【ALVIN】
Lucien o gece kanepede uyuyakaldı çünkü gece yarısı civarında bir teslimat olacağını söyledi ve benim güzellik uykumu bölmek istemedi ki, açıkçası o noktada her şeyden çok buna ihtiyacım vardı.
Dürüst olmak gerekirse, tüm böceklerden uzakta Lucien'in yanında olmak güzel hissettirdi. Ne yazık ki, bu süre kısa sürdü, ertesi sabah eve döndüm ve onu uyandırmamak için bir fare kadar sessiz olmaya çalıştım. Endişelenmeyin tabii ki öylece ayrılmadım, bu pislik bir hareket olurdu. Kalmama ve bu kadar güzel bir süre kalmama izin verdiği için ona teşekkür eden bir mektup bıraktım. Ayrıca başka bir zaman tekrar kalmayı çok istediğimi söyledim.
Ama eve geldiğimde, böyle ekstra davranmak yerine ona bir kısa mesaj gönderebileceğimi fark ettim.
"Alvin, dinliyor musun?" diye sordu Rowan, parmaklarını yüzümün önünde şaklatarak ve beni gerçeğe geri çekerek.
Özür dilercesine, "Pardon, dikkatim dağıldı. Ne söylüyordun?"
"Harika haberlerimiz var." diye heyecanla gülümsediler, ben de dâhil hepimizin ilgisini çekmişlerdi.
"Devam et." diye ısrar etti Delilah, gözleri beklentiyle parlayarak.
Ardından Rowan, parmaklarını gururla kıpırdatmadan önce kollarını uzattı ve parmağındaki küçük elmas yüzüğü gösterdi. "Evlenme teklifi etti!"
"Yok artık!" Margot nefesini tuttu, öne doğru eğilip yüzüğü inceledi. "Çok pahalı görünüyor, bunu nasıl alabildin?"
"Zenginim." dedi Antonio gururla, daha önceki sözlerini tekrarlayarak. "Ve hayır, bir ayağı çukurda olsun zengin olsun kişisi değilim ben."
"Bu nasıl oldu?" Ben öylece oturup onun evlenme teklif edeceğini bilmiyormuş gibi davranmaya çalışırken Delilah heyecanla sorguladı.
"Home Depot'ta nasıl tanıştığımızı hatırlıyor musun?"
"Lütfen bana Home Depot'ta sana evlenme teklif ettiğini söyleme." diye iç çekti Margot.
"Home Depot'ta teklif etmenin nesi yanlış?" Antonio söylenmeye başladı. "Böyle şovlar yapınca bazı eşyaları hediye bile ediyorlar."
"Hayır, Home Depot'ta evlenme teklif etmedi." diye araya girdi Rowan, başını sallayarak. "IKEA'da evlenme teklif etti."
"Neden ya?" Delilah şok olmuş gibi baktı.
"Şaka yapıyorum aptallar."
"Tamam, eğlenmeyi bırak da gerçeği anlat." diye ısrar etti Margot.
"Tamam be." diye cevap verdiler. "Beni Pizza Hut'a götürdü ve en sevdiğim Mozzarella Peynirli Pizza'yı ısmarladı. Yemeğimi bitirdiğimde tek dizinin üzerine çöktü ve mumlar eşliğinde teklif etti. Bu sayede bedava bir pizza daha aldık ve onu da yedik. Eve geldiğimde aşırı tokt-"
"Bir dakika bekler misin?" dedi Delilah migreni tutmuş gibi gözlerini kapatarak. "Sana Pizza Hut'ta mı evlenme teklif etti?"
"Evet, yani?"
Bir dakika boyunca odayı sessizlik doldurdu.
Sonra iki dakika.
Sonra beş dakika.
"Bu çok romantik!" Delilah adeta ciyakladı. "Marg, bana bir fast food restoranında evlenme teklif etmezsen, seni terk ederim."
"Standartlarınız inanılmaz düşük." diye yanıtladı Margot, başını sallayarak. "Buna bayıldım."
"Tebrikler çocuklar." dedim gülümseyerek. "Nasıl kutlayalım istersiniz?"
"Pizza?" diye sordu Antonio başını eğerek.
"Sen deli misin? Midem mi patlasın istiyorsun?" Rowan alay etti. "Hamburgere oy veriyorum."
"Hamburger de aynı muhabbet değil mi?"
"Pizza kadar değil."
"Her neyse çocuklar. Altı ay sonra düğünümüz var. Yarından itibaren planlamaya başlayacağız, bu yüzden muhtemelen aranızda eskisi kadar olamayacağız."
Margot, "Başımızı dinleyeceğiz yani." diye şaka yaptı ve Rowan'dan kafasına bir şaplak yedi.
Bir şey diyecektim ki cebimde telefonumun titrediğini hissettim. Elime aldım ve ekrandaki bildirimi okudum - Lucien'den gelen ve 'Hey, yarın için bir planın var mı?' yazan bir mesajdı.
'Hayır, neden?'
Bir saniye sonra, 'Seni patene götürmeme izin verir misin?' yazdı.
'Artistik patinaj?' Yüzüme yerleşen gülümsemeye engel olamayarak cevap yazdım.
'Hayır, buz pateni. Artistik patinaj da bazı hareketler var, bu kadar çabuk ölmeni istemem.'
Gülümsedim ve cevap yazdım. 'Gitmeyi çok isterim. Ne zaman?'
Kendisi için her zamanın uygun olduğunu söyleyerek yanıt verdi ve ardından akşam yedi buçukta gitmekte karar kıldık. Ona mesaj attıktan sonra, yüzümde hâlâ o aptal gülümseme vardı.
Ve kafamı kaldırdığımda en korkunç manzarayla karşılaştım. Dört kişi bir grup atmaca gibi dikkatle bana bakıyordu.
"Ne oldu?" Kaşlarımı kaldırarak sordum.
"Sevgilin mi var?" Rowan imalı bir şekilde gülümsedi.
Antonio, hayali saçını omzunun üzerinden atarak "Lucien olmalı." diye yorum yaptı - ve evet, bu çok sık yaptığı bir şeydi.
"Öyle mi?" diye sordum, hayali saçlarımı savurarak.
"Bekle, siz şey misiniz?" Margot şaşkınlıkla sordu.
"Hayır, sadece arkadaşız." diye bilgilendirdim.
"Yine de onunla çıkar mıydın?" Delilah heyecanla sordu.
Bu soru beni hazırlıksız yakaladı. Bir an tükürüğüm boğazımda kaldı ve anında garip bir şekilde ensemi kaşımaya başladım, yanaklarım kıpkırmızı olmuştu.
Rowan ne kadar sessizleştiğimi fark edince "Hadi başka bir şey hakkında konuşalım." diye önerdi. "Davet etsek Alfredo düğüne gelir mi?"
Ondan sonra her şey bir anda arka planda kaldı çünkü hâlâ Delilah'ın bana sorduğu şeyi düşünüyordum.
Yine de onunla çıkar mıydın?
Bilmiyorum. Yapar mıydım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pest Control 🕷
Jugendliteratur❝Saat gecenin 3'ü, ne istiyorsun?❞ ❝Odamda hamam böceği var benim için öldürür müsün?❞ 〤 Alvin 24 yaşında olmasına rağmen böceklerden çok korkan biridir. Bu nedenle, bir gece dairesinde hamamböcekleri gördüğünde daha önce hiç konuşmadığı, çekici yan...