YALANCI SONBAHAR[+18]

4.Bölüm

Gözlerimi açtığımda yanımda kardelen mışıl mışıl uyuyordu. Onu rahatsız etmemek adına yavaşça kalkıp salona geçtim. Ne ablam ne de annem vardı evde ikiside sabah işe gitmişleri büyük ihtimalle.
Kahvaltı masası duruyordu.
"Kardelen! Kardelen! Hadi kalk güzelim!"diye bağırdım.

İki üç dakika sonra kardelen pijamalarıyla geldi. Sesizce bana baktı. Uzun uzun baktıktan sonra "günaydın" dedi yarım ağız. Şaşırmamıştım çünkü bu herzaman ki kardelendi.
Bende ona gülümseyerek "günaydın hadi kahvaltıya" dedim
Ve sofraya oturduk
...
Sessiz sakin kahvaltımızı yaptıktan sonra kardeleni salona gönderip masayı ve mutfağı topladım.
İşleri bittikten sonra kardelenin yanına gittim.
"Dökül bakalım küçük hanım noldu ne bitti"dedim.
Yutkundu. Uzaklara daldı. Sonra bana bakarak "abla ben galiba çok kötü bişey yaptım"dedi.
"Anlat güzelim ben dinlerim seni anlatım naptıysan arkandayım" dedim ama içten içede korkuyorum.
"Abla benim bir arkadaşım var adı ozan biz onla arkadaştan öte gibiyiz benden dokuz yaş büyük"dedi.
NE!? Dokuz yaş mı büyük
"Ne! O senin nasıl arkadaşın ablacım allah için nilüfer ablam bile 25 yaşında o ozan dediğin adam 26 yaşında kardelen"dedim

"Abla"dedi sustu. Bana baktı. Gözlerinden bişeyler anlaşılıyordu ama tam kestiremiyordum.
"Abla ozan benim sevgilim ve ben galiba ondan hamileyim"dedi.
Başımdan aşağıya kaynar sullar hatta sulları bırak dereler nehirler döküldü.
"Kardelen ablacım neden yaptın böyle bişeyi tamam bak yapmanı anlatım ama adam senden dokuz yaş büyük neden ablacım neden"diye sitemli bir şekilde konuştum.
Kesin adam onu kandırmıştı. Sübyancı pezevenk. Ya belki kız kardeşi yaşındaki kızla nasıl sevgili olabilir ya aklım almıyordu.

"Abla anneme söyleme lütfen lütfen abla lütfen!"dedi ve ağlamaya başladı.
"Kardelen sakin ol ve bu adam seni nasıl kandırdı onu anlat bana" dedim.

"Abla ben onu seviyorum. O da beni seviyor. Saçlarımı okşuyor beni öpüyor benimle eğleniyor güzel iltifatlar ediyor ayrıca babam gibi bir nebze"dedi.

"Kardelen ablacım güzelim o senin baban değil biz senle kaç defa konuştuk bunu baban yerine kimseyi koyamazsın ayrıca şu hamilelik olayı ne?" Dedim.

Gözleri dolu dolu baktı. Ortak yaramızdı babamız bende hata yapmıştım iki yıl önce ama dersimi iyi aldım.

"Abla işte ben bir gün size dedim ya nilaylarda kalacağım diye işte o gün ozanla biz ozanların kilyostaki evlerine gittik işte öpüştük galan sonra herşey hızlı gelişti. Ondan sonra pişman oldum ama ozanı sevdiğim için pişmanlığım hemen geçti. Ben eve geldikten sonra tekrar konuştuk falan sonra nerdeyse iki haftadır regl olmadığımı fark ettim ve hamile olduğumu düşündüm. Ozanla konuşmak için evden çıktım sonra ise annem sana mesaj atmış herhalde o sıra biz ozanla beykoz sahildeydik ben ozana hamileyim galiba falan dedim. O bana ne dedi biliyor musun. Biz daha küçüğüz kardelen ayrıca sen daha onsekiz yaşındasın aldırırız dedi o ara bir yıkıldım ki zaten ondan ayrılıp geldim sonra kendimi parkta buldım yanıma kağıt toplayıcılarının minik bir kızı geldi ona baktım ve gözlerim dolu dolu oldu sonrasıda işte askerler ve ev"dedi.
Anlattıklarını soluksuz dinledim. Gözlerim dolmuştu. Kardeşim kandırılmıştı.
"Gel buraya"deyip ona sıkı sıkı sarıldım ve omzumdaki ıslaklıkla ağladığını anladım.
Sırtındaki ellerimi sıkılaştırıp "geçti ablacım geçti kuzum" dedim.
...
Telefonu kavradığım gibi tanıdık ve tek bildiğim yardımı dokunan kişiyi aradım
Toprak
Toprak avukatlık yapan bir arkadaşım savcılık sınavlarına hazırlanıyor belki bu konulardan anlar diye üstü kapalı ona anlatmaya karar verdim.
Telefon uzun uzun çaldı sonra o aylardır duymadığım erkeksi sesi belirdi kulağımda
-alo
-Alo toprak nasılsın
-iyiyim de kimdiniz çıkaramadım
-toprakk şakanın sırası değil lan!
- aaa gülseren tamam tamam tanıdım hahah şaka yaptık kızım ya ne asabiyete bağlıyorsun
-off tamam komik ama gülecek durumda değilim be toprak
-noldu kız
-şimdi ben konuyu uzatmadan anlatacağım.
...
-işte böyleyken böyle be toprak ben sen hukuk okuyorsun belki suç duyurunda bulunsak olabilir mi diye soracaktım sana
- kaç yaşındaki ki kız
-18e girmedi daha iki ayı var girmesine
-hemen gidip tecavüz ve taciz davasında bulunup dilekce yazıyorsun benim orda tanıdğım avukatlar var yardım ederim ben
-toprak ya çok sağol haber ederim ben sana gelişmeleri öpüyorum
- ne demen cano her zaman hadi kendine iyi bak.
Dedi ve kapattı.

Derin bir nefes aldım. Allah o ozan dedn pezevenkin tepesinden baksın kaç tane bela varsa başına versin inşallah.
Akşam üzeri olmuştı ben bunlarla uğraşırken.

Ablam kapıdan içeri girdi. Kardelenin ağlamaktan şişmiş gözleri elinde telefon sağa sola dönen beni görünce şaşkın şaşkın baktı sonra kaşlarını çatarak "birine bişey mi oldu?" Dedi sesinde tedirginlik ve korku vardı.

Kardelen bana yalvaran gözlerle bakıyordu. "Şey ben bir sınava girmiştimde onun sonuçları açıklanacakmış onu bekliyoruz kardelende göz nezlesi olmuş bende onu evde yalnız bırakmiyim diye seni bekledim ben ona ilaç almaya gideyim kardelende biraz odasında dinlensin" dedim ve cevap vermesini bile beklemeden hırkamı giyip ayakkabılarımıda ayağıma geçirdiğim gibi karakolun yolunu tuttum.