Saf JiLix'in Hayatı | °•HYUNLIX/MINSUNG•°

8

Hyunjin evden çıkmıştı. Felix arkasından sordu..

"Nereye?!"

"Sürpriz"

"Ya soylesene"

Hyunjin cevap vermeden evden çıktı. Felix iyice merak etmisti. Camdan hyunjine baktı. Hyunjin iki eliyle saçlarını taramis arabasına bindigini görmüştü.

Felix hyunjinin o yumuşak saçlarını koklamak ve okşamak istiyordu. Ama utanıyordu işte.

*2 saat sonra*

Kapi çalmıştı. Felix koşarak kapıya baktı. Gördüğü manzara karşısında ağzı açık kaldı.

"Süürpriz"

Hyunjinin elinde 3 poşet dolusu abur-cubur vardı.

"Hyunjin?!"

"Sevindin mi"

"Evet çok sevindim. Teşekkür ederim"

Felix bunu söyledikten sonra elinden poşetleri aldı.

Hyunjin felixin yüzündeki mutluluğu görünce o da güldü.  Felix sordu,

"Bisey sorcam. Sen güvenliği nasıl aştın"

"Okul benim olduğu için söyledim ciktim"

"Ben Bi poşetlere bakiyim"

Felix ordan gülümseyerek çıkmıştı.

"Bu kadar çok almana ne gerek vardı sadece jelibon istemiştim oysaki"

"Senin için marketi satın alırım güzelim~"

Felix güzelim kelimesini duyduğu an yüzünün kızardigini anlayıp utanarak ordan gülümseyip ayrılmıştı.

1 saat sonra

Felix elinde jelibonla oturma odasına dönmüştü. Hyunjin sordu,

"Neden geciktin"

"Onları yerlestirdim"

"Yoruldun mu"

"Biraz"

"Gel otur"

Felix ağıza jelibonu atarak yanına oturdu hyunjinin.

"Banada versene"

"Al"

"Sen ver"

"Ağzın mi koyiyim"

"Evt"

Felix göz devirmişti. Hyunjin yalvarır gibi bakıyordu

"Ya nolcak versene"

"Off al"

Hyunjin yedikten sonra konusamaya başladı.

"Hani bizimkilerle biseyler yapacaktık. Noldu o plan"

"Yarın yapariz"