başladığımı anladım.Bir bataklığı andıran kahvelerimi yavaşça bu dünyaya kapattım.

'Koskoca bir ormanın içindeydim.Her yer yemyeşildi ve mis gibi kokuyordu.Bu güzel ormanda kalmak istiyordum,sonsuza kadar.Fakat sonra aklıma öldüğüm geldi.Acaba burası benim cennetim miydi?
Gerçekten burası benim cennetim olabilir mi diye düşünürken orman yolun sonunda etrafı mor ve pembe çiçeklerle donatılmış bir merdiven gördüm.Hızlıca merdivene doğru koştum.Sonunda gelmiştim merdivene.Bu merdivenin 10 basamağı vardı ve sonu gökyüzüne çıkıyordu.Hiç tereddüt etmeden merdivenden çıkacaktım ki merdivenin sonunda ailemi gördüm.Annemin güneşin altında parıldayan kumral saçlarını, babamın bir dayanak gibi duran silüetini gördüm.Onlara seslenmek istedim.Ve yaptım.Onlara seslendim fakat beni duymadılar.Aslında aramızdaki mesafe o kadar fazla değildi.Peki o zaman beni neden duymuyorlardı?
Onlara bağırmaya devam ettim.Ses tellerim çatlayana kadar bağırdım fakat bana hiçbir tepki vermediler.Onlar sadece gökyüzüne bakıyorlardı.Ve ben bağırmaya devam ederken birbirlerinin ellerini tutup kendilerini aşağı bıraktılar.Hiç birşey yapamadım.Hareket edemedim, konuşamadım,ağlayamadım.Sadece onların kendilerini aşağı atmalarını izledim.Şok olmuştum.Ne yapacağımı bilmiyordum.Fakat bir ses beni kendime getirdi.

Annemin sesi,

Beni çağırıyordu."Taetae, hadi gel".diyordu.Beni yanına çağırıyordu.

Hiç düşünmeden "Geliyorum anne" diyerek koşmaya başladım.Merdivenleri çıkmaya başladım fakat yorulmuştum.Neden bu kadar yorulmuştum ki?Anlayamamıştım.Kafamı kaldırıp yukarı doğru baktığımda sadece bir basamak ileri gittiğimi fark ettim.Ne? Nasıl yani?O kadar koştum,yoruldum fakat sadece bir basamak mı ilerledim diye düşündüm.

Annemin sesi gelmeye devam ediyordu."Taetae hadi tatlım."diyordu.

Beni çağırıyordu.Ona ulaşmak için tekrar toparladım kendimi ve ne kadar yorulacağımı bilsem de merdivenleri çıkmaya devam ettim.Zar zor bir şekilde altıncı basamağa gelmiştim.Artık nefesim yetmiyordu,nefes bile alamıyordum.O kadar yorulmuştum ki kendi nefesim bile boğazımı acıtıyordu.Fakat annemin sesini tekrar duyduğumda,o güzel sesini,bana seslenişini,hadi bebeğim diyişini duyduğumda son bir defa bu merdiveni çıkmaya karar verdim.Sadece koşucaktım yoksa başka türlü bu merdiven bitmicekti ve ben anneme ulaşamayacaktım.Son kez nefes aldım ve hızlıca merdiveni çıktım.

KuKlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin