İçimde bir korku vardı. Ama nedense Minho'nun yanında güvenli hissediyordum:
-Günaydın Minho.
-Günaydın Jisung.Bak kahvaltı hazırladım.
-Aç değilim.Yinede sağol.
-İştahınmı yok?
-Nerden bildin?
-Benimde yokta ondan,senin için hazırlamıştım.
NE BENİM İÇİNMİ,SAPSİK.
-Minho, azıcık konuşabilir miyiz?
-Tabi.
Salona geçtik.Kısacası herşeyi öğrenmek istiyordum.Minho'dan doğru ve dürüst cevaplar almak istiyordum:
-Minho,bir soru sormuştum."Neden ben?".Dürüst ol.
-Jisung,peki dürüst olacağım.
Dışarıdan "pat" diye bir ses geldi.O reflesksle Minho'ya yakınlaştım.Minho cama bakmak için arkasına döndüğünde şey, üstüne düştüm.Minho arkasına döndü..
Arkamı döndüğümde Jisung'u üstümde buldum:
-Jisung?
-Kusura bakma, korktumda.Kalkıyım ben.
-Kalkma.
Bı kaç saniye gözlerinin içine bakıp yanağına yaklaştım, öptüm.
Jisung bana bakakalmıştı.Sonra hemen üstümden kalkıp:-?
-E şey, sonuçta bi kaç ay aynı evdeyiz.Yani o açıdan.
-Anladım.
Jisung lavaboya koştu,ama bildiğin koştu.Su sesleri geldi.Yüzünü yıkıyordu.PAHAHAHAHAHAPPAHAAH.Çığlık seslerini duydum:
-AĞĞGGGGGGG,İLK DEFA BİRİ BENİ ÖPTÜ.NEDENNNG.
Seside çıkmıyordu,ben duymıyım diye.Yolda üstünü düzeltip salona gelmesini gördüm.
-Ohm.
-İyimisin Jisung.
-Ohm ohm,iyiyim neden sordun.
-Sesine bişey mi oldu?
-Yooğğ,ohm.
Tamam gülmicektim.Ama kendimi tutamadım:
-Neden gülüyon ya.Sesim kısılmış olamazmı.
-O kadar bağırırsan tabi kısılır sapsik.
-Duydunmu?
-Gerçekten seni ilk öpen ben miyim?
-Hihi.
-Sonda ben olabilir miyim Jisung?
-Minho-
Dudağına yapışmıştım bile.O kadar güzeldiki.O an dünyalar benim olmuştu.Elimi boynuna koymuştum.Beni geri yitti.Ve bana bakıp geri dudağıma yapıştı.Kapının çalmasıyla durmamız bir oldu:
-Tam zamanıydıya.
Dedim kısık sesle.Gidip kapı deliğinden baktım:
-Minho o kim-
Pat.Silahla kapıya sıkmışlardı.İçeri koşup Jisung'un elini tutup odaya kitledim.İçerdede anahtar vardı:
-Minho gel lütfen,MİNHOO.
Çok kötü bağrıyodu.Korktuğu belliydi.Adamlar hala sıkıyordu.Sonunda kapıyı açtılar.Ellerimi kaldırdım:
-Evde tek misin?
-Evet.
Jisung'un tehlikeye girmesini istemiyordum.Bir tür mafyaya benziyolardı.Ne oluyordu?
-Ne istiyorsunuz?
-Bize 1 milyon dolar borcun var.
-Nası,neden?
-Kumardaki borçların,ne çabuk unutmuşsun.
-Ben kumar oynamadımki.
-Belge bile var oğlum uzatma.Kapıyıda yaptır.Eğer 1 ay içerisinde ödemezsen günah benden gitti.İyi şanslar Minho.
Siktir.1 Milyon dolarmı.Ben kumar oynamadım.Ne alaka?
Jisung'un kapısını açtım:-Minho,iyimisin? Bişey oldumu bir yerine.
-İyiyim.
-Kumar?
-Yemin ederim oynamadım.Oynadıysamda hatırlamıyorum.
-Sana güveniyorumda,nereden bulucaz o parayı.Ya sana birşey yaparlarsa?
-Merak etme Jisung,ben halledicem.
-Biliyosun bende yardım edicem.
-O parayı bulmamız imkansız Jisung..
-Minho,sana birşey olmasını istemiyorum.
-Yapıcak birşey yok Jisung.Bekleyip göreceğiz...
Aradan 1 ay geçmişti.Birşey yapamıyorduk.Dışarı bile çıkarıyorduk.Parayı bulamamıştım.Ölücektim,yada..
Belki bir şans he:-Minho, öyle birşey olmıcak dimi?
-Jisung...
Ona yaklaşıp başını okşadım:
-Korkma sevgilim.Hiçbişey olmıcak.
Heh bu arada sevgili olduk.Çaktırma.
Bi kaç dakika sonra telefonuma mesaj geldi.Koltuktan telefonumu alıp baktığımda bankadan geldiğini gördüm:
-O ne?
-Jisung,AGAGAGAGAGAGAGAGGAAGGA.
-Noluyoo??
-"Hesabınıza 1 Milyon dolar yatırılmıştır".
-Nası.
-Bu kim acaba?
-Parayı ödüyeceksin dimi?
-Tabi,seni yalnız bırakamam.
-Adamlara haber ver.
-Tamamam.
Telefonu açıp adamların gönderdiği numaraya mesaj attım:
-Jisung buraya geliceklermiş.
-Pekii.
Aradan yaklaşık 1 saat geçti.Kapı çaldı.Kapıyı açtım.
Ne o da kim?-Kimsiniz?
-Minho,ben Lee Felix.Hiç görüşmemiştik.İyi bir görüşme oldu canım kardeşim...
449 kelimee😽