Bir bakkalin guzel sesli ve renkli bir papagani vardi. Bu papagan cok da guzel konusuyordu.
Papagan, ayni zamanda sanki dukkanin bekciligini de yapiyordu. Bakkalla gelenlere guzel sozle soyleyip, onlara sakalar yapiyordu. Papagan hem bir insan gibi konusuyor, hem de, cok guzel otuyordu.
Gunlerden birinde bakkal ogle yemegi icin evine gitmisti. Papagan da her zaman yaptigi gibi dukkani bekliyordu. Tam o sirada bir kedi fareyi kovalayarak dukkana girince papagan korkudan ne yapacagini sasirdi. Zavalli papagan kendini oradan oraya atarken ortaligi birbirine katti, o da yetmezmis gibi gul yagi sisesinide devirdii. Bu olaylar yasanirken , dukkanin halini gorunce cok sinirlenerek papaganin basina vurdu. Basina sopayi yiyen papaganin dili tutuldu, basindaki tuyler dokuldu. Zavalli basi kellesti.
Gunler gecmesine ragmen papagan bir turlu konusmadi. Bakkal yaptigina cok pisman oldu." Keske elim kirilsaydi da zavalli kusa vurmasaydim" diye kendi kendine soyleniyordu. Papaganin
tekrardan konusmasi icin fakirlere sadakalar veriyordu. Aradan uc gun uc gece gecmisti, ama kus bir defa bile konusmamisti. Bakkal da bu kus artik konusmayacak diyerek uzuluyor ve kara kara dusunuyorkentam da o sirada dukkanin onunden, basi kabak gibi gorunen kel biri geciyordu. Bunu goren papagan hemen dile geldi ve konusmaya basladi:
-Heyy kel adam neden boyle kel oldun, yoksa sendemi gul yagi sisesini doktun? Diye seslendi.
Papaganin kel adama boyle seslendigini duyan herkez gulmeye basladi. Cunku papaganin gordugu bu adaminda kendisi gibi gul yagi sisesini devirdigi, sahibinin onun da basina vurarak saclarinin dokulmesine ve kellesmesinesebep oldugunu sanmisti.