Merhaba,daha güzel bir fic ile devam edeceğim.Umarım beğenirsiniz.Eğer ficim başka bir fice benzerse kusura bakmayın pek fic okumuyorum, küfür olucak rahatsız olursanız okumayabilirsin,konuyu ficin içinde anlarsınız, teşekkürlerr<3
Yine birbirinden nefret eden 2 insan.İftiraflar,hemde ağır iftiralar yüzünden birbirinden nefret eden 2 kişi,Minho ve Jisung.En yakın sınıf arkadaşları iken bir an herşey bozuldu.Birbirinden kısacası nefret etmeye başladılar.Ama öyle böyle bir nefret değildi.Birbirlerini öldürmeye bile gitmişti bu konu.Minho,Jisung'a iftira atmıştı,boş yere.Sadece şu ergen tayfadan yüklü bir para almak için.Jisung'un annesini Jisung öldürdüğünü söyledi.Ellerinde bir kanıt yoktu ama Jisung bunun yıllarca acısını çekti.Bir süre sonra umrunda olmadı.Minho'yu öldürmeye çalıştı,kalbi izin vermedi. Olayın üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen her gece deliler gibi ağlıyordu.Annesinin katilinin kim olduğunu bilmiyordu.Minho'ya üzülüyordu.Sadece bir para için mallık yaptığına üzülüyordu.Okulda bir kaç kişi yüzünden bir araya gelmişlerdi,yine:
-Ahh,bu sikik Jisung'da burdamıymış.
-Minho dua et seni şurada bıçaklamıyorum.
-Götün yerse.Aa dimi, küçük Jisung bunu yapamaz ki.
-Deneyebilirim Minho.
Jisung cebindeki bıçağı çıkardı.Niye yanında taşıyordu bilmiyordu.Minho ellerini kaldırdı:
-Tamam tamam,o kadar da küçük değilsin anladık.
Herkes dağılmıştı.Jisung'un gözleri bile herkesin kaçmasına yardımcı olmuştu.Seri katil gibi dolaşıyordu.Sınıflara geçtiler.Hoca bir süre sonra geldi.Jisung'un durduk yere midesi bulanmıştı,lavabo izini istedi:
-Hocam,lavaboya gidebilirmiyi-
-Aa,Jisung hamile misin?O incecik belinde şişmemiş,kimden?
Jisung sınıftan çıkmıştı.Minho'yu duymuştu ama umrunda bile değildi.Jisung bir süre sonra sınıfa geldi,sadece birazcık kusmuştu.Yorgunluktan ve yemek yemediği için olmalıydı:
-Jisung gelirken sana hamilelik testi alıyımmı hahaha.
Yaptıklarından hiç pişman değildi.Benim onla dalga geçmem lazım iken o benle geçiyodu:
-Senden herhalde çocuk,neden bu kadar önemsedin.
Minho sıkkın bir şekilde göz devirip önüne döndü.Yaptığı piçlikten başka birşey değildi.Minho bu kadar kaba biri değildi,sadece bana karşı böyleydi.Tenefüste boş boş otururken müdür sınıfa girdi:
-Minho ve Jisung,zil çaldığında benim yanıma gelin.
Minho ile Jisung göz göze gelmişti.Zil çaldığında ikiside ayaklanıp müdürün yanına gitti:
-Ne oldu.
-Minho, müdürüne karşı saygılı ol.
-Peki efendim.
-Jisung, bıçağı alabilir miyim?
-Buyurun.
-Neden üstünde "The first person to be killed is Minho..." yazıyor.(İlk öldürülecek kişi Minho...)
-Olması lazım olduğu için.
-Jisung,seri katil felanmısın.
Bıçağı çöpe attı.
-Onun bende anısı var am-
-Jisung,sana verdiğim bıçağı hala saklıyorsun anlaşılan.Benu kendi silahım ile vurucaksın herhalde.
-Aynen öyle.
-Sınıflarınıza geçin.
Minho oç gülüşü atmıştı.Sınıflara geçtik,ben çantamı alıp sınıftan çıktım.Kafa dinlemek istiyordum.Bir parka oturdum,bomboştu.Hem Minho bıçağı onun için sakladığımı nereden biliyordu, öldüreceğimi doğru tahmin etti.Heryer cehennem gibiydi. Sürekli üstüme geliniyordu,benim hiçbişey yapmamış olduğuma rağmen.Annem öldü diye resmen ben suçlu olmuştum.Tabi, herkes Minho'ya inanmıştı.Sadece annemden kalan bir tokaydı.Küçücük tokatla kendimi boğmak istiyordum,ama Minho'yu geberttikten sonra:
-Oo,Jisung paşamız da buradaymış.
Çete halinde gelmişlerdi.Minho bunlara neden uyuyordu anlamıyorum.Tabi işin ucunda para var.
-Nasıl heryerde beni bulabiliyorsunuz.
Yerimden kalkıp gidecekken Minho kolumdan sertçe tuttu.
-Hemen kaçıyormusun.Beyler,buyurun.
Beni onların eline verip girmişti.Benu boşluk bir yere götürüp,yere atıp dövmeye başladılar.Ayaklarıyla,sopalarıyla. Bayılmışım.Kanlar içinde zorla ayağa kalktıktan sonra anahtarımın cebimde olmadığını fark ettim.Sigaramı da almışlardı.Sormayın, içiyorum.Telefonumda yoktu,kahretsin.
Yoldan birini çevirip telefondan birini arayacağımı söyledim,nazik birine benziyordu.Tabiki ağızını açana kadar:-Sen şu annesini öldüren çocuk değil misin?Siktir git.
Aah,doğru ya,haberlere bile çıkmıştım dimi.O oç Minho yüzünden, hayatımı bir para için bok eden.
Güneş doğuyordu.Ben hala dışarıdaydım.Eve gitmeye karar verdim,belki kapıyı bir şekilde kırarım diye.
Binaya girdiğimde Minho'yu gördüm:-Ne işin var burada,evimi basacaktın sanırım.
-Yo,yeni taşındımya buraya.
OF.
Merdivenlere yöneldim:-15 katı yürüyerek mi çıkacaksın Jisung.
-Katı nereden biliyorsun?
-Aynı kattayız,malesef komşuyuz.
OF.Asansöre beraber mi binecektik:
-İyi dövülmüşsün Jisung.
-Sayende.
Asansörün kapısı açıldı.Dar bir asansördü.İçeri girdiğim gibi en köşeye geçtim.Yaklaşık 2,3 kat çıkmıştı asansör.Bir an pat diye bir ses geldi,yerimden sıçradım:
-Hassiktir,ne oluyor?
Işıklar gitmişti,hayatta tek ve en çok korktuğum şey asansörün durmasıydı.Asansör durmuşken benim panik atak durmamıştı.Minho düğmelere boş boş basıyordu.Arkasını dönüp bana baktığında yerde zor nefes aldığımı gördü.Gario bir şekilde yanıma eğildi:
-Jisung,ne oluyor.
-Mi-inho pa-nik -
-Panik atağın vardı demi.Of.
Beni sakinleştirmeye çalışıyordu.Bi ara elimi bile tutmuştu hatta.Nefes al ver diyordu.Çok işe yarıyomuş gibi.Düğmelere daha sert basıyodu:
-ANANİZİ SİKERİM ÇIKARIN COCUK ÖLUYO.
Kapı aniden açıldı.Önümüzde ergen tayfa gülüyordu.Minho şaşırmıştı, çünkü parayı onlardan almıştı.Satmışlardı bildiğin.Ben kendimde değildim.Beni kaldırıp dışarı çıkardı.Yere oturtturdu.Yüzüme su döktü:
-Jisung iyimisin.
-Daha iyiyim, sağol.
-Off,o çocuklara nasıl kandıysam.
Bunları söylerken alnını siliyordu,terlemişti.
-Gel seni evine bırakayım.
-Eve nasıl gireceğim Minho?
-Ahh, doğru.Ama onlardan anahtarı alamamki.
Alması lazımdı,sokakta mı kalıcaktım yani.
-Ben anahtarı alana kadar sen bizim eve geç,sonra gidersin.Al anahtar.
-Gerek yokt-
-İşim uzar, boş yere üşüme.
-Peki.
Neden beni düşünüyordu ki?Şu cehennem asansörü yüzünden ne hale düşmüştük.Ben onların şakasına sıçayım, onların sayesinden ilk defa bana iyi davranıyodu.Çok garip.
759 kelime ayaya.