5| Kahvaltı
Pazar günüydü. Neredeyse bütün çalışanlar yemek odasındaki uzun masada yerimizi almış kahvaltı yapıyorduk. Masanın en başında Eymen vardı. Hemen çaprazında Reyhan onunda yanında ben vardım. Diğer çalışanların ismini henüz tam olarak öğrenememiştim. Her neyse bu kısım önemli değildi. Asıl önemli olan Eymen'in çalışanlarıyla kahvaltı yapmasıydı, hatta bu kadar gürültü varken herkesin rahatça kendi arasında konuşurken onun umursamadan sakince kahvaltısını yapıyor oluşuydu.
Reyhan'ın kulağına eğilip fısıldadım. "Eymen Bey neden çalışanlarıyla kahvaltı yapıyor?"
Reyhan'da aynı şekilde benim kulağıma eğilip fısıldadı "Her haftasonu böyledir. Eymen Bey yalnız yemek yemeği sevmez, çalışanlarıyla aynı masaya oturmaktan gocunmaz."
Eymen beni her geçen gün daha da şaşırtıyordu. Mesela bu genç yaşına rağmen bu kadar büyük bir şirketin başında olması ve yıllardır bu şirketi tek başına yönetmesi oldukça şaşırtıcıydı. Ailesinin başında olmaması, çalışanlarıyla beraber yaşaması gibi beni şaşırtan çok şey vardı.
Bu adam gerçekten ilgimi çekmişti.
Kahvaltının devamında masadakilerle yakınlık kurmak amacıyla sohbete katılmayı tercih etmiştim. Yaptıkları maç muhabbetine ortak oldum. "Ee Hazar, sen hangi takımlıydın?" dedi içlerinden biri, sanırım o da evde kalan korumalardandı.
Çayımdan bir yudum alıp "Fenerbahçeliyim abi ben." dedim. O sırada Eymen'le nedensizce göz göze gelmiştik. Çok geçmeden masadakiler Fenerbahçe muhabbeti yaparken gözlerimi üzerinden çekmiştim.
"Hazar ya, bu yaşta nasıl kaptın sen bu işi oğlum?" dedi masanın ortalarından orta yaşlı bir abi.
Ağzımdaki peyniri yutup "Hiç bilmiyorum ki..." dedim yeniden çayıma uzanırken tekrar Eymen'le bakışmıştım "...bir takım aksilikler oldu ama alındım işe."
"Şanslı kerata." dedi tam karşımda oturan sakallı bir abi. Yanılmıyorsam aşçılardan biriydi o da.
O abiye gülümserken yine Eymen'le bakışmıştım. Bu sefer bakışlarımı geri çekmeden, yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan göz kırptım 'hayırdır' anlamında.
Bir cevap alamadan adam kızarıp öksürmeye başladı. Reyhan dahil birkaç kişi hemen ona su uzatırken o inatla bana bakmamaya çalışıp suyunu içti.
Göz kırptığım için mi utanmıştı bana mı öyle geliyordu?
"Ee Hazar, 5 kardeşmişsiniz galiba?" diyen bir abiyle dikkatim dağılmıştı, yeniden açılan sohbete ortak olmuştum.
Yine de kendimi Eymen'e bakıp gülümsemekten alıkoyamamıştım. Tatlı bir adamdı.
.
arada böyle kısa bölümler gelebilir çünkü neden olmasın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Say Yes To Me | bxb
Lãng mạn[TAMAMLANDI] Ben onu dışarıdaki tehlikelerden korumak için görevlendirilmiştim, aşık olmak hiç hesabımda yoktu. - Başımı eğip altımdaki Eymen'e baktım. Gözlerinde gerçek korkuyu görebiliyordum. Yutkunup daha sıkı tuttu gömleğimi. Gözlerimiz birbirin...