12.Bölüm

223 16 2
                                    

Merhaba! Sınav haftasını atlatmış durumdayım ve daha fazla bölüm yazmaya çalışacağım.

Hikayemizin kapağı değişti.Ayrıca kapağın yanı sıra,Ayaz karakterini canlandıran kişiyi de değiştirdim.Umarım beğenirsiniz :)

Medyada Ayaz var.

 

A Great Big World & Christina Aguilera - Say Something dinleyerek okuyun.

İyi okumalar!

***

Çantamı omzuma takıp otelin merdivenlerinden aşağı indim.Otelden çıkmadan önce,lobideki görevli şirin kıza gülümsedim.

Çağırdığım taksiyi beklerken,hırkamı biraz daha öne çekiştirdim.Hava serindi,üşüyordum.

Taksinin hızlı gelmesi için dua ederken taksinin geldiğini gördüm.Titrek ve yavaş adımlarla taksiye binip adresi verdim.

Bade ve Kerem'le buluşmaya gidiyordum.

O kadar çok aramışlardı ki beni buluşmak için,bıkıp kabul etmiştim.Zaten keyfim yerindeydi.Dün Merve'yle bir sürü abur cubur yemiş,bol bol film izlemiştik.Gerçekten çok güzeldi.

Bu buluşmaya gelmesi için Merve'ye çok ısrar etmiştim ama bilmediğim bir nedenden dolayı istememişti.Biraz da hüzünlüydü sanki istemediğini söylerken,neler olduğu hakkında bir fikrim yoktu.

Taksici geldiğimizi söylediğinde parayı verip taksiden indim.

Taksinin gittiğini belli eden tekerlek sesleriyle derin bir nefes aldım.Her ne kadar onlara inanmak istesemde,biraz çekiniyordum.

Belki de bazı gerçekleri duymak istemiyordum.

Ama bu soğukta daha fazla burada duramayacağımı bildiğimden yavaş adımlarla binaya doğru yürüdüm.

***

Üçümüz de diyecek bir şey bulamayarak sessiz bir şekilde oturuyorduk.Sanki yeni tanışmış gibiydik.

Sonra odada gezindi gözlerim.Ne kadar anımız vardı bu evde böyle? Her bir köşesini ezberlemiştim.

Yeri geldiğinde ağlamış,yeri geldiğinde neredeyse anırarak gülmüştük bu evde.Kerem'in eviydi bu ev.

Aramızda kendi evi olan bir tek oydu.

Biz de her buluşmak istediğimizde buraya gelirdik.

Kafamı sağa sola sallayarak düşüncelerimden uzaklaşmaya çalıştım.

Bade ve Kerem ikidebir birbirlerine bakıyorlardı.İkisininde söyleyecek çok şeyi vardı ama söyleyecek cesaretleri yoktu belkide,bilmiyordum.

Hepimiz çekinerek bakıyorduk birbirimize.

Sahi,ne zaman böyle olmuştuk biz?

Ne zaman birbirimizden korkar,birbirimizden çekinir olmuştuk?

Bu düşüncelerle gözümün dolduğunu hissettim.Şimdi zamanı değildi,gözlerimi tavana çevirdim.

O gözyaşlarının akmaması için elimden geleni yapıyordum.

Ama başaramadım ve gözlerimden bir damla yaş aktı.

O anda gözlerim Bade'ye çevirdim ve onunda benim gibi olduğunu gördüm.Ve işte o an Bade dayanamadı ve gelip bana sımsıkı sarıldı.

Bende ellerimi beline yerleştirdim.Hıçkıra hıçkıra ağlıyorduk birbirimizin kollarında.

Bade gözyaşlarının arasından zar zor konuştu.

''Asya inan bana,bizim o günkü iğrenç plandan haberimiz yoktu.Sen bizim kardeşimizsin,nasıl yapabiliriz ki sana böyle bir şeyi? Lütfen affet bizi lütfen..''

Daha da sıkı sarıldım ona.Onlarla nasıl küs kalabilirdim ki? Onlar benim ailemdi.

Sonunda sarılmayı bıraktık ve geri çekildik.İkimizinde gözleri kıp kırmızıydı.Birbirimize bakıp güldük.

Ve sonra gidip Kerem'e sarıldım.O da benim saçlarımı karıştırdı küçük bir çocukmuşum gibi.Bade bize gülümseyerek bakınca dayanamayıp tekrar sarıldım ikisine.

Tanrım,özlemiştim.

Ayaz'ın Ağzından

Arabamı çevik hareketlerle kilitleyerek,hızlı adımlarla binanın içine girdim ve merdivenleri çıkmaya başladım.

Kerem'in evine gelmiştim.Onunla konuşmam lazımdı.

Merdivenleri çıktıktan sonra evinin önüne gelip zile bastım.

Açılmasını beklerken ayaklarımla ritim tutuyordum.

Kapı açıldığında karşımda Kerem'i gördüm.Şaşırmıştı,beklemiyordu tabi.

''Kardeşim konuşmamız gerek.'' diyerek içeri geçmeye çalıştım ama beni engelledi.

''Ne söyleyeceksen burada söyle.''

Şaşırmıştım,fazla soğuktu.Ama yinede takmadım.

''Bak kardeşim o gün olan olay için üzgünüm.Kendimi tutamadığımı biliyorsun.Şimdi özür dilemeyi isterdim ama onu da beceremiyorum,biliyorsun.''

Güldüğünde bende güldüm ve erkek sarılması yaptık.

Sonra onu itip ''İnsan içeri çağırır insafsız.'' diyerek içeri girdim.Ama mutfaktan gelen tanıdık sesle olduğum yerde kaldım.

''Bak Bade,ben çok kırıldım.Hemde çok.Hayatımda hiç bu kadar aşağılanmadığımı,hiç bu kadar güçsüz durumuna düşmediğimi biliyorsun.Bu benim çok yara almamı sağladı.Hiç beklemediğim,yeni güvenmeye başladığım birinden yara aldım.Ben işte bu yüzden kimseye güvenmek istemiyorum.Herkes kırıp döküyor.Sanki bizimki kalp değil,taştan bir duvar.

Sanki biz hiç kırılmıyor,biz hiç üzülmüyoruz.

En çokta üzüldüğüm nokta yeni başlayan duygularımı şimdi keşfetmem.Bade,ben ondan hoşlanıyorum.Lanet olsun! Bana bu yaptıklarından sonra nasıl oluyor bilmiyorum ama bu duygu gitmiyor işte.O öküz,odunun teki.

Gelip bir özür bile dileyemez o.Egosuna sığdıramaz özür dilemeyi.

Bende gelip özür dilemesini beklemiyorum zaten,dilemeyeceğini biliyorum.Zaten dilese bile kabul etmem.Bizimkisi kısa bir hikayeydi ve bitti.Zaten onun bir sevgilisi var.Benim onlara mutluluk dilemekten başka çarem yok.Bundan sonra tek yapmaya çalışacağım şey,ona karşı olan bu duygularımı yok etmek.''

Şu an onun benden hoşlanmasının şokunu yaşıyordum.Bu kızdan özür dilemeliydim,en azından kendimi rahatlatmak için.

Kerem'e döndüm.''Benim bu kızdan özür dilemem gerekiyor galiba.''

Kerem güldü ve sırtıma vurdu.''Sana kolay gelsin kardeşim,çünkü işin çok zor olacak.''

Sen DöndüğündeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin