9.BÖLÜM- YALANLAR İÇİNDE BÜYÜMÜŞ GERÇEKLER.

55 7 86
                                    

FİNALE SON 2! Hiç uzatmıyorum ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum! Bu arada, Evrenden Öte'nin en kısa bölümü!
Neyse... Keyifli okumalar<3

Tavsiye: Bölümü okumadan önce bir önceki bölümün son paragraflarını okumanız sizin için daha iyi olacaktır, odağınızı arttırır!


Oy ve yorumları unutmuyoruz!!

------

Bölüm şarkıları:

Lana Del Rey- Lucky Ones.
Selena Gomez- People You Know.
Shawn Mendes- Mercy.

-----------------




9. BÖLÜM- YALANLAR İÇİNDE BÜYÜMÜŞ GERÇEKLER.



.


Gerçekler gün yüzüne çıkmıştı ve acımasızca yüzüme çarpmıştı.

Korktuğum tek şey kendimdim.

Korktuğum tek şey öğrenmek istemediğim gerçeklerdi.

Korktuğum tek şey kendi karanlığımdı.

Kendi yokluğumdu.

Kendi insanlığım ve canavarlığımdı.

Kendimin canavarı, kendimi tüketen benden başkası değildi. Kendimin gerçeği, kendimin özü benden başkası değildi; başkasını ilgilendirmiyordu.

"Siz... Ne dediniz az önc-" Kelimeler boğazımda düğümlenmişti. Ayağa kalktığımı sandalyem yere düştüğünde çıkardığı sesten anlamıştım. Damağım çamur tadına bürünmüş, çenem kasılmış, göğsüm şişmiş, başıma ağrı girmişti.

Ben söylenen şeyleri idrak etmeye çalışırken Owen sandalyesini geriye birkaç karış çekmiş ve ayağa kalkıp ellerini önüne bağlamıştı. Annesinin söylediklerine karşı çıkıyordu.

O da en az benim kadar şaşırmışken gözlerimi Ay Tanrıçası'na çevirdim. O da ayağa kalkmıştı ve duyduğu şeyler karşısında şoke olmuşa benziyordu.

Onun ardından Güneş Tanrıçası da ayağa kalktı ve bir anda parmağıyla beni gösterdi, "ONUN ÖLMESİ GEREK!" Ve hemen ardından gözlerini kıstı, dudaklarını oynattı ve ardından bana doğru tüm parmak uçlarını gösterdi. Kör edici ışıklar bana doğru gelmeye başladı. Kolumu ani refleksle siper aldım, şişen göğsümden kalbim patlayacak gibi hissediyordum.

***

"HAYIR!" Tanrıça da ellerini birleştirdi ve gri renkte sise benzeyen küreler o ışığı havada yakaladı, içine aldı ve bir anda yok oldu. İllizyon gibi görünen sihirler doğa harikası gibi görünüyordu. "Onun ölmesi gerekse bile onu sen öldürmeyeceksin, Tissea."

Tom, Tissea'nın ellerini kendi ellerinin üstüne koydu ve gözlerini kapatıp bir şeyler fısıldadığında Güneş Tanrıçasının ellerindeki damarların belirginleştiğini ve yeşil yerine turuncuya yakın bir renge döndüğünü gördüm. Ancak aynı sürede o damarlar sanki hiç parlamamış gibi eski hallerine, yeşile döndü ve belirginleştikleri yerde yok oldular. "Karanlığın aydınlığı içine aldığını unutmamalısın, sevgili kardeşim Tissea."

EVRENDEN ÖTE (1) -KÖRLEŞMİŞ RUHLAR ve EBEDİ İNSANLAR.Where stories live. Discover now