Yardım Çığlıkları

43 3 5
                                    

Artık herşey o kadar karıştı ki sanki bir rüyada gibiyim. Ve koruyucuları nasıl bulacağım konusunda hiçbir fikrim yok.

Okul çıkışıydı ve okulun ilk günü benim için gerçekten garipti.

Merdivenlerden inerken dolunayin bana seslendiğini duydum

"Yusuf bir baksana"

Yine ne dicekti acaba

"Efendim"

"Bir beş dakika vaktin var mı"

"Var. Niye sordun"

"Seni biriyle tanıstırıcam"

Gerçekten de merak ettim açıkçası. Ve onu takip ettim.

Bahçeye çıktık ve bahçede bankta bir adam oturuyordu. Bir dk bir dk bu adam.

Bu adam benim dün kütüphanede gördüğüm adam ilk baş benden uzaklaştı ve şuan benle konuşmak mı istiyor.

Adama yaklaştığımızda ayağı kalktı. Ve bana doğru gülümsedi.

"Merhaba"

"Merhaba Yusuf . Biliyorum aklın çok karışık ama merak etme zaman içerisinde herşey kafana oturacak. Öncelikle benden korkmana gerek yok bende sizdenim"

Kolunu açtı ve onda da yonca işareti vardı.

"Nasıl yani koruyuculardan biri siz misiniz"

Adam güldü "hayır tabikide zaten sizden yaşça büyüğüm ben size yardım edecek olanlardanim eski koruyuculardan"

"Eski koruyuculardan mi şuan aklım hiçbirşey almıyor"

"Sana herşeyi anlaticam ama şuan burda değil. Sana o adresi yollayan bendim. Evet Dolunay şaşırdın dimi sana söylemedim diye bana kızma"

"Madem onun koruyucu olduğunu biliyordun ne diye beni uğraştirdin"

"Bu konuyu eve gidince konuşuruz. Yusuf artık görevin başladı çok dikkatli olmak zorundasin kimse senin koruyucu olduğunu öğrenmemeli"

"Birşey dicem peki biz böyle önemli bir konuyu neden okul bahçesinde konuşuyoruz" dedi Dolunay

"Dolunay etrafına bak istersen" dedi adam

Gözlerime inanamadim. Herkes donmuştu kimse hareket etmiyordu.

Anı bir korkuyla geri adım attım.

Adam gülmeye başladı

"Bu, işaretini kontrol edebilen her koruyucunun kendisine has olan bir güçtür. Benim gücümde insanların hareketlerini kontrol edebilmek. O gün kütüphanede yürüyememenin sebebi buydu"

"Benimle dalga geçiyorsun dimi"

"Inanmaman gayet normal ama hayır dalga geçmiyorum şuan gitmelisin çünkü bende gücümü kısıtlı bir şekilde kullanabiliyorum"

"Peki adın ne"

"Ahmet"

Arkamı döndüm ve çıkış kapısına doğru yol aldım. Herkes normale dönmüştü ve ben hala yaşadıklarima inanamiyordum kafamı toparlamam gerek herşey dedem için.

Biraz yürüdükten sonra otobüs durağına geldim. Durakta boş bir yer buldum ve oturdum. Telefonumu açtım internette gezinmeye başladım. Sonra birden önümde bir gölge hissettim ve kafamı kaldırdım.

Yaren karşımda dikilmiş bana bakıyordu.

"Birşey mi oldu" diye sordum

"Evet oldu. Neden sürekli beni takip ediyorsun. Artık gerçekten emin oldum sen gerçekten bir sapıksın"

KELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin