magazinciler

142 23 48
                                    

Minho.

"Minho kalk."

Gözlerimi aralayıp, bu narin sesin nerden geldiğini görmek istemiştim ama sabah güneşi gözlerimi yaktığı için geri kapattım.

"Afedersin, açık unutmuşum."

Perdeleri kapatıp yanıma geldi. Gözlerimi açmış, sadece onu izliyordum.

"Gidelim mi artık?"

"Beni hyunjin alır sen git."

"Olmaz öyle şey hazırlan."

Dediğini yaparak yataktan kalktım ve tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım. Uyku sersemliğim tamamen kalktığında dikkatimi çeken bir şey vardı.

"Neden sürekli camdan bakıyorsun?"

Bir şey demeyip hâlâ bakmaya devam ediyordu. Yanına gidip onun baktığı gibi camdan baktım, bir sürü magazinci vardı ve hepsini sadece iki koruma tutuyordu.

"Bu da ne?"

"Magazinciler."

"Burdan nasıl çıkıcaksın? Bir de o gösterdiğin şeylerden sonra daha çok yanlış anlarlar..."

Dün akşam gösterdiği şey, benim ve onun hakkında yapılan yorumlar, shoplar ve saçma sapan söylentilerdi. Bazıları olayı gerçekten abarmıştı. Neymiş ben topa bilerek kafa atmışım, seungmin'in bir suçu yokmuş sadece bir "takıntılı fanın" oyunumuş. Veya seungmin beni bilerek yaralamış çünkü, maç öncesi onunla çarpıştığım için üstünü kirletmişim. Bana, o atılan top sonucu ölmüş diyenler bile oldu. Beni en çok üzense seungmin'e gelen nefret yorumlarıydı.

"Sen arkadan çık istersen."

"Olaylar daha da karışır."

Kafamı sallayıp telefonumu aldım. Artık çıkamaya hazırdım.

"Gidelim mi?"

"Hadi gidelim."

Birlikte odadan çıktık. Seungmin onca söylentiye ve magazinciye rağmen ne benden ileri, ne de geri yürüyordu. Adımlarımız bile aynıydı.

Hastanenin koridoruna geldiğimizde birçok kişi telaşla telefonunu çıkarıp bizi çekmeye başlamıştı. Bazıları ise bir şeyler söylüyordu.

"KİM SEUNGMİN WOAR!!!"

Seungmin, hiçbirini takmadan hızlıca kapıdaki arabaya geçmek istiyor gibiydi. Ama tonlarca et torbasından oluşan bir barikat vardı önünde.

Sürgülü kapının açılması ile flaşlar patlamaya başlamıştı bile. Flaşlar gözlerimi çok yakıyordu, anında başım ağrımaya başlamıştı.

"Seungmin bey, lütfen cevaplayın. Yanınızdaki beyefendiyle aranızdaki bağ ne?"

"Şu an müsait değilim. Kendisi biraz rahatsız flaşları kapatırsanız sevinirim!"

Onun öyle demesiyle hepsi daha çok fotoğraf makinelerine ve kameralarına sarılmıştı. Korumalar yolu açıp zorda olsa arabaya binmemizi sağlamıştı. Seungmin ilk beni bindirip, hemen arkamdan geldi.

"İyi misin?"

"Evet... Evet iyiyim."

Bir süre suskunluktan sonra şoföre nerde oturduğumu söyleyip, yola öyle devam ettik.

"İlaçların burda al."

"İlaçlarım mı?"

Bana bir poşet uzatarak tutmam için sallayıp duruyordu. Şaşkınlıkla bir poşete, bir seungmin'e bakıyordum. Poşeti aldıktan sonra seungmin'e bakasım hiç gelmiyordu o yüzden tamamen yanımdaki cama odaklanmıştım. Bir çift gözün benim üzerimde olduğu gerçeğini bilerek hem de...

"Geldik efendim inebilirsiniz." Kör değilim herhalde.

Seungmin'e görüşürüz diyerek arabadan inmiştim. Kapıya doğru ilerlerken, arkadaki araba sesi hâlâ duruyordu.

"Anahtar da yok üstümde. Ah hyunjin, ahh!"

Hâlâ araba sesi geliyordu. Anahtarın olmadığını bilsem de, sap gibi orda kalmamak için arıyormuş gibi yapıyordum.

"Minho!"

Arkama döndüğümde seungmin'in seslendiğini gördüm. Bana doğru geliyordu. Yine noldu acaba?

Karşıma geçip bana baktı ve elimi açmamı söyledi. Açtığımda ise elime bir şeyler sıkıştırdı.

"Bunu al ve kimseye bir şey söyleme."

Elime baktığımda tonlarca para vardı. Bundan önceki her şeye tamamdım ama bu da ne demek oluyor?

"Ne?"

"Kimseye bir şey söyleme."

"Onu anladım. Bu para da ne oluyor?"

Sessiz kalmıştı. Susmam için bana para mı vermişti bu keriz? Elini tutup, parayı sertçe ona geri verdim.

"Beni ne sanıyorsun sen be?"

"Sadece söylememen içindi."

"İnsanca bir şekilde söylemeyi deneseydin keşke. Ayrıca, birilerine yetiştirmeyi de düşünmüyordum. Arkadaş olduğumuzu sanmıştım."

Seungmin bir şey diyemeden, ayakkabılığın ordaki vazonun altında olan anahtarı görmemle hemen onu aldım ve bir şey demeden kapıyı açıp içeri girdim. Seungmin hâlâ bana bakıyordu, yerinden bir santim bile oynamamıştı. Ona bakmak bile istemiyordum o yüzden kapıyı yüzüne kapadım.

"Zengin züppenin tekinden ne beklersin ki?"

_____________________________________

Seungmin naptın be agam oldu mu bu şimdi

beyzbol topu - 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin