Fren sesleri , çığlıklar , ağlama sesleri ve komşuların meraklı fısıldama sesleri...Yarı baygın bir haldeyim . Uyandığımda komşuların beni avutma çabaları, sakinleştirme çabaları beni daha çok sinirlendiriyordu . Görmek istiyordum '' Beni ona götürün '' diye bağırıyordum . Hayır ölmedi , ölmez benim annem o çok güçlü bir kadın " ölmez dimi Aysel yenge " Bir şey söylesenize susmayın bana yalan söylemeyin! Taşındığımızdan bu yana merhaba bile demediğimiz komşunun evine aldılar beni ve bana " Annene bir şey olmayacak " diyip duruyorlardı biliyordum " EVET" diyip duruyordum . " Benim annem güçlüdür ölmez" diyordum . ÖLMEZSİN DİMİ ANNE ? bırakmazsın dimi bizi .
Zil çaldı !!! Kim acaba babam mıydı ki acaba bizi almaya mı geldi İnşallah öyledir çünkü ona söyleyecek tonca ağır laf var içimde biriktirdiğim . Eğer anneme bir şey olursa onu hiç affetmeyeceğim .ASLA !!!!
Gelen teyzemdi . Lanet olsun bu karıyı hiç sevmiyorum anca işi düşünce bize gelen menfaatçinin tekiydi ! Onun tesellisine ihtiyacım yoktu benim . Bizi aldı ve diğer teyzemin evine evine götürdü "Niye boş boş duruyoruz burada beni annemin yanına götürün."
-Sakin ol kızım annen hastanede.
-İğleşicek dimi teyze annem iğleşicek dimi ?
-Bilmiyorum kızım.
Diğer teyzem krize girmiş ağlıyordu diğer herkeste ağlıyordu ama teyzemi sakinleştirmekten sahte gibi duruyordu göz yaşları . Ben olduğum yerde her şeyi şokla izlerken eve 2 tane doktor geldi teyzem için .Teyzemi sakinleştirdikten sonra erkek doktor beni bacağına alarak "Herkesin bu dünyaya gelmesinin bir nedeni var dimi .İnsanlar doğar büyür ve ölür" dedi.Evet bu doğruydu ama anne nefestir insan nefessiz yaşar mı ? Benim annem ölemezdi !
"Ambulans daha erken gelemez miydi "dedim.
Tamam haklısın 5 dakika daha erken gelselerdi daha farklı olabilirdi ama buda onun kaderi , kaderde ne varsa o yaşanır " dedi.
Gene haklıydı lanet olası doktor . Bu gün teyzemlerde kalacaktım .Ne babam ne de abim vardı ortalıkta . Ablam ve kardeşimle uyuduk sabah olunca amcam bizi eski oturduğumuz eve götürcekti .Neden eve gitmiyorduk ki ?
Doktorun söyledikleri hala aklımdan çıkmamıştı.Kabullenmemiştim "Benim annem ölmedi" yere düşmüş pislenmiş şekerini almak isteyen çocuklar gibiydim.Ölmedi gelecek...
Eski evimi , arkadaşlarımı , emine yengeyi herkesi çok özlemiştim . Belki oradan taşınmasaydık hiçbir şey böyle olmayacaktı.
Sabahtan kalkıp eski evimize gittik yolda yaşadıklarımı tekrardan düşündüm ben düşüncelere dalarken mahalleye gelmiştik bile .Eve girdiğimizde emine yenge ağlamaktan perişan bir hal almış vaziyetteydi.
Bana sarılırken göz yaşları her tarafımı ıslatmıştı .
-
Annemle emine yenge çok yakın dostlardı birlikte ağlar birlikte gülerlerdi. Yedikleri içtikleri birdi. Yıllarca anneme hem dost hem abla oldu . Ben onlara 2 melek derdim gerçi Fatma teyze koymuştu bu ismi onlara ama bende çok sevmiştim çünkü ikisi de aynı giyiniyorlardı ve bembeyaz melek gibi oluyorlardı. Bir kanatları eksikti ama onlar zaten birbirine kol kanat oldukları için gerekte yoktu .Hep babam ! ayrıldıkta ne oldu . Taşınmasaydık ne olacaktı sanki .
-
Emine yengenin gözünü sildikten sonra koltuğa oturdum . Emine yengeyi ve bu yaşadığım tüm şeyleri tekrardan gözümün önüne getirdim ve bende kötü olmaya başladım . Titrek bir sesle "Emine yenge bıraktı hepimizi gitti" dedim . Ağlayarak karşılık verdi benim sözlerime ne diyebilecekti ki ? O gitmedi diyemezdi ya .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
-12 OCAK 2009 KATLİAMI-
ChickLitZamanla kabullenmek diye bir şey yok. dün de aynıydı bugün de aynı yarın da aynı olacak. Gidenlerin yokluğu hep içimizi yakacak. En acısı da ölüp gidenlerin bıraktığı boşluk. En katlanılmazı en dayanılmazı acıların en büyüğü de bu ve ben yokluk üzer...