×Bölümü medyadaki şarkıyla
okumanız tavsiye edilir!
İyi okumalar ♡jungkook:
ah tanrım... üç seneyi nasıl sensiz geçirdim aklım almıyor. Daha iki gündür senden ayrıyım yine de iyi hissetmiyorum kendimi.jungkook:
japonya nasıl? umarım eğleniyorsundur.. ben yokum ama :proseanne:
mükemmel.roseanne:
hayatımda daha önce bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum xdroseanne:
çekim yapmak zorunda oluşumuz biraz kısıtlıyor bizi ama sorun yok, japonya her şekilde keyifli.jungkook:
anlıyorum..roseanne:
şaka tabii ki :D
o kadar ballandıracak kadar eğleniyor değilim. evet keyifli ama.. seninle el ele tutuşup yürümek vardı Tokyo'da.. hatta geçen seferki gibi lunaparka giderdik!roseanne:
sonu pek iyi bitmemişti ama olsun. seni kafanda b*k figürüyle görmek çok keyifliydi hehehjungkook:
öyle mi ölü gelin roseanne? xd
demek bensiz o kadar da eğlenmiyorsun...jungkook:
bunu duymak iyi hissettirmemeliydi ama gülümsedim.roseanne:
sen ne yapıyorsun?roseanne:
hastane yoğun mu?jungkook:
nöbet bitti evdeyim şu anda.roseanne:
sana bir şey söylemem lazım.⋆
"Dosyaları hazırladın mı?"
Oliver içeriden bana seslendiğinde telefonu hızla kapatıp masanın üzerine yaydığım kağıtları elime alıp düzenledim. "Getiriyorum şimdi."
Oliver siyah maskesini düzeltirken uzattığım kağıtları alıp zarfın içine koydu. "Normalde asla bu kadar siyah giyinmem... Senin için olmasa.."
Güldüm. "Teşekkür ederim dostum. İyi ki varsın."
Elini omzuma koydu. "Bana ilk kez dostum dedin biliyor musun Jungkook? Bu büyük bir ilerleme."
Kıkırdadım, haklıydı. Rosé'yle yeniden bir araya geldikten sonra neşemin yerine geldiğini hissediyordum. Yüzümdeki somurtgan ifade yerini her zamanki aptal sırıtışa bırakmıştı. O aklıma geldikçe kendime engel olamıyor, sırıtıyordum işte.
Birkaç dakika içinde Oliver, elindeki zarfla dışarı çıkmıştı. Dr. Hyun Suk'un yaptığı yolsuzluklar, örtbas ettiği vakalar, resmi olmayan kurumlarla yaptığı anlaşmalar ve daha nicesini üç yıl boyunca toplamak adına resmen canımı dişime takmış bir yandan okul bir yandan bu aptal araştırma derken kendimi tanıyamaz bir hâle gelmiştim.
Saçlarım stresten dökülüyor, gözaltı morluklarım bir türlü geçmek bilmiyordu o zamanlar. Kaydımı zorluklarla Oregon'a taşıdığımda bile tam anlamıyla rahatlayamamış, bu aptal adamın pisliklerini gün yüzüne çıkartmaya devam etmiştim.
Roseanne'i ne koşulda olursa olsun görmemek, onunla konuşmamak, kokusunu içime çekmemek ya da onu öpmemek işkence gibiydi benim için. Ama o zamanlarda beni görseydi, nasıl bir hâlde olduğumu bilseydi şu anki gibi mutlu olmazdı. Vicdan azabı çekerdi, elindeki imkanları hiç gerekmemesine rağmen benimle paylaşmak, bana yardımcı olmak isterdi. Kabul etmezdim, edemezdim. Bu onun sorunu değildi. Benim için hiçbir şey yapma zorunluluğu yoktu. Hele de bu yardım tamamıyla anlamsız bir şey uğrunaysa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
prom queen ✘ rosékook
FanfictionBlackpink üyesi Park Roseanne eski sevgilisi Jeon Jungkook'u unutamıyordu. "Bu, sevmeyi ve değer vermeyi âşık olduğu adamdan öğrenen yapayalnız bir kızın hikâyesi..." ❅ 18.11.22 bts #1 06.05.23 kpop #1 29.10.22 rose #1 20.05.23 blackpink #1 28.1...