#14

153 40 10
                                    

"birkaç dakikaya orada olurum!"

"tamam chae." dedim ve telefonu kapattım.

yataktan kalktım fakat daha gözlerimi zar zor açabiliyordum. gözlerimi ovuşturdum ve esnedim. hala uykum vardı. gece hiç uyumamıştım.

birkaç saniye sonra zil çaldı, ofladım.

koşarak - hatta uçarak - merdivenlerden indim ve kapıya gittim.

kapıyı açtığım an konuşmaya başladım.

"bu kadar da erken geleceğini tahmin etmemiş-" birden sözümü yarıda kesmek zorunda kaldım. çünkü karşımda chaeyoung değil, jeongyeon ve momo duruyordu ve ben karşılarında barbieli pijama takımım, ovuşturulmaktan kızarmış gözlerim, dağılmış saçlarım ve mor göz altlarımla berbat, bir o kadar da komik görünüyordum.

bana üzgün bakan gözlerine son kez bakıp, kapıyı yüzlerine kapattım.

jeongyeon, kapıyı yumrukluyordu.

"nayeon aç kapıyı lütfen!"

"açacağım fakat önce saçımı yapmam gerek çünkü berbat görünüyorum. ben yapana kadar orada beklemek zorundasınız. buraya kadar gelip zahmet etmişsiniz diye açıyorum yoksa tek laf etmezdim."

biraz saçmalamış mıydım? jeongyeon olunca böyle oluyordu hep işte. kalbim tekliyordu ve tüm kelimeleri birbirine dolaştırıyordum.

siyah saç tokamı elime aldım ve saçımı topuz yapıp bağladım. üstüme de yeleğimi giyip kapıyı açtım.

kapıyı açtığım an direkt olarak bana sarıldılar. karşılık versem mi diye çok düşündüm ama, sonunda ben de sarıldım.

bedenlerimiz ayrıldığı zaman, onları oturma odasına yönlendirdim. içeri geçtiğimiz zaman "gidiyormuşsun." dedi momo.

"ya, evet. biraz ka-" dudaklarımı büzdüm.

"hey, siz nereden biliyorsunuz? aman tanrım yoksa o eşek chae mi söyledi? ya, tabii ki o söyledi. aptal."

gülmeye başlamışlardı.

"seni ö-" derken, zil çalmıştı.

derin bir nefes aldı momo.

"sonra söylerim artık."

kapıyı açmaya gittim koşarak.

chaeyoung gelmişti.

"geç içeri, geç." dedim ve sırtına vurdum hafifçe.

"kim var içeride, sesler geliyor." dedi bana dönerek.

kapıyı kapatırken yanıtladım.

"onu boş ver de, gerçekten tam dayaklıksın chaeyoung. sana söyleme demiştim. sayende tüm grup biliyor."

kıkırdamaya başladı.

"tüm seul biliyor, düzelteyim dedim."

gözlerimi büyüttüm.

"ne! ne yaptın sen?"

onu döveceğimi anlamış olacak ki, mutfağa kaçmaya başlamıştı.

"gel buraya seni salak!"

poster, 2yeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin