Sorunları olan mor irisli genç ve sesiyle onun kalbini çalan gri irisli genç
Mor irisli genç gerçekten gri irisli gence aşık mıydı? Yoksa onun sesine hayranlık mı duyuyordu?
Bunun cevabından henüz emin değildi ama kendisini aşık sandığından, aşık ol...
Reo lavaboya gideli 3 dakika olmuştu ve aynadan kendi yanık izlerine bakıp, dokunmaya başladı. Tabii dokununca canı da yanıyordu. O sırada Nagi ise Reo fark etmeden onun peşinden gitti ve 3 dakika boyunca onu izledi. Reo'nun konuşmasını beklemişti ama Reo sadece kendi yanık izlerine baktığından bir cevap alamamıştı. Bu yüzden yanına gidip ne olduğunu sormaya karar verdi.
Nagi: Oi, Reo.
Reo, Nagi'nin sesini duymasıyla irkilir ve hemen hırkasını geri giyer. Sonra da Nagi'ye dönüp ona tatlı bir şekilde gülümser.
Reo: Efendim Nagi? Hem yemeğe gitmedin mi? Nagi: Gidicektim ama seni lavaboya giderken gördüm ve peşinden geldim. Reo: Ah anladım.. DUE BİR DAKİKA NE-!? yani arkamdan geldin? Nagi: Evet. Endişelendiğin şey aynada kendi yanık izlerine mi bakmandı di mi? Reo: ...... sessizlik hakkımı kullanıyorum. Nagi: Buna izin vermiyorum. Neden kendine böyle birşey yaptığını anlat. Reo: Sessizlik hakkımı kullanabilirim, Nagi. Şuanda bunu konuşmak istemiyorum. Nagi: Ben izin vermiyorum. Konuşacaksın. Reo: Hayır. Beni buna zorlayamazsın. Nagi: Zorlayabilirim. Şimdi anlat, dinliyorum. Reo: Hayır dedim Nagi. Lütfen beni rahat bırak.
Reo lavabodan çıkmaya çalışırken bileğinde hissettiği sert bir tutuş onu durdurur ve Reo daha hamlesini bile yapamadan, Nagi onu tuvalet kabinlerinden birisine çekip, kapıyı kilitleyip, duvara yaslar ve kaçmasın diye de dibine girer.
Nagi: Anlat.
Reo nolduğunu sindirmeye çalışırken, Nagi ordan 'anlat' diye ısrar ediyordu. Az önce Nagi niye böyle bir şey yapmıştı ki? Sonuçta Nagi için bu tarz hareketler bir şey ifade etmiyordu. Reo anın şokunu hala sindirememişti. Nagi bunu fark etti -en sonunda- ve biraz bekledi. Reo gözlerini gri irislere kilitledi ve Nagi de aynı şekilde gri irislerini, mor irislere kilitledi. Yüzleri yakındı ama burunları değecek kadar da değildi. Reonun gözleri istemsizce Nagi'nin dudaklarına kayar ve hemen geri çevirir gri irislere gözlerini. Nagi bunu fark eder tabii ama takmaz. Reo ise utançtan yerin dibine girer. Nagi elini Reonun çenesine koyar ve kendisine daha çok yaklaştırıp, mor irislere daha derinden bakar. Bu derinlik Nagi'ye huzur verici ve aşırı sakin bir hava verir. Nagi, o gözlerin içinde kaybolmayı diledi. Reo ise şuanda o gözlerden kaçmak istedi.
Reo: Nagi lütfen.. bırakta gideyim.. Nagi: .....
Reo'nun gözleri sulanmaya başlar ve Nagi çenesini tuttuğu eliyle Reo'nun gözyaşlarını siler. Sildikten sonra da geri çekilip kilidi açar ve kabinden çıkar. Ardından Reo koşarak hem kabinden hemde lavabodan çıkar ve arkasında onu izleyen bir Nagi bırakarak sınıfına gider. Nagi de yavaştan lavabodan çıkar ve kendi sınıfına giderken, Reo'nun sınıfının -'A' sınıfının- önünden geçer. Reo'ya kapıdan bakar ve onu camdan dışarıya bakarken bulur. Öyle baktıktan birkaç dakika sonra hiçbir şey olmamış gibi sınıfına yürümeye devam eder. Peki gerçekten hiçbir şey olmamış mıydı? Reo sadece camdan mı bakıyordu? Yoksa uyuyamı kalmıştı? Belki de ağlamaya devam ediyordu. Bilemeyiz görücez.
