Medya: Meir 🖤
Eryx ve Meir evden çıkalı neredeyse saatler oluyordu. Bana birkaç parça kıyafet ve bir iki çift ayakkabı alıp gelmeleri gerekiyordu. Onlarla gitmemiştim çünkü hala üzerimde buraya gelirken giydiğim siyah pantolon ve gömlek vardı.
Onlar evde değilken bende evin her köşesine bakmıştım. Her ne kadar dediklerini kabullenmiş olsam da onlara hala güvenemiyordum ve ne olur ne olmaz diye evi inceleme ihtiyacı hissetmiştim.
Ev küçük değildi ancak büyük bir ev de değildi. Eve girdiğinizde mutfak ve salon sizi karşılıyordu. Mutfağı sevmiştim. Mütevazi bir havası vardı ve duvarlardaki büyük pencererler sayesinde de çok ferah duruyordu. Salonda da bu büyük pencerelerden vardı ancak etrafta bir tarafa yayılmış her büyüklük ve türden eşya olduğu için orası çok kalabalık bir izlenim veriyordu. Salon ve mutfaktan çıktıktan sonra ufak bir koridor vardı. Koridorda karşılıklı olarak iki oda ve koridorun sonunda bir oda daha vardı. İlk olarak koridorun sonundaki odaya girmiştim. Burası tuvalet gibi duruyordu ama odanın ortasında ufak gölete benzer bir alan vardı. Etrafında çeşitli temizlik malzemeleri görmüştüm ve aklıma gelen en mantıklı düşünce burada yıkandıkları yönünde olmuştu. Onun dışında normal bir tuvalete benziyordu. Ayna, dolaplar ve havlularını koymak için ufak bir askılık vardı. Buradan çıkıp karşılıklı olan odalardan birine girdim. Odada çok fazla bir şey yoktu. Ortasında iki kişilik bir yatak ve iki yanında koyu renkte komodinler yerleştirilmişti. Odanın sağ duvarı tamamen pencereden oluşuyordu ve herhangi bir perde de göremiyordum. Bu adamlar biraz fazla açık yaşıyordu. Sol tarafta ise dolap ve ayna, yatağın hemen önünde ise bir çalışma masası bulunuyordu. Oda çok temizdi ve her şey düzenliydi ancak odanın geneline zıt olarak çalışma masası tam bir çöplük gibi duruyordu. Odadan çıkmadan göz ucuyla masadaki kağıtlara ve diğer başka şeylere bakmıştım ama hiçbir şey anlayamamıştım. Karşıdaki oda ise buranın tam tersiydi. Yere düşsem kağıt ve kitap yığınlarının arasında sonsuza kadar kaybolabilirdim. Odanın büyük bir bölümü kitaplar ve parşömenlerden oluşuyordu. Yatak tek kişilikti ve yanında ufak bir komodin vardı sadece. Dolap göremiyordum ve buna cidden şaşırtmıştım. Onun dışında çalışma masası hemen camın önüne dışarı bakacak şekilde yerleştirilmişti. Bu öbür odada gördüğüm masadan çok daha uzundu ve aynı şekilde dağınıktı. Bu odanın Meir'e ait olduğunu düşünüyordum ve böylece karşı oda da Eryx'in oluyordu.
(Banyoyu şu tarz düşünebilirsiniz. Daha küçük hali.)
Odadan çıkmamla eş zamanlı olarak dış kapının açıldığını duydum. Salona girdiğimde Eryx'in kıyafetlerli ve aldıkları diğer eşyaları düşürmemek için verdiği mücadeleyi görmek kıkırdamama sebep olmuştu. ''Bedenini bilmiyorduk bu yüzden fazladan kıyafet aldık.'' Eryx açıklamasını bitirmeden ben kıyafetleri karıştırmaya başlamıştım bile. Çoğu farklı tür kumaş ve renkten oluşan elbiselerdi. Birkaç parça pantolon ve gömlek görmüştüm sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daisy Daires
FantasiBir arkeologun başına en fazla ne gelebilir ki? Ah peki, o zaman bu hikayeyi okumadın sayıyorum. Quenty'ye hoş geldin 🍻