5. BÖLÜM olasılık ♡

871 51 5
                                    

.....

Gözlerimi kuşların cıvıltısıyla açtım demek geliyor içimden ama, telefonumun çalmasıyla mükemmel -berbat- bir güne uyandım.
Telefonda ki  kişiyi daha fazla bekletmeden, telefonu aldım. Sonuçta albay da arıyor olabilir değil mi. Ama bilinmeyen bir numaraydı üstelik ben çok dikkat etmemiştim ama son birkaç aydır -görevdeyken- aynı numaradan bir sürü mesaj ve arama var.

Biri mi öldü acaba, ay ne güzel olur şu eski aile dekiler geberip gitse

Eftalya felaket tellalı mısın kızım sen?

Birazcık olabilir..

Allah'ım.

Açsana telefonu ya! Arayan kişi ağaç oldu.

Bunda haklısın.
Ve telefonu açtım.

Şükür

Sus!

"Alo Merhabalar Eftalya Arin Acar ile mi görüşüyorum?" Bir kadındı bunu soran  "Evet"  sert sesim, kısa ve net cevabım kadını biraz şaşırtmış olmalı ki bir süre ses gelmedi. "Arin hanım be-"  "Eftalya"
"Anlamadım?"  "Adım. Eftalya." Ailemi dışındaki herkese Eftalya'yım ben.. 
"p-pekala efendim sizi ******Istanbul Özel Hastanesine bekliyoruz. Yıllar önce doğumunuz da bebekler karışmış olabilir." 'Tamam" diyerek telefonu kapattım ne dememi bekliyordu ki? Nasıl olur bu? Sizleri dava edeceğim? Falan mı, Saçma. Zaten aramalarını bekliyordum. Telefondan bu akşama bir İstanbul bileti aldım. Tam kalkmak için kolmumda destek alacaktım ki omuzum da keskin bir acı hissettim. Doğru ya! Ben omuzumda ki kurşun yarası için hastaneye gitmemiş, omuzumda ki kurşunu kendim çıkardığım için gerek görmemiştim. Çok zekiyim ya! Yataktan kalktım, üstümü giyindim, binadan çıkıp motora bindim. Ve istikamet hastane..

                         
                          ∆

  Motoru park edip, hastaneye doğru yürümeye başladım. Bu insanlar niye bana bakıyor. Ah! Biliyorum bugün de havalıyım.

Egonun çek seni göremiyorum.

Kıskanma.

...

Danışmana gidiyoree. Tabiki içimden söylediklerim dışıma mimik dahi yansıtmıyor, şu an dışarıdan bakıldığında yürüyen kaya gibi görünüyorum. "Selim Akıncı'nın odası nerede" "ş-şey 2. Kat 34 numaralı oda" başka birşey demeden merdivenlerden çıkmaya başladım odanın önüne gelince kapıyı çalmadan girdim ama, Selim abi arkası dönük eşyalarını topluyordu. Asker olduğumdan beri neredeyse tüm yaralarıma o bakmıştı. Hiddetle konuşmaya başladı; "kimsiniz de bir doktorun odasına böyle giriyorsunu-" sonunda bana doğru döndüğünde dondu. Yok lan adam bildiğin dondu. kapıyı kapatıp ona doğru yaklaştım "Abi çözülsen-" bir anda beni kendisine doğru çekip sarıldı, aniden olduğu için omuzumda ki yara kendini belli edip sızladı.
Beni kendine çektiği gibi geri itti, sakin bir  sedyeye oturttu. Ve beni azarlamaya başladı. E alışmış adam.
O beni azarlamaya devam ederken bende onu dinliyormuş gibi yapıyor, arada kafamı sallayorum. Bu gün de zekiyim.

  İşi bitince, bu sefer ben konuşmaya başladım. "Hayırdır abi yolculuk nereye" dedim, topladığı eşyaları kastederek. "abim Mardin'e tayinim çıktı" "anladım abi benim de bu gidişle tayinim çıkacak gibi." Yerimden kalktım "sağol abi de ben artık gideyim uçağa yetişmem lazım" "hayırdır sen  nereye" kalktığım gibi geri oturdum ve biyolojik aile işini baştan sona anlatmaya başladım. "eee abim 6. Sezon ne zaman çıkıyor" "neyin 6. Sezonu abi"  "kızım senin bu anlattıkların diziden başka bir şey olamaz onun 6. Sezonu" "hahahah çok komik" dedim. "neyse abi ben gidiyorum seni görmeye gelirim zaten Mardin'e benden bu kadar çabuk kurtulamazsın" "kurtulmak isteyen kim?" Selim abimle vedalaşıp odadan çıktım. Motora binip karargaha sürdüm..

  kimliğimi gösterip hızlıca albayın odasına gittim kapıyı tıklattım. "Gel" "yüzbaşı Eftalya Açar emret komutanım" "yüzbaşım sen izinde değil misin" "komutanım ben İstanbul'a Gidiyorum onu bildirmek için gelmiştim" "tamam kızım bu arada tayinin çıktı" elime bir tane zarf verdi. "yeni görev yerin bu zarfın içerisinde yazıyor kızım, odanın anahtarını er'lerden birine verirsin." "Emredersiniz komutanım" selam verip çıktım. Odama girince ilk isim zarfı açmak oldu.
Açıyorum.. açıyorum.. açtı-

Acun'musun sen aç artık

Tamam be!
Mardin sınır. Töreler, aşiretler falan filan. Odamda ki eşyaları topladım, odayı aynı kilitleyip er'lerden birine verdim. Gitmeden Rüzgar'a veda edelim değil mi? ikizlik vazifesi. Dinlenme odasına girdim. İçeride timi ile didişiyor şapşal, "Rüzgar" sesimi duyan duyan tim ayağı kalkıp hazır ola geçti "rahat  Beyler" "Rüzgar gelsene yanıma" "noldu niye eşyalarını topladın" "tayinim çıktı" "nereye" "Mardin sınır bu akşam uçağım var, seninle görüşmeye geldim." Beni kendine çekip sıkıca sarıldı kulağıma fısıldadı "kendine dikkat et" "sende" kapıya doğru yürürken arkamdan bağırdı "seni seviyorum deli kız" 
"bende seni deli oğlan" karargahtan çıkıp eve geldim.

Ne kadar gezdik bu gün ya.

Dimi bence de şimdi yatıp uyumak vardı..

Niye akşama aldın ki bileti sebep yani?

Sen sor diye.

Gıcık.

Eyvallah.
Evde ki eşyaları topladım İstanbul'da kendime küçük  bir daire aldım. Ve odama geçip eşyalarımı toplamaya başladım...











Selaammm
682 Kelimeee
Nasılsınız. ben, beni sormayın ya boş verin. Bölüm nasıldı? Kitapta istediğiniz bir şey var mı?
Seviliyorsunuz 🤍

ANKA Küllerin AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin