33 - Finale Yarım Kala

1.3K 73 6
                                    

Sonunda taburcu oluyordum, doktor yalnız kalmamam gerektiğini söylemişti. İyi de kiminle birlikte kalacaktım ya.. annem yurtdışındaydı. Telaş yapmasın diye ona söylememiştik bile. Bütün çevrem de futbolcu olduğu için zamanları olmuyordu..

Ufuk'u düşündüğümde, ben sakatlanmadan önce tekrar Hollanda'ya gittiği geldi aklıma. Yanımda kalacak kimse yoktu ve bu durum beni rahatsız etmişti.

Bir günlüğüne Altay gelmişti yanıma. Daraldığım için yol boyu yürüyüş yapıyorduk.

Koltuk değneklerimle yürürken, ne olur ne olmaz diye yanımda bana dikkatlice bakan Altay'a çevirdim bakışlarımı.

"Of çok sıkıcı Altay ya.." Altay gözlerini ayağımdan alıp bana baktı.

"Neyi sıkıcı ya? Ne güzel yürüyoruz işte." iç çekerek önüme döndüm.

"İki ayağın sıra sıra yere değerse yürüyor olursun Altay.. ben yürüyor muyum sence?"

Ayaklarım yerden kesildiğinde refleks olarak kollarımı Altay'ın boynuna dolamıştım. Altay bir koluyla beni tutarken, diğer eline değnekleri aldıktan sonra dizlerimin altını kavradı.

"Madem yürümüyorsun, uç o zaman." gülerek başımı onun omuzuna yerleştirdim, sıkı sıkı tutunuyordum.

"Keremler gelir birazdan, benim küçük minicik bir işim var." Kafamı usulca salladım.

Altay beni yatağıma yatırdıktan sonra birini arayıp telefonu kulağına yerleştirdi.

"Kerem, ben şimdi çıkacağım neredesiniz siz?" Kerem'in dediği şeye kafasını salladığında merakla ona bakıyordum.

"Ne diyor?"

"Yarım saate buradalarmış, yarım saat uslu durabilir misin?" sırıttığımda ikna olmuş gibi gülümsedi.

Altay evden çıktığında arkasından bakıyordum. Somurtarak telefonumu elime aldım. Mesaj isteklerime ve etiketlerime bakmaya başladım.

∆ Altay'ın anlatımı ile;

Alara'yı yatağına yatırdıktan sonra Kerem ile konuşup evden çıkmıştım. Bizimkiler beni kafede bekliyordu. Arabayı buluşmayı ayarladığımız yere doğru sürdüm.

Kafenin önünde geldiğimde arabamı park edip dışarıdan bizimkileri aradım gözlerim ile.

Yavaş adımlarımı kafeye ilerlettim, beni karşılayan garson bizimkilerin oturduğu yere kadar bana eşlik etti.

"Altay'ım, hoş geldin." diyen Mert Hakan'a bakarken sandalyeye oturdum.

"Hoş bulduk, nabersiniz?"

"İyiyiz seni sormalı reisim hiç yoksun ortalıkta.." Mert Hakan'ın dediği şeye sırıtırken "İşler ya komutanım." Mert Hakan ima ettiğim şeyi anlayınca sırıtmıştı.

"Ee Altay bey, buyrun ne diyeceksiniz." Diye soran Mert ile buluşturdum gözlerimi.

"Şimdi Alara sakatlandı ya, yanında birisinin kalması gerekiyor. Ama bütün çevresi futbolcu, hiçbirimizin zamanı kalmıyor neredeyse. Ben de diyorum ki, hem Galatasaray'dan hem de Fenerbahçe'den Alara ile yakın olanları onun evine toplayalım. İşi olan çıksın gitsin, o geldiğinde de diğerleri çıkar zaten. Çakışmamış oluruz, eş zamanlı gibi olur yani.." Arda heyecanla gülümserken bakışlarım ona döndü.

"Alara ile birlikte mi kalacağız?" başımı salladım "O da isterse.. ama önce siz onaylayın yani."

Mert yandan yandan bana bakarken "E oğlum kızın haberi olmadan evine niye birilerini çağırıyorsun?"

Galatasaray Ve Dahası • Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin