Yeni kitabımıza sağ ayakla giriş yapıyoruz... Lütfen desteklerinizi esirgemeyin, bölümleri elimden geldiğince uzun tutmaya çalışıyorum. 🙏🏻 Shameless dinleyerek yazdığım bu kitaba en uygun ismin bu olduğunu düşündüm, zaten uyuyor da :d İyi okumalar dilerim!
×××
Elimin arasında hiç de kalın olmayan ders kitabını sıkıca kavrarken uykumun bastırdığı gözlerimi ovuşturmamak için gözlüğümü ortasından itip duruyordum. Lanet gözlük, zaten zorlukla açık tuttuğum gözlerimin önünden kayarak görüşümü bir miktar daha bulanık hâline getiriyordu.
Sınıfa ilerlerken uykusuz kalmama sebep olacak etkenleri düşündükçe oluşan gülme isteğimi yok etmeye çalışıyordum. Böyle saçma sebeplerdense sınav sonuçları kontrol etmek veya ders materyali hazırlıyor olmayı tercih ederdim. Onun yerine ise, tahminimce üç hafta kadar önce bitmiş toksik ilişkimle uğraşmak zorunda kalıyor, yeni bir döneme başlamanın yoğunluğunun yanında bir de bu durumla vakit harcamak zorunda kalıyordum.
Yeni döneme başlayalı bir hafta olmuştu ve çoktan beni tanıyan öğrenciler her zamanki gibi sıcak gülümsemeleriyle bana günaydınları sunarak, beni fazla meşgul etmeden yanımdan geçip gidiyorlardı. Sersemliğimi ve donuk suratımı yok etmeye çalışarak başımla karşılık verirken eminim ki benden uzaklaşırken söyledikleri iltifatları duymadığımı sanıyorlardı.
Hoş, öğretmenler ya bunları görmezden gelecek kadar yoğun hayatlarıyla ilgilenirler ya da bu tür şeyler için fazla yaşlı olurlardı. Ama ben bu öğrenciler için düşüncelerine göre başlarına gelmiş en iyi şeylerden biri olabilirdim.
Gözlüğümü son bir kez daha düzeltirken sınıfın önünde belirmiştim ve saatimden yine tam vaktinde geldiğimi fark etmiştim. Güneş daha yeni yeni gün yüzüne çıkarken sabahın bir köründe olan dersleri sevmiyordum fakat bu uykulu yüz ifademi düzelterek sınıfa sıcak bir ifadeyle girmeme engel değildi.
''Günaydın, arkadaşlar.'' pek kalabalık olmayan ve boğucu görünmeyen sınıfta gözlerimi gezdirirken tüm odakları üzerime çekmiş, karşılık vermeleri eşliğinde kürsüye ilerlemiştim.
İkinci hafta olduğundan artık derslere başlamamız gerekiyordu, bu yüzden elimdeki kitabı önüme bırakarak ellerimi kürsünün iki yanına yaslamıştım. Gözlerimle sınıfı tarayarak geçen haftadan veya geçen senelerden tanıdığım yüzlerin olup olmadığını anlamaya çalışıyordum. Çoğu öğrencinin bakışlarının ilgiyle tam anlamıyla tüm bedenimde dolaştığını biliyordum ama görmezden gelmek ve karşılarında sakin bir öğretmen olarak davranmak pek hoşuma gidiyordu.
''Bugün nasılsınız? Umarım iyisinizdir, ve açılıyorsunuzdur çünkü dersin en önemli kısımlarında uyumanızı veya dalıp gitmenizi istemem.'' ingilizce konuşmaya başlayarak hafif bir tebessüm etmiş, kitabımın altında kalan listeyi elime almıştım. ''İlk olarak yoklamamızı alalım, daha sonra dönemimizin ilk dersine başlayabiliriz. Kullanacağımız kitapları edindiniz, değil mi?''
Mırıldanmalar ve birkaç kişiden sesler yükselirken listedeki isimleri sıralamaya başlayarak yüzlerine daha fazla aşinalık kazanmaya çalışıyordum. Beni izlemeye dalıp gitmiş, hatta bunun farkında dahi olmayan birkaç öğrenciyi ismiyle yakaladığımda kendilerine gelerek hareketlenmelerine karşılık hiçbir şey olmamış gibi gözlerimi kaçırıyordum. Sabah dersi olmasına rağmen sınıf gözlemlediğim kadarıyla sakin sessiz, sorularımdan kaçacak tiplere benzemiyorlardı ki bu benim tercihimdi.
Sınıfta olmayan birinin adını söylediğimi fark ettiğimde gözlüğümü düzeltiyordum. Düşük numarada kullandığım için bir süre çıkartma kararı alarak ince çerçeveli kenarından tutmuş, önümdeki boşluğa koymuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shameless
Fanfiction''Arsız, ha? Arsız olduğumu mu düşünüyorsunuz hocam?'' ''Bunun için başka bir ifade var mı? Öyleyse eğer beni aydınlatmanı çok isterim, ama...'' parmaklarıma dokunan eline karşılık vererek üstünkörü kavramış, dudaklarıma küstah bir gülümseme yerleş...