gokyuzundekisonsuznese: ŞU AN KARŞIDAN ELİNDE ÇİÇEKLE GELEN, AŞIRI DERECEDE YAKIŞIKLI BEYEFENDİ SEN MİSİN?
karanliginkalbi: Aşırı yakışıklı mıyım bilmem ama elimde çiçekle gelen bey benim evet.
karanliginkalbi: Sanırım elinde fotoğraf makinesi olan ve şaşkın bir şekilde bana doğru yürüyen hanımefendi de sizsiniz?
gokyuzundekisonsuznese: Ulaş bir iki saniye sonra belki de sarılacağız ve sen hâlâ bana SİZ diyorsun.
gokyuzundekisonsuznese: Ben vazgeçtim ya geri dönüyorum şu an.
gokyuzundekisonsuznese: İstemsiz bir şekilde evlenmeden olmaz diyen dayılar gibisin geliyor şu an bana.
gokyuzundekisonsuznese: Ayrıca neden bu kadar yakışıklısın?
karanliginkalbi: Aramızdaki adımları yıksanız da bende sizin güzelliğinizi görsem keşke bir
gokyuzundekisonsuznese: Yaaa güzel miyim ki ciddili?
karanliginkalbi: Gelirseniz güzel olup olmadığınızı söyleyeceğim Neşe hanım
gokyuzundekisonsuznese: HANIM DİYORSUN HÂLÂ BEN GERÇEKTEN GİDİYORUM
Gerçekten deliydi ve şu an geri dönmüş gidiyordu. Üstümdeki salaklığı bir yere atıp arkasından hızlı adımlarla yürümeye başladım. Adımlarım koşar hâle gelmişti neredeyse ve son anda kolunu acıtmayacak şekilde tutup bedenini kendime doğru çevirdim. Bu kadın... Bu kadın bir ressamın çizmeye cesaret edemeyeceği kadar güzeldi. Bir elimde çiçek vardı, bir elimdeyse kokusunu soluyan kör bir ressamın onu çizeceğine inandığım çiçek kokulu bir kadın.
Ulaş'ı bu bey olarak hayal edelim mi? Edelim bence. Artık biz kavuştuğumuza göre gönül rahatlığıyla bu güzel çifti konuşmaya başlayabilirizz 😋💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzündeki Sonsuz Neşe -Texting-
Short Story"Ulaş," "Efendim?" "Kalbine giden yol neyden geçiyor?" "Kalbime giden yol Neşe," Yüzünden eksilmeyen tatlı gülüşüyle saçımı kulağımın arkasına attı. "Seni istemekten geçiyor."