27.

113 2 0
                                    

(SAFIR)
123...
nereye gittiler?
124...
Neden kimse bana birşey anlatmıyor?
125...
Prens i kim bu hale getirdi?
126...
Merih nasıl bu kadar yorgun olabilir?
127...
Neyim ben? Yan karakter falanmı?
128...
Çokmu saf buluyorlar beni?
129...
Komutan neden garip davranıyor?
130...
Ailelerimiz hakkında haklımıydı?

" 130, 134, ... 137? Of Safir yavaş! Sayamıyorum kaçırdım!"

Mekik çekiyordum. Ayaklarımı tutması için Evren'den yardım ıstemiştim. Her çektiğim mekikle alnım alnına değiyordu.
Durup yüzüne baktım

"Ah özür dilerim, gidebilirsin istersen. Prens'in yanına çıkacağım"

Ayağa kalkıp elini uzattı kalkmam için
Elini tutup ayağa kalktım

"Teşekkür ederim Evren"

Yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirip gözlerini kapattı

"Rica ederim ne zaman istersen"

Gülümseyip yürümeye başladım. Görev için çok birşey kalmamıştı.
Evren yanımda yürüyordu

"Hey Safir"
"Efendim"
"Komutanmı değişecekmiş?"

Birden durdum. O birkaç adım ileriye gidip bana döndü

"Hayır," dedim
"Nerden çıktı o?"
"Ah birkaç asker konuşuyordu boşver boş bir dedikodudur sadece"

Yürümeye devam ettik.

"Şey"
"Efendim Safir"
"Bence komutana sorsak daha iyi olabilir"
"Ah olabilir!"

Durup yandaki koridora baktı

"Ben bu taraftan gidiyorum görüşürüz "
"Görüşürüz"

Birkaç dakika sonra, bahçeden gelen bazı sesler duydum.
Bunun üzerine başımı hemen yanımdaki pencereden uzattım.
Üç kişi gördüm.
Merih, komutan ve çavuş
Merih'in yine saldırganlığı üzerindeydi. Komutan onu tutmaya çalışıyordu. Ve sanırım , çavuşun dudağı kanıyordu.

Boşverip odama yöneldim
Kapıyı açtım,
Günyaz burda. Prens uyuyor galiba

"Günyaz"

Yerde bağdaş kurarak oturmuştu. Tek eli dizinin üzerinde yumruk olmuş sıkmaktan bembeyazdı.
Gözleri tamamen açıp irisleri minicik olmuştu.

"Öldür."

Ağzından çıkan kelime buydu.

"Öldür."

Garipsedim ama Prens'e bakınca gördüm.
Birisi ona birşey yapmıştı
Bir insanın yüzü uyurken bile yorgun gözüküyorsa, dikkat edin

"Kim"
Dedim sadece beni fark etmişti.

"O sarı saçlı... o sarı yılan... "
"Çavuş"

Dedim en son biliyordum. Merih boşuna böyle davranmadı hiçbir zaman çünki.

Derken, kapıyı yavaşça açıp içeri girdi . Prens'i uyandırmamaya dikkat ederek kapattı. Prens'in yanına yürüyüp yatağın başına eğildi.

"Ben demedimmi sana dikkat et diye, sarışınlardan bi bok olmaz diye seveceksen benim gibi esmer seveceksin! Diye"

Yataktan bir mırıldanma duyuldu. Sonra oturur pozisyona geçti Prens

"Ezdim"

Dedi.
Gözlerinden belli bir nefret akıyordu

"Ezdim." Dedi tekrardan.

Yüzüne o gülümsemeyi yerleştirdi.
Yataktan inip normal bir şekilde yürüyerek lavaboya gitti.
Kapıda dönüp bize baktı

"Bir dakika."
"Ule siz ne anladınız?"

Merih ne anladığını neden böyle davravrandığını sorgulamaya başlamış gibi gözüküyordu.

"LAN"

Üçümüz birden yüzlerimizi ona döndük

"Oyuncak gibi kullandı derken..- "

Kaşlarını kaldırdı

"Oğlum ne yaptınız adama?!"

Merih gözlerini kaçırdı

"Ya bana dokundu demedinmi?"
-Günyaz

"AdAm DoĞrU dÜzGüN yAnImA yAkLaŞmAdI bİlE"

.
.
.
_______________
Ay şaka bee Bora'cığıma birşey yapar mıyım ben ksksksksksks

İkinci Yılın Görevi(bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin