O kız

524 26 23
                                    

Ilgar'ın ıslak dudaklarından ayrıldıktan sonra sadece o masum yüzüne baktım. Hayır masum değil. Daha çok zevk duyarmıs gibi bakıyordu. Onu böyle görmek bile beni mutlu ediyordu. Onu seviyordum. Insanlar onun serseri kötü seks hastası biri olarak görse bile ben onu öyle görmüyordum. Bu yıl Amerika'da okuyacaktım. Eski okulumu arkadaşlarımı özleyecektim. Özellikle ANNEMI.

Eve geldiğimizde Aysun teyze ve Baker gelmişti. Onlara baktığımda gerçekten mutluydu.

"Gerçekten uzun bir tatildi." Çakır'ın bu mantıklı sözü hepimizin kafamızı sallamasına sebep oldu. Ilgar yanımızdan erken ayrılmıştı. Onunla olamayan ilişkimiz beni çok sarsıyordu. Hilal bana bakıp gözleriyle Aysun teyzeyi gösterdi. Gözlerim direk Aysun teyzeye gitti. Bize bakan Aysun teyze ağzıyla

"Neler oldu?" Diye sordu bende alt dudagımı ısırarak güldüm. Uzun zamandır yoktu ve bizi unuttu. Evet çok şey olmuştu ama bu onları bilmeyecekti. Çünkü bizi buraya getirdiğine pişman olmasını istemiyordum. Sessiz ortamı Jack ayağa kalkarak bozdu.

"Benim çıkmam lazım. Size iyi akşamlar." Dedi ve Hilal kaslarını çattı. Jack ise onu aldırmadan ayağa kalktı bişey oluyordu. Telefonumu elime aldım ve hemen Ilgar'a mesaj attım.

"Napıyorsun? " telefonumu ekranını kapatarak ayağımı yere vurmaya başladım. Bugün de yanımızdan erken ayrılmıştı. Jack odasına çıktı ve Hilal'e çaktırmadan yukarı çıktı.

"Masal gerçekten isim var. Seninle ugrasamam güzelim." Bana güzelim dedi. Bu çocuğun ruhu Türk. Hiç beklemeden cevap verdim.

"Ne işin var? Bu kadar önemli?" Fazla cesurca bi cevap olmuştu. Mesajı yolladıktan saniyeler sonra mesaj geldi. Mesajı açtığımda gözlerimi devirdim. Mesaj Max'ten gelmişti.

"Bugün Ilgar'ın kavgası var. Seni de almamı ister misin?" Mesajı okuduktan sonra boğazım düğümlenmişti. Ben şaşkın şekilde mesaja bakarken Jack koşar adımlarla evden çıktı.

"Bende Hilal'in yanına çıkacağım. Size iyi akşamlar." Dedim ve yukarı çıktım. Merdivenleri 2 ser 3 er çıktım ve odaya girdim. Hilal yatakta oturuyor telefonuyla uğraşıyordu.

"Ilgar biriyle kavga edicek. Max yerini biliyor bizde gidelim. Lütfen." Dedim ve ona baktım.

"Bende öyle düşünüyorum." Dedi ve gardolabın önüne geçti. Bana kısa şirin bi elbise attı ve

"Bunu giyin." Dedi ve bende üzerime geçirdim. Şirin gözüküyordum. Saçlarımı açtım ve hafif bi makyaj yaptım. En fazla Nerede kavga ediyor olabilirdi ki?

"Tamam gel." Diyerek mesaj attım ve bekledim. Hilal bana baktı ve

"Maşa yapalım" dedi

"Ben oraya kendimi göstermeye gitmiyorum. Ilgar'ı merak ediyorum." Dememe rağmen saçımdan tuttu ve banyoya soktu. Yaklaşık 10 dakika da saçlarım gerçekten çok şirin olmuştu.
Telefonuma gelen mesajla Hilal telefonu elimden aldı ve mesajı okudu.

"kapıya çıkın." Mesajdan sonra ikimizde ayağa kalktık. Aysun teyzeleri kontrol edip evden çıktık. Evin önünde duran BMW'YE bindik. Hilal arka koltuğa ben ise Max'in yanına oturdum. ona dönüp

"Ilgar neden kavga ediyor?" Diye sorduğumda bana bakıp omuz silkti. Sebebini oda bilmiyordu. Sonunda karanlık bi caddeye girdiğimizde

"Nerde olcak bu kavga zımbırtısı?" Hilal'in sorusuyla araba durdu.

"Işte burası." Dedi ve eliyle karşıyı gösterdi. Kalabalık ve bataklık gibi bi yerdi. Ben buraya fazla melek gibi duruyorum.

"Wowww haram." Hilal'in bu tepkisi beni güldürdü. Ona baktıktan sonra göğsümde ki demir canımı acıtıyordu. Kalabalığa doğru gittikçe demir hareket ediyordu. Insanlar bize bakıyordu. Burda ki kızlar iç çamaşırlarıyla geziyordu. Bir an dışlanmış gibi hissettim. Insanları aşarak kavganın izlendiği yere gittik. Hilal bilegimi tutarak

"Jack buraya bu kadar sürtügün yanına mı geldi?" Dedi sinirlenerek onu aldırmadan insanlar içinde daire edilmiş ring gibi bi yere baktım. Ilgar'a baktığımda çocuğun üzerindeydi ve onu yumrukluyordu ve çocuğa

"O kızdan uzak durcaksın." Dediğinde ben sadece ona baktığımda bir an gözlerim istemsizce doldu. Ona bakıyordum sadece. Çocuğa son yumruğu atacakken beni fark etti. Bana baktı ve

"Masal?" Dedi ve bana öylece baktı. O sıra sadece ona bakıyordum ki altında ki çocuk ona yumruk atti ve bu sefer altına onu aldı. Ilgar'ı yumruklamaya başlayınca bir an kendimi tutmadan onları ayırmaya çalıştım. Ilgar yerde öylece yatıyordu. Çocuk bana baktı ve belimden tutup beni kendine çekti.

"Bu da yeni oyuncağın mı?" Çocuğun yüzüne baktığımda kaslı hafif cilli kumral ve yakışıklı biriydi. Bana kanamış dudagını yaklaştırdığında
Onu ittirmeye çalıştım. Canımı yakıyordu.

"Fazla güzel bi kız ne kadar ödüyorsun 10 katını vermeye hazırım." Ilgar bana baktı ve ayağa kalkıp son gücüyle çocuğa yumruk attı. Ve karnını tekmelemeye başladı.

"Bu kız benim. Ona bir daha dokunursan parmaklarını tek tek Kırarım. Pic." Dedi ve belimden tutup beni ittirmeye başladı sadece susuyordum. O yerden uzaklaştıktan sonra bana baktı ve

"Ne işin var senin burda? Basını belaya sokmaya mı çalışıyorsun?" Dediğinde boğazımı temizledim ve

"Bi kız için onu dövdün." Dedim ağlamaklı bi sesle. Ve hemen ordan koşarak gittim. Arkamda ki sesi aldırış etmiyordum

"Masal dur" gözlerimde ki yaşı sildim ve yürümeye devam ettim. Ihanete uğramış gibiydim. Sanırım artık ondan uzaklaşmam gerek.

~~~~~~~~~~~~~~

Sizleri çok özledim. Umarım beğenirsiniz. Unuttuldugumu düşündüm. Iyi ki varsınız seviyorum sizi. Yeni bölüm kısa bi zaman sonra gelcek.


Amerika KürdüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin