(Medya;Akide)
Kucağımda yatan kedime baktım.
O da benim gibi kimsesiz di.Onu sokakta yürürken bir çöp kovasının yanında bulmuştum.O da benim gibi bir yere sığınmıştı.Onu gördüğüm yerde almıştım.Onu sokaktan aldığım zaman zayıf ve kirliydi onu temizledim ve veterinere götürdüm.Adını da Salem koydum.Salem ismini ben yetimhanede kalırken ablaların açtığı dizi de duymuştum.Aklıma yetimhane günlerim gelmişti.
Yetimhane her zaman soğuktu.Çünkü hiçbirimiz aile sıcaklığını tatmamıştık.Hiçbirimiz hiçbir zaman tam anlamıyla aile olamamıştık.Ne hoş aileleri tarafından bırakılan çocukların aile olmasını beklemek bile gülünçtü.
Yetimhanedeki ablalar beni soğuk bir kış günü yetimhanenin yanındaki çöp kutusunun içinde bulmuşlardı.Beni aldıklarında daha 1 aylıktım.Oradaki ablalar bana Akide adını koymuşlardı.Ben belirli bir yaşa geldiğimde ise herkes bana Akide şekeri diye seslenmeye başlamışlardı.Turuncu saçlarımla hep dikkat çekmiştim.Ailemi hiçbir zaman tanımadım onlar hakkında hiçbir bilgim yoktu zaten bir süre sonra ailemi bulsamda hiçbirşeyin şeyin değişmeyeceğini anlamıştım.
Ben 10 yaşındayken beni bir asker evlat edinmişti bana baba olmuştu.Bir de benden 4 yaş büyük oğlu vardı o da bana abi olmuştu.Ben bu düşüncelerle boğuşurken aşağı kattan bir ses duydum:
"Akide yemek hazır."
Bu ses abim Mirza'nın sesiydi.
"Geliyorum abi!"
Üstümü başımı düzeltip hemen aşağıya indim.Masada oturan babamı gördüm.Babam beni görünce sandalyedeki oturuşunu düzeltti.Abim yemekleri hazırlarken bende masaya oturdum.Babama baktım bu aralar canı sıkkın gibiydi.Bunu işi gereği olduğunu düşünüyordum ama içten içe yanıldığımıda biliyordum.Babam işini eve yansıtmazdı.Babam ona baktığımı görünce boğazını temizledi:
"Okulun nasıl gidiyor Akide şekerim"
"İyi gidiyor baba yakın zamanda sınavlarım başlayacak"
" Kendini çok yorma Akide herşeyde iyi olmana gerek yok"
Babam derslere çok kafa yorduğumu biliyordu.Özellikle bir sayısalcı olmama rağmen kimyada zorlanıyordum.Hergün eve gelip yatana kadar ders çalışıyordum.Bunu babama borçluydum.Zaten 1 yılımı bazı olaylar yüzünden kaybetmiştim.Bu yüzden boşa harcayacak zamanım yoktu.Babam ise benim çabalarımın tam aksine bu kadar asosyol olmamı istemiyordu.
" Bu inek gene teneffüslerde bile ders çalışır baba"
"Kardeşinle öyle konuşma!"
Babam sert mizaçlı bir adamdı bu benim aksime abimi korkuturdu.Ben küçüklüğümden beri bu sert mizacı tanıyordum.
"Öff aman yemedik kızını bari kızına söylede tüm ev işini bana kitlemesin"
Bunu söyleyen abime tam cevabını verecektim ki babamın telefonu çaldı.Babamı her kim arıyorsa bu onu hoşnut etmemişti.Babam telefonu alıp masadan kalktı.Babam bir daha o masaya gelmedi.Biz ise abimle yemeğimize sessiz bir şekilde devam etmiştik.
Masayı toparlamakta abime yardım ettikten sonra odama çıktım.Her zamanki gibi gene derse gömülmüştüm.Zaten dersten başka yapacak birşeyim yoktu.Okulda sosyal biri değildim tek tük arkadaş diyebileciğim kişiler vardı onlarla da çok yakın değildim.Babamı merak etmiştim.Kimle konuştuğunu ve bu aralar neden canının sıkkın olduğunu.
Bunlara çok fazla kafamı yormadım ve derslerime devam ettim.Birkaç saat geçtikten sonra kapım çaldı gelen babamdı ona meraklı gözlerle baktım dağılmış gibiydi.Yatağıma oturdu.
"Seninle birşey konuşmam lazım Akidem"
Hemen babamın yanına geçtim.Meraklı gözlerle onu dinlemeye başladım.
"Sana bunu nasıl anlatacağımı çok düşündüm Akide şekerim"
"Şunu bilki ben senin hep yanındayım"
"Neler oluyor baba?"
"Bir süredir telefonlar alıyordum senin ailenden"
Ona şokla baktım bunu demesini beklemiyordum.
"Baba ben..."
"Sözümü kesme Akide"
"Ailen seninle görüşmek istiyor bana senin bebekken kaçırıldığını ve seni çok aradıklarını söylediler ama ben senin ne istediğine bakarım kızım görüşmek istemezsen görüşmezsin"
Babam bana merakla baktı.Ne cevap vereceğimi çözmeye çalışıyor gibiydi ama ben sadece şokla ona bakıyordum.
"Baba ben ne diyeceğimi bilemiyorum"
"Sorun değil Akide şekerim sadece süre bunu düşün olur mu?"
Ona başımı salladım.
"Ben senin hep arkandayım ne olursa olsun sen benim kızımsın seni asla bırakmam bunu bil olur mu?"
"Sen de benim babamsın ne olursa olsun siz benim ailemsiniz baba"
Babam şefkatle bana baktı ve başımdan öptü.
"Sen bi süre bunu düşün acele etmene gerek yok Akide şekerim."
Ona gene sadece başımı sallaya bildim.Odadan çıkmadan önce bana bakıp:
"Seni seviyorum Akidem"
"Bende seni seviyorum babacığım"
Babam bu söylediğimden sonra başını sallayıp kapıyı kapattı.Ben ise yatağımın ortasında durmuş bundan sonra ne yapacağımı düşünüyordum.
~~~~~~~
Yazım hataları var biliyorum bunları sonra düzelteceğim.ʙöʟüᴍ ʜᴀᴋᴋıɴᴅᴀᴋɪ ᴅüşüɴᴄᴇʟᴇʀɪɴɪᴢ ɴᴇʟᴇʀ?
ᴋᴜʀɢᴜᴅᴀ ʙᴀşᴋᴀ ɴᴇʟᴇʀ ɢöʀᴍᴇᴋ ɪsᴛᴇʀsɪɴɪᴢ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akide Şekeri
Non-Fiction-Gerçek Ailem kurgusudur. (TAMAMLANDI) Yetimhane her zaman soğuktu.Çünkü hiçbirimiz aile sıcaklığını tatmamıştık.Hiçbirimiz hiçbir zaman tam anlamıyla aile olamamıştık.Ne hoş aileleri tarafından bırakılan çocukların aile olmasını beklemek bile gülün...