17 Haziran, 14.44
Gökyüzündeki her bir yıldız Dünya'da yaşayan her bir insan için doğar, büyür ve ölürmüş.
Yıldızlar arasındaki bu inanış uzun zamanlardan itibaren hep başka yıldızlara aktarılarak varlığını sürdürmüş. Yeni doğan küçük meraklı yıldızlar bu inanışa göre kimin için var olduklarını hep merak eder, Dünya'da ne zaman gece olsa onlar gözlerini dört açıp çok fazla parlayarak insanları izlermiş; acaba kimin için varız diye.
Bugün doğacak olan birileri için gökyüzü yine hazırda bekliyormuş ama bugünün önemi çok başkaymış. Dünya'ya gözlerini açacak olan bebeklerden biri o kadar farklıymış ki mucize sayılması gereken yerde kimse fark edemeyecekmiş bile. Ruhlar var oldukları evrenden Dünya'ya gelirken o bebek seçilmiş olarak gelecekmiş. Gelmemesi gerekirken özellikle gelen, sihirli kitaplardaki olayların kahramanı gibi.
Zamanı geldiğinde gökyüzünde küçük bir parıltısı oluşan yıldız onun için doğarken her şeyin farkında olup ona yol göstermeye hazırmış fakat diğer yıldızlarla tanışırken de hiçbir şeyi belli etmemesi gerektiğini biliyormuş. Diğer yıldızlar kimin için var olduklarını bilemezken bu yıldız nasıl biri için yaşayacağının farkındaymış ve her zaman onun yolunu aydınlatacakmış.
Yıllar geçmiş ve herkesin arasına karışıp sıradan biriymiş gibi yaşayan o kişi, bir gün kulaklığındaki şarkıyı mırıldanırken gökyüzüne baktığında gözlerine iki yıldızın arasında parlayan ufak bir ışıltı denk gelmiş. Her gece orada parıldayıp duran ışık zamanla ezberlediği bir nokta olmuş.
Bazen kötü zamanlarında bazen de iyi zamanlarında geceleri bakarmış gökyüzüne, ne de olsa sıradan bir insanmış artık. Ruhu büründüğü bedende kaldığı sürece onu bilemeyecekmiş.
Hataymış belki de Dünya'ya gelmesi; ruhunun ne kadar özel olduğunu anlayamamış hiç, diğer insanlardan farklı olup fark etmeden ona ait olan yıldızı bulduğunu anlayamadığı gibi.
🌟
