seer | teen wolf [1]

chapter forty six: rage

"Alfaların hepsiyle nasıl baş edeceğiz?" Scott önlerinde açık olan haritaya kaşlarını çatarak bakarken hepsine doğru sormuştu. "Hepsini değil Deucalion'ın peşine düşeceğiz." Boyd, Cora'nın söylediklerine kafasını salladı ve ekledi. "Evet yılanın başını kesersek geri kalanı da ölür." Rosa onlara kaşlarını çattı. "Bu çok saçma bir plan. Onlar birbirlerine bağlı falanda benim mi haberim yok? O bir yılan değil ve biri öldüğünde diğeri de ölmeyecek aksine sadece daha fazla intikam almak isteyeceklerdir."

"O zaman ne yapabiliriz ki?" Scott tekrar sorduğunda Rosa bilmiyorum anlamında kafasını iki yana sallamıştı. Ama birkaç saniye sonra tekrar konuştu. "Belki hepsini bir yere kapatabiliriz ve sonra ateşe verebiliriz." "Bütün binanın etrafına üvez dökemeyiz dahi yeğenim. İşe yaramaz plan." "Üvezden bahsettiğimi kim söyledi dahi amcacığım. Eğer onları büyüyü yaparken içeriye sokabilirsek sınır büyüsü ile hapsedebilirim. Ama sonra bir şey yapmalıyız çünkü sonsuza kadar kapatamayız herhalde." Peter ona gözlerini devirse de yine de aklına yatmış gibi kafasını sallarken Derek konuştu.

"Böyle bir şey yapmıyoruz. Onları ateşe falan vermeyeceğiz." Rosa omuz silkerken cevap verdi. "Sadece bir öneriydi yapalım demedim."

***

"Derek!"

Rosa, Scott'ın bağırışını duyduğunda hızla kafasını çevirirken gözlerini büyütmüştü. Önündeki Kali'yi büyü ile hızla uzaklaştırırken hızla Derek ve Ennis'in saniyeler önce aşağı düştüğü boşluğun önüne gelmişti. Kız herhangi bir şey görmeye çalışır gibi sadece metrelerce aşağıdaki boşluğa bakarken hala üzerinden atamadığı şok yüzünden bir tepki veremiyordu. Herkes kavga etmeyi bırakırken Rosa arkasından gelen adım sesi ile yorgun sesi duymuştu. "Rosa.."

Kızıl kız kafasını ona çevirmezken tekrar bir ses duydu. "Gidebiliriz burada bir işimiz kalmadı." Deucalion üzerinde durduğu yürüyen merdivenlerden inerken kalan sürü üyelerine söylemişti. Rosa kaşlarını çatarken hızla arkasını döndü. Gözleri bastonlu adamı bulurken sinirle konuştu. "Bunu siz yaptınız! Sen, senin yüzünden!" Kız bağırırken aynı zamanda ona doğru bir adım atmıştı. Scott onun önüne geçmek isterken kız hızla onu kenara itti. "Onun yasını tutmanız için izin veriyoruz cadı ve karşında alfaların alfası var sözlerine dikkat et."

"Alfaymış. Birazdan ölü olacak olan bir alfa. Onun yerinde olması gereken sizdiniz!" Rosa sinirle ona doğru yürürken Kali hızla önüne geçti ve durmasına sebep oldu. Kız, kadına gözlerini devirirken devam etti. "Onu korumak mı istiyorsun? Tamam belki de önce ölmesi gereken sensindir." Rosa sözlerini bitirmeden önce kadının kırılan bacağı yüzünden dizlerinin üzerinde yere düşmesini sağlarken duraksamadı.

Kız önünde canının acısı ile kıvranan kadını tepki vermeden izlerken onlara doğru yaklaşmak isteyen ikizlerden birisini fark etmişti. Kız birkaç saniyeliğine kafasını ona çevirirken elini ona doğru kaldırarak tehditkar bir şekilde mırıldandı. "Onun yerini almayı düşünmüyorsan yaklaşmayı aklından bile geçirme." Kali'nin vücudundaki neredeyse her kemik tek tek kırılırken Rosa ona doğru bir adım daha yaklaşarak konuştu. "Biliyor musun şuan vücudundaki kemiklerin %60'ı kırılmış olmalı muhtemelen birkaç saniye içinde vücudunda sağlam bir kemik bile kalmayacak. Kardeşime de aynısı oldu metrelerce aşağı düşerek muhtemelen kemikleri kırıldı değil mi? Ama bu kadar kolay değil."

Rosa son cümlesinde sağ elini sıkarken büyüyü durdurdu. "Rosa dur artık." "Rosa!" Kızıl kız birkaç kişinin sesini duysa bile kafasını karıştırmamak için onları görmezden gelerek Deucalion'a döndü. "Bize yasımızı tutmak için zaman veriyordun değil mi alfaların alfası? Ama maalesef ki ben vermeyeceğim." Rosa gözlerini biraz ilerideki üst üste duran uzun demir parçalarına çevirirken elini kaldırırak onların havaya yükselmesini sağladı. Önündeki kadına doğru süzülmelerini izlerken aniden birisinin onu kenara itmesi ile beklemediği için yere düştü. Dikkati dağıldığı için demirlerde tok bir ses çıkartarak yere düşmüştü. Kız kaşlarını çatarak karşısında ayakta duran kendisi gibi kaşlarını çatmış olan Scott'a bakarken öfkeyle mırıldandı ve yerden kalktı. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

Rosa, Scott'a doğru yaklaşarak söylerken çocuk hızla cevap verdi. "Asıl sen ne yapıyorsun Rosa? Onu öldürüyorsun! Şu haline bak, etrafına bak!" Scott eliyle diğerlerini işaret ederken kız birkaç saniyeliğine onlara baktığında ağlayan Cora ile şaşkınlık ve ne olduğundan emin olamadığı bir ifade ile onları izleyen diğerlerini görmüştü. "Tam olarak senin dediğin şeyi yapmaya çalışıyordum Scott. Onlar Derek'i öldürdü! Öylece gitmelerine izin mi vereceğiz?!" Scott yüzündeki belirgin hayal kırıklığı ifadesi ile ona bakarken konuştu. "Evet, bu biz değiliz tamam mı? Biz insanları öldürmeyiz, bu sen değilsin. Seni tanıyorum Rosa..."

"Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun Scott. Bu tam olarak benim ve onların öylece ellerini kollarını sallayarak gitmelerine izin vermeyeceğim." "O zaman tanıdığım o kız değilsen beni de öldür. Hepimizi öldür Rosa. Hadi!" "Sen ne saçmalıyorsun?" Scott onun sorusu ile hiç duraksamadan cevap verdi. "Sonrasında pişman olacağın şeyler yapmanı engellemeye çalışıyorum Derek böyle olmasını iste-" "O cümleyi tamamlama! Sakın!" Kız neredeyse bütün öfkesini ona kusmak ister gibi bağırırken çoktan gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.

Yerde baygın olan kurtkadına bakarken duraksadı. Birkaç dakika sonra sonunda sinirle kafasını iki yana sallarken başka bir şey söylemeden yürümeye başladı. Yanından geçtiği Scott'a omuz atarken tekrar arkasına dönmeden deponun çıkışına yöneldi. Dışarı çıkarken kısa bir süre sonra arkasından gelen hızlı adım seslerini duymuştu. Yürümeyi bırakmazken sarışın çocuk kısa bir sürede ona yetişerek önüne geçti. "Rosa-" "Bak Lahey teselliye ihtiyacım yok tamam mı? Beni yalnız bırak ve Scott'ın yanına dön. Belki Kali'yi hastaneye falan götürmeye yardım edecektir ha?"

Kızıl kız, çocuğun sözlerine ağzına tıkarak iğneleyici bir şekilde söylerken Isaac başka bir şey söyleyemeden yanından geçerek uzaklaştı. Sarışın çocuk, bu sefer isteğini gerçekleştirerek onu durdurmak için bir hamle de bulunmazken onun kaçar gibi gidişini izlemişti. Birkaç dakika sonra yanından başka bir ses gelirken o tarafa döndü. "O nereye gitti? Isaac, Rosa nereye gitti dedim?" "Bilmiyorum gitti." Scott onun sözlerine kaşlarını çatarken tekrar sordu. "Gitti derken öylece gitmesine izin mi verdin yani?"

"Scott yalnız kalmak istiyordu tamam mı? Buna ihtiyacı vardı ve bizimde öyle." Scott sonunda Isaac'in söylediklerinde haklı olduğunu fark ederken sessizce kafasını salladı.

*****
bu bolumden hoslanip hoslanmadigimdan emin değilim ama olsun

neyse scott askim niye araya giriyorsun amk biraksaydin da kiz eli degmisken su kaliyi aradan cikartiverseydi aaaaa