5.bölüm."Tebessüm"
"Birisi tarafından derinden sevilmek size güç verirken, birini derinden sevmek size cesaret verir"
-Lao Tzu
"BIRAK LAN O SİLAHI!"
Duyduğum bu ses, belki de, beni şu an en mutlu edecek sesti. Kurtuluşumun sesiyidi, kurtuluşumuzun sesiydi...
Annem ile birlikte olduğumuz yerde kalmıştık. Sesin geldiği yöne baktığımda Kara Murat elinde tuttuğu silahını bizi ölümle tehdit eden adama doğru sallıyordu. Bizi tehdit eden adam ve onun adamları süt dökmüş kedi gibiydiler. Sesi, solukları çıkmıyordu.
Bize tuttuğu silahı hemen indirdi. Nasıl indirdiğine şahit olduğumda bu olayı garipsedim. Kara Muratın gözlerinin içine korku dolu bir ifade ile bakarak indirmişti. Yaptığı şey yüzünden pişmanlık duyuyordu adeta...
"A-abi" dedi kekeleyerek. Kara Murata abi mi diyordu?
"Kes lan! Başlatma abinden!" Diye hiddetle onun söylediklerini dinlemek istemediğini iletti. "Kadına, kıza el kaldırmayı, silah çekmeyi ne zamandan beri işiniz haline getirdiniz lan?!" Sesi o kadar gür çıkmıştı ki, kulaklarım uğuldadı. Silahını hâlâ bizi tehdit eden adama doğru tutuyordu. Arkasında geçen gece gördüğüm ve bizi çok yalnış anlayan Suat vardı. Suat'ın yanında ise tanımadığım bir kaç adam ciddi görünümleriyle karşımızdaydı.
"A-abi k-kusurumuza bakma" kedi değil, sıçana dönmüşlerdi resmen. İğreniyordum. Hepsinden! "Bir eşşeklik ettik. Affet!" Ellerini önünde çaresiz bir vaziyette birleştirip konuşmaya başladı.
Kara Murat elinde tuttuğu silahı ağır hareketler ile kemerine sıkıştırdı. Ceketini düzeltip başını omzuna yatırıp karşımızda korkudan tir tir titreyen adama baktı. "Benden değil," dedi çenesini havaya kaldırarak. "Onlardan özür dileyeceksin!" Başı ile bizi gösterdi adama bakarak. Emrvâki ses tınımı bütün odaya dolmuştu. Annemle bir birimize bakmak zorunda kalmıştık. Yaşadığımız bu saçma sapan olayın sebepkarı ortalıkta yoktu ve biz neyin içine düştüğümüzü hâlen anlamış değildik.
Adam korkarak başını bize doğru çevirdi. Az önce esip, gürleyen ayı'nın yerine, sakin ve sadık bir köpek vardı karşımızda. Mahçup bakışlar ile gözlerini annemle buluşturdu. "Ö-özür dil-dilerim, abla" dilediği özür bile, yaptığı hareketi affetdirmiyordu. Ona karşı ömür boyu unutamayacağım bir kin olacaktı içimde.
Annem başını sallamakla yetindi. Yaşadığı şoku atlatamamıştı. Bu, gerçekten, kolay unutalacak bir şey değildi. Düşünsenize! Evinizi birileri basıyor ve sizi yapmadığınız bir şey yüzünden ölümle tehdit ediyorlar. Aklım durmayı tercih etti ,sanırım.
İğrenç bakışları beni bulmuştu. Yüzüme bile, bakışı içimi tuhaf etmişti. İğrenç herif!
"Özür dilerim" dedi gergin bir tınımda. Yaptığı şerefsizliği unutacak değildim!
"Defolun evimden!" Diye bağırdım işaret parmağımla dış kapıyı göstererek. "Defolun hepiniz!" Sinirden artık ne yaptığımı bilemiyordum.
"Duydunuz!" Kara Murat'ın sesini duyduğumda bakışlarım ona yöneldi. "Defolun ve bir daha sakın bu şerefsizliği tekrarlamayın. Eğer bir daha böyle bir şey yaptığınızı duyar ve ya görürsem..." Her kes pür dikkat onu izliyordu. Cümlesini nasıl bitireceğini merak etmiştim. Ne yapacaktı? "Hadi, çıkıp gidin buradan!" Dedi hiddetle az önce gösterdiğim kapını başı ile sertçe göstererek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA MURAT | Mahalle Serisi
RomanceMahallenin yaptığı yardımları ile dilinden düşmeyen, bütün kızların deli divane olup peşinden koştuğu, ağırbaşlı, yardımsever ve bir o kadar da sert bir ağır abisi ile evlendiğinizi düşünün... Murat Karasu. Namı değer "Kara Murat" ile tanışmaya ne d...