cheers darlin'

33 5 0
                                    

Saatler geçmişti ve aradığı, kendisini bir kara delik gibi içine çeken siyah gözleri bulamamıştı. Bir olasılıktı sadece. Küçük ama umut verici bir olasılık. İmkansız değildi ve Atsumu bu düşünceye tutunarak bekliyordu.

  Neden bu kadar kapıldı ona, ilk gördüğünde kalbi nasıl hiçkimse için atmayan tembel bir ihtiyarken onun için bu denli delice atmaya başlamıştı hiçbir fikri yoktu. Sadece unutamamıştı ve yeniden görmek istiyordu. Beklemişti, bekliyordu ve bekleyecekti.

Üç gündür bara aynı saat diliminde geliyor etrafa bakınıyor ve bardan en son, hayal kırıklığı ve o bir bütün olarak çıkıyordu. 'Keşke...' diye geçirdi içinden. 'Keşke gelse ve bana o aptal sevgilisini anlatsa...'
Acıtıyor muydu? Evet. Bu his Atsumu'yu güldürüyordu. Yıllardır gülmeyen biriydi ve bu acınası hali onu güldürüyordu. Derin bir iç çekerek içkisindeki son yudumu yavaşça içti. Boğazını yakan içkiye aldırış etmemeye çalışsa da yüzünü buruşturmadan edemedi. Öyle çok içki içen biri değildi ancak yeni bağımlılığı olan siyah kıvırcık saçların arkasına saklanan iki küçük ben, kızarmış dudaklar ve ışığını hâlâ kaybetmemiş gözlerin yanındaki diğer bağımlılık olacak gibiydi içki içmek.

Bar bugün erken boşalmıştı. Atsumu daha fazla durmanın anlamsız olduğunu bilse de kalmak istiyordu. Bir yanı şiddetle oturması gerektiğini anlatıyordu. 'Ya gelirse?' Dayanamayarak oturdu. Ancak canı içmek istemiyordu. Yine yemek yememişti ve içki yine midesini yakmaya başlamıştı.
Kafasını kollarının üstüne koyarak kapının girişine bakmaya başladı. Kahverengi kapı eskimiş, yer yer çizilmiş ve soyulmuştu. Atsumu kapının açılmasını o kadar istiyordu ki! Uzun zamandır kendi için pek bir şey istememiş adam şu an güçlü bir istekle kapının açılmasını umuyordu.

  Ve o an belki de tanrılar ilk defa Atsumu'yu duydu. Kapı aralanmış, içeriye beklediği o güzel kokulu beden girmişti. Atsumu içkinin verdiği kafa karışıklığıyla halüsinasyon gördüğünü sandı ilk önce. Fakat gerçekti ve sarışın adamın yanına doğru geliyordu. Atsumu kafasını kollarının üstünden kaldırdı ve beklentiyle adama baktı.

'Tanıyacak mıydı acaba?'
'Çok sarhoştu ya hatırlamazsa?'

Düşünceler birer birer akın ediyordu kafasına. Delirecek gibi olmadan gözlerini üzerinden alamadığı adam yanındaki bar sandalyesine kuruldu ve Atsumu'ya dönmüştü. Atsumu hâlâ hayal mi değil mi diye ayırt etmeye çalışırken sessizliği bozan taraf siyah saçlı oldu.  "Teşekkür ederim." diye mırıldandı. Hiçbir zaman bu kadar sarhoş olmamıştı ve bu içindeki mahcubiyeti daha da büyütüyordu Kiyoomi için. Atsumu yutkundu. Onun kafasında yankılanan şeyler bambaşkaydı.

'Hatırlıyordu, unutmamıştı!'

  Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki tüm vücudu kasılmıştı. Sevgilisi olan bir adamdan hoşlanıyordu, evet. Ancak kendini durdurabileceği bir gücü yoktu. Bu adam fena bir biçimde hoşuna gidiyordu, tüm zamanını ona bahşederek hayatını onun yapmak istiyordu. Yeni tanışmışlardı fakat Atsumu onu yüzyıllardır tanıyormuş gibi hissediyordu. Eskiden dinlediği o aşk şarkıları, okuduğu romantik kitaplar, izlediği filmler, diziler şu an hepsi gözünde değer kazanmıştı. Eski Atsumu; sevginin yoğun halini bilmezdi, saçma bulurdu. Ancak şu an anlayabiliyordu yazılan onca efsaneyi, şiiri.

  Sesinin tonunu olabildiğince titrememesini sağlamaya çalışarak "Önemli değil." dedi. Kısık bir sesti yine de sesinin titremesini engelleyebilmişti. Kiyoomi gülümsedi "O zaman size bir içki ısmarlayabilir miyim?" diye sordu. Bu soruda ne  flörtöz bir ton vardı ne de bir art niyet. Teşekkür amaçlı yapılan küçük bir jestti. Atsumu bunu bilmesine rağmen heyecanlanmadan edemedi. Ne ara bu kadar çok duyguyu bir arada yaşamaya başlamıştı farkında değildi, şikayetçi de değildi. Kafasını olumlu anlamda sallayarak parmaklarıyla oynamaya başladı. Kiyoomi ise yanındaki adamın heyecanından ve gerginliğinden bihaber bir şekilde barmenden iki bira istedi ve Atsumu'ya dönerek havadan sudan konuşmaya başladı. Sarışın çocuk onu büyük bir ilgiyle dinliyor arada onay mırıltıları ya da küçük kıkırtılar bırakıyordu. Biraları geldiğinde Kiyoomi  bira bardağını havaya kaldırarak Atsumu'ya baktı. Atsumu da kadehini kaldırdı ve kadehlerin çıkardığı cam sesiyle birlikte karıştı ikilinin sesi. "Şerefe."

cheers darlin' || sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin