11.bölüm
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Savaş'ın anlatımıyla;
Kapı çaldı,lan ne ara geldin ışınlandın
sanki.Kapıyı açmadan önce planımın
olduğu dosyaları nereye saklayabilirdim
diye düşünürken kapı bu kez daha sert
tıkılandı.Dosyaları masanın üzerinde
bırakıp kapıya koştum hızlı hızlı.
Bade içeriye beni itip hızla sanki
teftiş memuru gibi bir şeyler aramaya başladı.Arkasından seslendim.'Güzelim ne yapıyorsun aradığın
şeyi şöyle sana yardım edeyim.'
Bade beni hiç dinlemeden eliyle
sus işareti yapıp aramaya devam etti.
Kıyafetlerimi tek tek kokladıktan sonra
yatağın altını üstüne getirdi.
En son kitaplığıma da baktıktan
sonra derin bir nefes aldı ve gülerek
"Sevgilim bunca saattir mesaj atıyorum.
Neden görmezden geliyorsun."
Üzerime ellerine beline koyarak yavaş
yavaş gelmeye başladı.Ben de çocuk
gibi arka arka gelmeye başladım.Bade'nin tek bakmadığı yer çalışma
odamdı.Oranın yerini benden başka
kimse bilmezdi.Kardeşim,ekiptekiler
ve sekreterim bile bilmezdi.Yavaş yavaş
odayı açacak olan aynalı duvarın
gizli kırık aynasına doğru gidiyordum.
O kırık aynayı şimdiye kadar kimse
fark etmemişti çünkü çok küçük bir aynaydı.Duvarı özellikle küçük kare
aynalarla döşetmiştim hem kelepçeli
odanın hem de çalışma odamın
aynaları kırıktı bunu ben yapmıştım.
Geriye gittikçe içimi bir telaş kapladı.
Açılması an meselesiydi.Son adımımıda
attıktan sonra Bade'nin kollarından
tutup öne doğru yürümeye başladık.Bade'ye gülerek 'Çen beni mi kıskandın
çen.'diye şımarıklık yapmaya başladım.
Ciddi bir şekilde bakarak ellerimi üzerinden çekti ve "Bak bakayım sen şu
gözlere ben bu numaraları yer miyim?
Sen yine bir işler çeviriyorsun da
neyse,ben gidiyim artık hem sende
maşallah turp gibisin.Evde de bir şey bulamadığıma göre rahat rahat evime gidebilirim.Yavaş adımlarla evden çıktığında üzerimden büyük bir yük
kalkmış gibi rahatladım.Tekrar odama girip çalışmaya devam ettim.Hiç mola vermeden 5 saat daha çalıştım.Sonrasında
dersimi aldığım için Bade'ye hemen
mesaj attım nasılsın güzelim diye.Sağolsun
cevabını geciktirmeden iyiyim sevgilim
diyerek verdi.Tekrar çalışmaya devam ettim.
Bu kez 1 saat arayla filtre kahve içerek
çalışmaya başladım.Gece saat 3'de
çalışmayı bitirip kendimi yatağa attım.
Sabah uyandığımda saat 2'ydi,hızla elimi
yüzümü yıkayıp bir duş aldıktan sonra
üzerimi değiştirip evden çıktım.Operasyonu
yapacağımız adam hakkında bilgi toplamak
için ilk önce gelen dosyadaki bu adamın
en çok gittiği yerlere gittim.
Beni tanıyacaklarını bildiğimden yüzüme
siyah üzerinde beyaz aslan olan bandanamı takıp girdim mekanlara.
İlk adresim katar kumarhanesi oldu
en son Türkiye'nin en meşhur mafyalarının ve mafya baronlarının olduğu bar'a gittim.
İçeride her türlü pis iş yapılırdı.Buraya
sadece 1 kere gelmiştim.Onda da yine böyle
bir operasyon içindi.Burada her türlü pislik
olur o yüzden hızlıca içeride ki adamlara
aradığım kişiyi sorup çıktım.Alabildiğim bilgiler fazla olmasada birkaç
şey vardı önemli olarak.
Adamın ismini bu mekanlarda sadece 2-3
kişi biliyormuş.İsmi Fırat Saymandı,
30 yaşında ve gerçek mesleği de
Coğrafya öğretmenliğiydi.Mesleğini
bırakmadan önce eşini ve kızını öldürmüş
ve kimseye söylememiş neden öldürdüğünü,sonra da diğer
35 kadını öldürmüş ardından da
mafyaların ajanlığını yapmış ve daha bir sürü ayrı suç dosyası var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON ESİR [TAMAMLANDI/DÜZENLENİYOR]
RomanceOnun sert,acımasız ve karanlık hayatına uzanan el bütün dünyası oldu.Bu hikayede aşkın kör kuyulara merdivensiz nasıl indirdiğini göreceğiz.