Oy ve yorumlarınızı bekliyorum🙏🏻💜
☁︎☁︎☁︎
Bugün değersiz olduğumun farkına varışımın yetmiş üçüncü günü.
Neden bıraktın beni?
Şimdi hiçkimsem yok.
Sıkıldığımda kime gideceğim konuşmak için? İstediğim şeyi almadı diye kime nazlanacağım? Kimin dizinde uyuyacağım?
"Atsana şu suyu bana."
Jimin kenarda duran su şişesini alıp Seokjin'e fırlattı.
"Oha yavaş!"
Gülüştüler.
Namjoon "Bu kadar pratik yeter, dinlenelim biraz." diyerek yere oturdu. Ben de oturdum. Sabahtan beri dans ediyordum ama hiçbir sızı yoktu bacaklarımda. Ruhu tarafından ter edilmiş bir bedenden ibarettim sanki, fiziksel acı yoktu.
Tanrıya inanmayışıma lanet ettim, inansaydım belki canımı alıp beni bu işkenceden kurtarırdı.
"Merhaba!"
"Ooooo dostum n'abersin ya!"
"İyidir dosti seni sormalı!"
Lütfen bağırmayın...
İçeri giren Jungkook'un arkadaşıydı. Siyah, arkalarında sarılıklar barındıran kısa saçı dümdüzdü, kâküllerinde tek bir aralık dahi yoktu. Lalisa Manoban beni rahatsız eden neşesini de alıp niye şirketimize gelmişti acaba.
Sarıldığı Jungkook'tan ayrılıp kendisine doğru gelen Namjoon'a baktı.
"Merhaba Lisa-ssi, hoş geldin."
"Hoş buldum sunbaenim, nasılsınız?"
"Gördüğün gibi işte, kan, ter ve" ruhsuz bir şekilde onları izleyen bana yukarıdan baktı. "göz yaşı."
Hoseok ellerini birbirine üç kez sürterek vurup yerden kalktı ve yanlarına gitti. Seokjin ve Yoongi de ayaklanınca Jimin üzgün bir ifadeyle bana bakıp koluma girerek onunla beraber kalkmamı sağladı. Biz de yanlarına gittik. Lalisa hepsiyle el sıkıştı. Sıra bana gelince gözlerinde garip bir duygu değişimi gördüm, korku muydu yoksa gerginlik mi?
Aynı anda uzattık elimizi. Tokalaşırken gerginliğini saklamaya çalışırcasına gülümsedi. Evet, gerginliğini. Eminim.
Hemen bakışlarını benden çekip Hoseok'a yöneltti. "Başlamadan önce biraz atıştırırız diye düşündüm." deyip taşıdığı poşeti kaldırarak salladı.
"İyi düşünmüşsün." diye cevap verdi Hoseok.
"Neye başlamadan önce?" diye sordu Yoongi.
Hoseok büyük bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. "Size biraz sürpriz oldu tabii şimdi. Lalisa'yla bir dans videosu çekeceğiz, geçen gün başkanla toplantı yapmaya onun için gitmiştim."
Jimin "Ne!" derken gözlerini büyütüp heyecanla bir Lalisa'ya, bir Hoseok'a baktı. Diğer üyeler de onunla benzer tepkiler verdi. Sanırım onların yanında fazla tepkisiz kalıyordum.
"Ne güzel." dedim kendimi zorlayıp.
Üyeler şok içinde bana baktı. Lalisa ise anlayamamıştı neden bana öyle baktıklarını. Bilmiyordu ki uzun zamandır hiçbir konuya dahil olmadığımı.
Neden şimdi beceriksiz bir şekilde dahil olmaya çalıştığımı da bilmiyordum açıkçası. Sanırım garip biri gibi görünmek istememiştim, Jungkook'un arkadaşıydı sonuçta.
Birkaç dakika kadar ayakta sohbet ettiler, sonra Hoseok Lalisa'yla beraber kendi dans pratikleri için gitti.
Garipti.
Bir anda odanın ışıkları sönmüştü sanki.
Lalisa Manoban beyin hücrelerimi canlandıran neşesini de alıp gitmeseydi keşke.
☁︎☁︎☁︎
Oy atmayı, yorum yapmayı ve beni takip etmiyorsanız da sakın takip etmeyi unutmayın. Öpüldünüzz efenim💜💅🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤 𝐓𝐨 𝐓𝐡𝐞 𝐏𝐢𝐧𝐤 | 𝐓𝐚𝐞𝐋𝐢𝐜𝐞
FanfictionÖlü bir insan dirilebilir mi? *** 𝐋𝐚𝐥𝐢𝐬𝐚 𝐌𝐚𝐧𝐨𝐛𝐚𝐧 ✘ 𝐊𝐢𝐦 𝐓𝐚𝐞𝐡𝐲𝐮𝐧𝐠 •Düz Yazı/Mini Fic• | ᴡʀɪᴛᴛᴇɴ ʙʏ ©ʏᴀᴢᴀʀᴄɪᴋ | ~2023~