Minho.
Gözlerimi açtığımda bir yatakta yatıyordum. Aniden kalkıp etrafıma bakındığımda ise, koltukta uyuyan hyunjin'i gördüm.
"Lan ben hastanede miyim?"
Bir anlık gelen o kafamdaki acı ile kıvranıp duruyordum. Hyunjin uyanıp yanıma oturdu.
"Dokunma kafana dur."
"Noldu ki bana?"
"Şey... Zafer atışı yapılırken top orda olmaması gereken bir şeye çarptı ve sana isabet etti."
"O kadar kişi içinden ben mi cidden?"
Gülüyordum, çünkü sinir bozucuydu. O kadar kişi içinden beni bulması fazla ironik.
"Ahh! Uyandınız mı?"
Hızlı adımlarla birinin bize doğru yaklaştığını gördüm. Yanımıza geldiğinde ise, bunun kim seungmin olduğunu anladım.
"Uyandım." 'Yok uyuyorum' demeyi çok isterdim ama şimdi gerek yok.
"Çok özür dilerim gerçekten. Atışı yaparken orda duran kaskı görmemişim ve benim bu hatam size mâl oldu. Affedebilir misiniz beni? Ne isterseniz, neye ihtiyaç duyarsanız bana söyleyebilirsiniz. Hatta arzu ettiğiniz bir şey varsa çekinmeyin."
Aslında normalde bu duruma sinirlensem de, o kadar kibar konuşmuştu ki nerdeyse içim yumuşamıştı.
"Bu ince düşünceleriniz için sağ olun ama hiçbir şeye ihtiyacım yok. Ve kendinizi daha fazla üzmeyin sonuçta kaza, herkesin başına gelebilir." Herkes benim kadar şanssız değil ki başına gelsin amk.
Hyunjin bana şaşkın bakışlarla bakıyordu. Bu kadar nazik olmamı beklemiyordu sanırım.
"Benim bir istediğim var ama."
Hyunjin'in böyle demesiyle, kaş-göz işaretleri ile ona susmasını söylüyordum ama nafile... Acaba yine hangi mallığını ortaya atıcak.
"Buyrun tabi."
"Benim acilen gitmem gerek ama arkadaşımı da yalnız bırakmak istemiyorum. Acaba diyorum ki... Bugünlük onunla siz kalabilir misiniz?" Yok valla ben bu çocuğa öldürücem! keşke o mısırları ağzına değilde gotune soksaydım.
"Tabii memnuniyetle." Bu da çok saf amk yerler bunu.
Hyunjin'e gitmeden önce bir bakış daha attım belki vazgeçer diye, ama işe yaramadı. Şimdi kaldım ben bu çocukla.
"Başka bir yerin acıyor mu?"
"Hayır."
Sandalyeyi yanıma çekip sıkılmamam için sürekli sohbet ediyordu. Ne yalan söylim, çok hoşuma gidiyordu. Önümüze birden akşam yemekleri gelmişti. Sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım.
Tabağı açıldığımda ise hiç sevmediğim yemekler vardı. Yüzümü ekşiterek yeri kapattım.
"Noldu? Yesene."
"Bunların hiçbirini sevmiyorum."
"Ne seversin ki?"
"Şu an canım aşırı pizza yemek istiyor ama işte hastane şartları."
"İstediğin şey pizza olsun."
Telefonu eline alıp birisini aradı ve konuşmaya başladılar.
"S. Hastanesine 3 büyük boy pizza lütfen."
Duyduğum şeyle şok olmuştum. Telefonu kapatınca hemen konuşmaya başladım.
"Gerek yoktu öylesine demiştim." Ben nerden bileyim öyle diyince pizza sipariş ediceğini amk.
"Bir şey olmaz, ben de burdaki yemekleri sevmiyorum."
Gülümseyerek arkama yaslanmıştım.
Çocuk bana bakmadan duramıyordu, benimde arada gözüm kayıyordu ama onun gibi kırmızı çarşaf görmüş boğalar gibi bakmıyordum.Bir 10-15 dakika daha sohbet ettikten sonra pizzalar gelmişti. Seungmin pizzaları alıp adamı gönderdi ve yanıma oturdu.
"İçicek bir şeyler de aldım al. Kuru kuru gitmez."
"Bu kadarına gerek yoktu."
"Tabii ki var. Neyse bırak bunları pizza çok güzel kokuyor. Çök minho çök!" Çök minho çök? Gülmekten altıma edicektim, nedense aşırı komik gelmişti.
"Çok mu komik."
"Güldüğüme göre öyle."
İkimizde birbirimize bakıp gülüyorduk. Hem sohbet ediyor, hem de pizzalarımızı yiyorduk. Sohbeti aşırı sarıyordu hatta ünlü olmasına rağmen çok sıcaktı. Hiç bir kaba yanı yoktu.
Sohbete dalıp, karnımın doyduğunu bile hissetmemişim.
"Doydun mu?"
"Evet çok sağ ol. Tabi bu pizzaların bir karşılığı olucak."
"Bir daha ki görüşmemizde artık." Bir daha ki görüşmemize mi??
"Kesinlikle."
Gülümseyerek bana elini uzattı.
"Seninle tanıştığıma memnun oldum minho."
"Ben de öyle seungmin."
El ele sıkışmamız bitince, çöpleri temizleyip attı. Sonrasında doktor gelmişti zaten.
"Merhaba."
"Merhaba."
"Nasılsın delikanlı?"
"İyiyim"
"Sonuçlarında gayet iyi, yarın sabah taburcu olabilirsin. Bugünlük nolur nolmaz diye burda kal."
Kafamla onayladım. O da tansiyon ve şekerime bakıp gitmişti. Seungmin ise telefona bakarken nerdeyse ağlayacak duruma gelmişti.
"Noldu?"
Cevap vermemişti.
"Bak yerimden kalkarım. Noldu diyorum?"
Sandalyeye oturup, gördüğü şeyi bana da gösterdi.
"Ne!?"
________________________________
Acaba ne gösterdi???
Neyse biraz da hyunin edileri izleyip zirlim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beyzbol topu - 2min
FanfictionÜnlü beyzbol oyuncusu seungmin'in zafer sevinci ile attığı top, oraya zorla getirilmiş, oyunla alakası bile olmayan birinin kafasına denk gelir.