Üç arkadaş, ormanda ilerlerken, Yusuf'un kalbi hızla atmaya başladı. Yanında yürüyen Eliz'e baktı ve kalbi daha da hızlandı. Eliz, güzel kahverengi saçları ve turuncu gözleriyle Yusuf'un aklını başından aldı. Ama Eliz de Yusuf'a karşı hisler besliyordu. İkisi de birbirlerine aşık olmuştu.
Ancak, aşk dolu anlarının keyfini çıkaracak zamanları yoktu. Kurtlar hala peşlerindeydi ve vampirler de onların peşindeydi. Üç arkadaş, bir an önce güvenli bir yere ulaşmak için koşmaya devam ettiler.
Nihayet, bir mağaraya ulaştılar ve içeriye saklandılar. Mağaranın içinde güvende olduklarını düşündüler ama yanıldılar. Mağaranın derinliklerinde, gizemli bir varlık vardı ve üç arkadaşın güvenliği tehlikede olabilirdi.
Yusuf ve Eliz, mağaranın derinliklerine doğru ilerledikçe, birbirlerine olan hislerini daha da yoğunlaştırdılar. Ama mağaranın derinliklerindeki varlık, üç arkadaşın aşkına karşı büyük bir tehdit oluşturuyordu.
Nihayet, üç arkadaş mağaranın derinliklerindeki varlığa ulaştılar. Karşılarına çıkan şey, vampirler ve kurtların savaşının ötesinde bir şeydi. Bir canavar, üç arkadaşın karşısında duruyordu.
Canavar, korkunç bir şekilde kükredi ve saldırmaya hazırlandı. Üç arkadaş, silahlarını kullanarak canavara saldırmaya başladılar. Ancak, canavar güçlü bir şekilde savunuyordu ve üç arkadaş zorlanıyordu.
Yusuf, bir çıkış yolu bulmak için çaresizce etrafına baktı. Derken gözleri, mağaranın duvarında bir çıkışa takıldı. Üç arkadaş, çıkışa doğru koşmaya başladılar.
Ancak, çıkışa yaklaşırken, canavar daha da güçlü bir şekilde saldırmaya başladı. İşleri daha da zorlaştıran bir şey de, canavarın kanı taşıyan üyeleri tarafından korunmasıydı.
Üç arkadaşın son umudu, vampir Adem'in gücüne sahip birisinden yardım almaktı. Ama Adem'in gücüne sahip birisi yoktu. Üç arkadaş, çaresizce canavara karşı savaşmaya devam ederken, Eliz'e bir şey oldu.
Canavarın kanı taşıyan üyelerinden biri, Eliz...
