Sanırım Artık Mutluluğa Erişim, Ha?

79 11 5
                                    

Garip bir ortam.

Müdürüm beni gördüğünden beri alayla gülüyor, "Jeon," diyip duruyordu. Bayan Kim ise alttan alttan cimcikleyip böyle imalarda bulunmaması gerektiğini söylüyordu eşine.

Hadi ama, bu büyük bir baskı! Ben yaramaz öğrencilerdendim neden Taehyung'un babası o çıkıyor ki?!

Şimdiyse Taehyung'la yanyana oturuyorduk ve Taehyung omzuma kolunu atmıştı. Bay ve Bayan Kim ise tam karşımızda aynı şekilde oturuyorlardı.

Tuvaletten çıkmadan önce de Taehyung'a, babası nasıl bizim sevgili olmamızı istiyordu diye sormuştum. Çünkü öyle söylemişti, babam sevgili olmamızı istiyordu demişti.

Taehyung'ta bana, babası Taehyung'un hislerini görünce bizi bilerek partner yaptığını söylemişti.

"Ee Jeon," manyak müdürümüz bana seslenice, zorlukla yutkunarak ona baktım. Hâlâ alaylı gülüşü suratındaydı. "Okulda yemek savaşı başlatıp, sonra yangın çıkarıp suçu düşmanına attığın günü hatılıyor musun? Ben unutamıyorum da."

Gözlerimi kocaman açıp nefesimin kesildiğini hissettiğimde, hafifçe öksürdüm. Bayan Kim eşine kötü bakışlar atıyor, Taehyung ise omzumu okşuyordu.

Hassiktir ya. Nasıl unuturum ki o günü...

Ama gerçeği itiraf etmeliyim ki hayatımda geçirdiğim en eğlenceli gündü. Hoseok hyung beni iyice gazlayarak Jackson'a yemek atmamı sağlamıştı. Diğer öğrenciler de sanki bu anı bekliyormuş gibi hemen sıralara çıkıp yemek atmaya başlamıştı birbirine.

Fakat sonra bir piç benim okul ceketimi yakmıştı, bende hemen ceketi çıkarıp, insanların üstüne atmıştım ve o kadar insan vardı ki herkes yanmaya başladı. Herkes koşuştururken biri perdeye çarptı ve perdeler de alev almaya başladı. Çok garip bir gündü fakat çok eğlenmiştim. Yanarken bile kahkaha atıyordum.

Sonra okulca disipline gittik tabi, yemek savaşını benim başlattığımı söylediklerinde de hemen suçu Jackson'a atmıştım.

Jackson'da sinirden müdürün önüne bana dalmış, yüzümü darmadağın etmişti. Sonuç olarak okuldan uzaklaştırılan oydu, belki bana saldırmasaydı atılmayacaktı, hehehe.

"Jeon, daldın?"

"Aa, şey, yok hatırlayamadım. Özür dilerim." Panikle cevap vermeme karşılık gülüşünü büyütüp, kaşlarını havalandırmıştı. Ben ise gergin gergin gülümsüyordum tabii. Uzaktan bakan biri kesinlikle gülüşümün yapmacık olduğunu anlayabilirdi ama şu an götümden terler aktığı için bu bile iyi.

"Anladım... Peki şeyi hatırlıyor musu-"

"Baba, buraya ne için geldiğinizi unutmayalım bence." Tam nefesimi tutmuş Bay Kim'in söyleyeceği şeyi bekliyordum ki Taehyung beni kurtarmıştı. Tuttuğum nefesimi yavaşça bırakırken Taehyung'a minnet eder gözlerle baktım. Bay Kim ise kaşlarını çatıp, omuz silkmişti.
"O zaman sorular sana yöneliyor Taehyung."

"Ne?"

"Niye sevişip sevişmediğinizi soruyormuşum gibi korkarak bakıyorsunuz? Sikmeyeceğiz ya?" Bay Kim'in bıkkın sesiyle beraber dudaklarımı birbirine bastırıp, yüzümü Taehyung'un koynuna gömdüm. Bayan Kim'in de benden bir farkı yoktu açıkçası.

Hayır Jeongguk gülme, gülmemelisinn. Relaks boi.

"Nayeon'la görüşüp görüşmediğinizi soracaktım sadece?"

Taehyung'un saniye saniye kasıldığını hissettiğimde, aniden gülme isteğim gitmişti. Bu sefer endişeli bakışlar göndermiştim ona, o bana bakmıyordu tabii ama olsun.

Querencia | Taekook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin