Çocukluğumu hatırladım. Yemek yapmasıyla, giyinmesiyle, konuşmasıyla bana örnek olan annemi hatırladım. Beni koruyan, benim için binlerce kez dayak yiyen, bana 'sümüklü' diye seslenen abimi hatırladım. "Erkeklere güvenme Devrim. Onlar çok kalpsizler." Diyerek eski sevgilisine ağlayan ablamı. Bana gülümseyerek bakan, elleri şeftali kokan babamı.
Terk ettiğim ailemi.
Bana baskı yapan babamı."Baba!" Dedim minik ellerimi onun koskocaman ellerine sararak.
"Bugün okulda 'Y' harfini öğrendik. Yazması çok zor."
"Büyüdükçe her şey kolaylaşacak kızım. Hem birlikte bütün gün 'Y' yazarız yarın, ne dersin?"
"Evet!" Diyerek çırptım ellerimi.
"Haydi bakalım, abla ve abi de geldiğine göre sofraya." Annemin melek sesini duydum ve babamın kucağından inerek sofraya yöneldim.
"Anne bugün Nil'le şarkı söyledik biliyor musun?"
"Öyle mi? Ne söylediniz bakalım?" Diyerek gülümsedi annem.
"Mini mini bir kuş donmuştu, pencereme konmuştu. Aldım onu içeriye, cik cik cik cik ötsün diye, pır pır ederken canlandı, ellerim bomboş kaldı." Diyerek dökülen süt dişlerimle gülümsedim.
'-ellerim bak boş kaldı.' Olmalıydı o tatlım." Dedi ve yanaklarımı sıktı.Evet anne, dedim içimden. Evet, öyle olmalıydı.
Yanımda krizimde benimle başa çıkmaktan yorulmuş Mavi'ye baktım."Mızmız prenses?" Dedim çığlık atmaktan yorulmuş sesimle.
"Efendim alkolik sevgilim?" Yorgun gözlerini dikti bana.
"Annemlerin yanına gidelim."
Dayanmalıydım her şeye. Nil böyle isterdi.
"Peki sevgilim."
~
Bavulumu doldurup, kapının önüne koyduğumda derin bir nefes verdim.
"Hadi Mavi! Tüm evi almana gerek yok!"
"Olur mu? Hava sabahları soğuk, gündüzleri sıcak. Hem kazak hem de askılı almamız lazım."
"Antalya'ya gidiyoruz Mavi. Sence kazağa ihtiyacımız var mı? Bikini almaya bak sen." Deyip göz kırptığımda yanakları anında kıpkırmızı oldu ve bavulunu alıp uzaklaştı.
"Yolda yine alacağız bikini falan, çok acele etme." Dedim ve yanına yanaştım.
"Şimdi; Psp'ni aldık, tabletleri, telefonları, araba anahtarları, kitaplar, defterlerimiz... Her şey tamam."
İki bavulu da omuzlayıp evin kapısını açtım.
"Omzunu burkacaksın. Yardım edeyim." Dediğinde,
'Sen beni ne sandın canısı.' Bakışlarımı attım ve hiç zorlanmadan 3 katı indim.
"Peki superwoman, şimdi şu bavulları arabaya koyup alışverişe çıkalım." Deyip kollarını belime doladı.
Dediğini yapıp alışveriş merkezine geldiğimizde, "İlk önce bikini." Deyip onu Victoria Secret'a sürükledim.
Gözleri faltaşı gibi açılırken,
"B-başka yerden alalım."
"Hayır, ben burayı seviyorum." Diyerek sırıttım ve ilerlemeye devam ettim. İçeri girince direk iç çamaşırlarına ilerledim ve Mavi'ye seslendim.
"Mavi, bence bu tenine çok yakışır." Dedim ve sırıtmamı genişlettim.
Elime gelen tüm seksi çamaşırları aldım ve Mavi'yi kabine sürükledim.
"Ben neden geldim? Denesene tek." Dedi utançtan cılızlaşan sesiyle.
"Sana ben deneteceğim." Dedim ve kabine ittim.
Diz kapaklarına kadar kıpkırmızıydı.
Elbisesinin fermuarını açtım ve omuzlarından düşürdüm.
Omuzlarından başlayarak öpmeye başladım.
"Devrim.. yapma." Dedi Mavi ama umursamadım.
İşaret parmağımı dudaklarıma götürdüm ve susmasını işaret ettim.
Tam öpmeye devam ederken, görevlinin sesi duyuldu ve Mavi derin bir nefes verdi.
"Hanımefendi? Uzun süredir oradasınız, iyi misiniz?"
"İyiyim, gidebilirsiniz." Dedim ve saçlarımı düzelttim. Topuk sesleri uzaklaşınca kabindem çıktım ve kendimi oturma kısımlarına attım.
"Hadi dene de gidelim."~
Alışverişi bitirince Mavi'nin bana ceza olarak taşıttığı poşetlere baktım.
"Hiç öyle bakma. Hakettin. Ya orada inleseydik? Rezalet olurdu!"
"Akşam inleteceğim ben seni zaten." Diye keyifle fısıldadım.
Oflayarak gözlerini devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Ruhlar~
RomanceGri ve Mavi'nin, biraz bira, biraz boya, biraz mürekkep, biraz da aşk ve tutku dolu hikâyesine hoş geldiniz..