2 ay önce..
Sert adımlarla , eski dizayn edilmiş, şeritli kapıyı çalmadan içeri girdim.
Sert votka ile sigara kokusu odayı daha çekilmez hale getiriyordu.
Ben duygularımla hareket eden birisi degildim ve hiç olmadım. Zekam beni yönlendiren şey oldu her zaman. Ama işler değişmek üzereydi.
"Neler oluyor?" Dedim sakin kalmaya çalışıyordum ama bu hiç mümkün değildi.
Duvarın tamamını kaplayan cam, odayı ferah gösteren tek şeydi. Geri kalan her şey siyah renkte olduğu için boğucu bir his bırakıyordu insanda.
Buraya ilk geldiğimde karipsemiştim ama oldukça uzun zaman kalınca alışmıştım.
Koltukta oturan adam yavaşca bana dönüp bir süre yüzümü izledi. Dudağının kenarı yavaşca kıvrıldı. Masanın üzerindeki sigara paketinden bir dal aldı. Keyifli bir şekilde dudağına götürüp ateşledi.
Paketi bana uzatıp , başıyla almamı işaret etti.
Bir kaç adımla masanın yanına gidip, ellerimi sert bir şekilde masanın iki yanına koydum.
"Neler oluyor sana dedim. Buraya seninle sigara keyfi yapmaya gelmedim. Bana neler olduğunu anlat" dedim adeta bağırarak. Oldukça sinirliydim. Beynimi toplayıpta doğru düzgün düşünemiyordum.
Karşımdaki adam yüzündeki gülümsemeyi silip, ciddi bir hâle büründü. Ani duygu değişimi gözümden kaçmamıştı.
Elindeki sigarayı kenara bırakıp eliyle oturmamı işaret etti. İkiletmeden yanımdaki siyah koltuğa oturdum.
Karşımdaki adam boğazını temizleyip, sabahtan beri koruduğu sesizliğini bozdu.
"Sakin ol Mila anlatıcam sana." Elleriyle yeni gelen sakalarını sıvazladı. Gerginlikten tırnaklarımın etrafındaki etleri kaldırıyordum.
"Ege nerde." Dedim sesimin titreyerek çıkmasını umursamadan.
Önümdeki adam hareketlendi. Önündeki mavi dosyayı önüme koydu. Dosyayı elime alıp açtım.
Okumaya başlayınca şaşkınlığım katbe kat arttı.
Dosya da genel olarak GECE adındaki birinin kendine koydugu takma isimle işlediği cinayetleri ve neden işlediğine mukabil olan deliller vardı. Birde her işlediği cinayet kurbanının yanına iz olarak bıraktıgı amblem anlatılıyordu.
Şaşkınlıkla gözlerimi karşımdaki adama çevirdim. Ğenç adam bu sefer de yanında ki sarı zarfı bana uzattı.
Zarfı elime aldım. Derin bir nefes alıp açıp okumaya başladım.
" ben kimseyi durduk yere öldürmedim. Kendileri benim ayağıma geldiler. Kendi ölümlerini kendileri şekilendirdiler. Ege de belki kendi ayağıyla bana gelmiştir. 'Bana çalışmak için' ."
GECE
(amblemi)(Amblem:Yuvarlağın içinde üçgen üçgenin içindede kelebek)
Kafamı mektubdan kaldırıp genç adamla göz göze geldim. Elimi destek almak istercesine koltukların kenarına koydum. Hayır bu olmamalıydı. O beni bırakmamalıydı.
"Nasıl yani Ege bizi sattı mı? Hayır! Bu mümkün değil. O bizi... beni satmaz. " dedim kalbim bin parçaya bölünmüş gibi nefes almakta zorluk çekiyordum.
Kafamın içinden bin türlü senaryo geçti. Kaçırılmış olabilirdi. Zorla tutuluyor olabilirdi. Ama o beni bırakıp gittmezdi.
"Belki bırakmıştır seni Mila" dedi genç adam acımasızca. Hâlbuki benim kırmızı çizgim oldugunu bilirdi. Ama ben bu dediğine asla inanmazdım. Bırakmazdı beni dimi...
Hiç bir şey söylemeden kapıyı sertçe çarpıp çıktım odadan. Gözlerimden akan yaşı elimin tersiyle silip çıkışa yöneldim. Sert esen rüzgar tenimi okşuyordu. Belki başka zaman olsa bu hoşuma giderdi ama şimdi canımı sıkıyordu.
Beynimin içinde genç adamın az önce söyledikleri yankılanıyordu. 'Belki seni bırakmıştır Mila'.
Hayır, hayır, hayır...
Bu olamazdı. O herkezi silerdi, her şeyi bırakırdı ama beni bırakmazdı.
Derin bir nefes alıp başımı gökyüzüne çevirdim. Yüzümden akan son gözyaşımı sildim.
Ve kendime bir söz verdim.
Kendisine GECE diyen kişiyi bulacaktım. Sonra ona Karanlıgı gösterecektim.
Ve Ege'yi bulacaktım...
🦋🦋
Bitti...
Evet ilk kurgum GECE ile sizlerleyim umarım yolun sonunda mutlu bir şekilde bakacagım bir hikaye olur.Wattpad yazılış tarihi: 3 aralık 2023.
Sizde başlama tarihlerinizi yazarsanız mutlu olurum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE
Fiksi UmumO kadar çaresiz hissetmiştim ki dudaklarımdan "gitme benden" çıkmıştı. Kocaman ellerini yüzüme koyup bilinçsizce akan göz yaşlarımı sildi. "Asla" dedi güven veren sesiyle "gitmem senden" dudaklarımı öpmeden önce söylediği son sözlerdi. Ve ben buna t...