Bordonun Sevdası

4.Bölüm

Sabah uyandığımda yine aynı rutini uygulayarak kalkıp hazırlandım. Üzerime kışlık uzun beyaz kazak elbisemi giymiştim. Belime de kahverengi kemerini takıp makyajımla hazırdım. Saçımı da yukarıdan sıkı at kuyruğu yapmıştım. Botlarımı ve uzun kabanımı alıp cantamla beraber evden çıktım.

Bugün hava güzeldi aslında kapalıydı ama soğuk değildi çok hafif bir rüzgar vardı o yüzden yürümeye karar verdim.

Yaklaşık bir 20 dakika sonra okula varmıştım bile. Beni gören Mert bey hemen yanıma gelmişti tabi. Dur be kardeşim daha dün bir bugün ikinci günüm.

-Günaydın Derya.

Derya? Sen hayırdır acaba? Deryaymış hıh.

-Günaydın Mert Bey.

Bey'i bilerek bastırarak söyledim. Yüzü mü düştü onun? Sen hayırdır uşağum?

-Ee şey diyecektim bugün çıkışta bi kahve içmeye gidelim mi?

-Kusura bakmayın ama başka planlarım var.

-Yaa. Neyse o zaman başka sefere sözüm olsun sizi kahve içmeye götürücem.

-Hiç gerek yok aslında

-Yook olmaz, dedi gülerek, hem sohbet ederiz.

-Bakarız Mert Bey şimdi gitmem lazım ders başladı malum.

Hemen yanından ayrıldım. Ayy neyse günümü mahvedemem.

Derse girdiğimde çocukları görmemle içimi tekrar bir mutluluk kapladı. Ben çok seviyordun ya mesleğimi iyi ki bu mesleği seçmişim.

İlk dersimiz matematikle güne başlamıştık bile.

-Yani çocuklar 5 armut artı 3 armut kaç yapar?

-Sekiiiz , dediler hep bir ağızdan.

Öyle böyle hemen öğle arası vakti gelmişti bile.
Çocukları çıkınca bende kendime bir kahve alıp öğleden sonraki etkinlikleri hazırlamaya başladım.
O sırada yanıma ağlayarak Buğra geldi.

-Buğracım ne oldu canım?

-Ö-öğremtenim Ahmet bana vurdu dedi ağlayarak.

Hemen Ahmet çağırdım.

-Ahmet neden vurdun arkadaşına?

-Topumu vermedi öğretmenim ayrıca vurmadım ittirdim o da düştü.

-Ahmetcim ne olursa olsun şiddete baş vurulmaz ama sorularımızı konuşarak halletmeliyiz şimdi özür dile lütfen Buğra dan .

-Özür dilerim Buğra

-Aferin size hadi oyununuza devam edin

Öğleden sonra ise çabucak geçmişti. Çıkış saati geldiğinde tam çıkacakken birinin bana seslenmesiyle durdum.

-Şşt hoca hanım

Bana mı diyordu ya bu? Evet bana diyormuş.

-Buyurun beyefendi

-Sen benim çocuğuma nasıl vurdutturursun?

-Anlamadım?

- Benim çocuğum dayak yerken sen neredeydin lan?

Ha şimdi anlaşıldı Buğra nin babası gelmiş.

-Bakın beyefendi öyle sandığınız gibi bi-

-Eeeehh! diye bağırdı adam , bana bak lan hoca hocalığını yapamıyorsan defol git o zaman. Daha iki çocuğun başında duramıyor ne biçim hocasın lan sen?