Hafıza Ormanı

Derin Saatler

Duvarın üstündeki saatin tiktok sesleri hiç bu kadar rahatsız edici olmamıştı Danny için. Gecenin en sessiz saatinde neyi vurgulamak istiyordu ki. Kare ahşap masasının önünde birikmiş faturalar, bir yığın üzeri açılmış zarf Danny tarafından incelenmek için sıradaydı. Danny ceza dairesinde başarılı bir avukattı.

Uzun zamandır Michigan'da ailesinden uzak yalnız yaşıyordu. Agatha Christie hayranıydı. Hatta bazen kendini Hercule Poirot'a benzetiyordu. Birçok davada gözlem yeteneği ona puan kazandırmıştı. Ancak en son almış olduğu bir davanın üzerinden düşmesini istiyordu. Öyle ki; müvekkili olan Linda Macby, eşinin kendisini sigortadan alacağı para için öldürtmek istediğini iddia etmişti. Danny bu davaya başlarken, bayan Macby'nin mağdur olduğundan çok emindi. Ancak, bu bayanın hakkında edindiği dosya bilgileri önüne geldiğinde biraz düşündü.

Bayan Macby, Atipik Psikoz hastasıydı. Paranoya düşünceleri yüzünden uzun bir dönem tedavi görmüştü. Elinde öylesine güçlü delillere ihtiyacı vardı ki; hanımefendinin iddialarına karşı öne sürülmesin hastalığı. Linda'nın ayrı yaşadığı eşi Geoffrey, bir kargo şirketinin nakliyecisiydi. Çevresinden saygı gören, bayan Macby'in anlattıklarına neredeyse taban tabana farklı kişiliğe sahipti. Ancak yine de onun hakkında somut delillere ihtiyaç vardı.

Duvardaki saate bir yastık fırlattı, Dan ve saat yere düştü. Haliyle bu bıktırıcı ses de susmuştu. Bayan Macby'den hesabına iki güne kadar iyi bir meblağ yatacaktı. Birçok avukatın üstlenmekten vazgeçtiği bu dava için Dan, kendini aciz hissediyordu. Ama ya Bayan Macby haklıysa? Masanın üstündeki karışık dosyalar içinden Linda Macby'in fotoğrafını eline aldı Dan. İçinden düşündü: Bu gözler, hiç ama hiç yabancı değil...

Gece 23.00

Telefon sesiyle irkildi Dan, arayan asistanı Beckie idi. - Hey patron, sesin duyulmuyor. Uygun bir zamanda bira içmeye ne dersin? Dan, bir bistro da barmaid olarak çalışan Beckie'yi asistanı gibi görüyordu. Metropolün en tanınmış barların birinde çalışıyordu. Bazen onun gözlemleri, takip yeteneği çok işine yarıyordu. Hatta Beckie, yaptığı işi Danny sayesinde sevdiğini söylüyordu. Kazancının artmasından ötürü de mutlu oluyordu bu nedenle. Macerayı seven Beckie, Dan'in onunla fikir yürütmesinden ötürü mutluydu. Dan, Beckie'i arayıp görüşmeye karar verdi. Beckie ve Dan'in çalıştığı yerde beraber oturmama prensipleri vardı. Her zamanki Joel'in yerinde buluşmaya karar verdiler. -Tamam 1 saat sonra oradayım görüşmek üzere Danny...

Danny önüne getirilen bir fincan kahveyi yudumlayıp etrafını izlemeye başladı. Kapının üzerindeki çan sesiyle irkildi. İçeri beyzbol şapkası ve yüksek yakalı yeşil pardösüyle kendisine doğru yürüyen Beckie'yi şaşkınlıkla izliyordu. Kahkaha attı. -Bu ne hal böyle?

" Sorma Dan, şu ara bizim binadan bir adamın beni izlediğinden şüphe ediyorum. Normalde işe gidiş geliş saatim belli. Ve sanki bir 10 dakika geç geleyim evinin kapısında bekliyor beni."

Dan, kahkahasını azaltarak gülmeye devam etti. -Müşterilerine ikram ettiklerini önce kendin denemiyorsun değil mi? Beckie, bu maceraperest ruh fazla gelmiş olmalı diyerek kahkaha attı. Müvekkilinden konu açıldı Danny'nin. Anlatmaya başladı müvekkilinin hikayesini:

- Yapayalnız ancak oldukça varlıklı bir kadın, altmışlı yaşlarında. Eşi yıllar önce onu terk edip gitmiş. İki oğluyla beraber yaşamış ve onları da kendisinin kullandığı bir araçla kaza yaptığında kaybetmiş. Bunun azabını çekmiş yıllarca. Paranoya tedavisi görmüş uzun zaman. Bir gün ailesinden önemli bir servet kalmış kendisine. İnsanları fazla tanıyacak kadar sosyal bir hayatı olmamış. İnternetten tanıştığı kendisinden 15 yaş genç bir adamla yakınlaşıp evlenmiş. Ancak bu mutluluk da uzun sürmemiş. Adamın onun hayat sigortasında gözü olduğunu ve ortak hesaplarından yüklü para çektiğini öğrenince ayrılmış adamdan. Gel gelelim Bayan Macby bu adamın kendisini öldürmek istediğini öne sürüyor.