-VAZGEÇMEK-
Hayatımızda vazgeçmişlikler ve kararsızlıklarda oluyor elbette. Mesela benim de hayatımda sürekli kararsız olduğum vazgeçtiğim anlar oldu. Özellikle şu an okuduğunuz bu kitabı yazarken bile birçok kez vazgeçip bir köşeye bıraktım. Hatta daha öncelerinde bile yazıp vazgeçtiğim kitaplarım oldu. Şu an okuduğunuz kitabı yazarken birçok destekçim olduğu için hiç vazgeçmedim pes etmeden bu kitabı yazdım.
Siz de ne uğruna olursa olsun vazgeçmeyin, yapamazsın diyenlere inat vazgeçmeyin.
Ne demişti Miraç Çağrı Aktaş;
"Kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde yenilirsin. Kaybettiğin yerden yeniden diyeceksin. Çünkü hayat kaybettiğin yerden başlar."
Her şeyi açıkladığını düşündüğüm bir söz daha bırakmak istiyorum;
"Kendinizi uyandırmak için, yani faaliyetlerinizde daha dikkatli olmak için çaba göstermeye başladığınızda, birdenbire hayatı çok daha fazla takdir etmeye başlarsınız."
(Robert Biswas - Diener)
Kararsızlıklarda bizi çoğu kez başarısızlığa götürür. Hayatımızın her alanında bir çok konuda karar vermemiz gerekiyor. Doğru ya da yanlış bir şekilde karar veriyoruz. Bu kararı verirken de birçok şeyi göz ardı ettiğimizin farkına varmıyoruz. Kendi hayatımızla ilgili aldığımız kararları çoğu kez çevremizin bizi etkilediği şekilde ele alıyoruz.
Ama şunu da bilmeliyiz ki kararsızlık kendimizle verdiğimiz savaşlardır. Yani içimizde kopan fırtınalara kararsızlıklar yol açıyor. Bu savaşlara bir son vermek istiyorsak, önce kararsızlığı yenmemiz gerekir. Bu durumda da bize düşen en büyük pay, çevremizdeki insanları görmezden gelmek ve içimizdeki sese kulak verip yola devam etmek. Bu duruma alışkın olduğumuzdan zorlanmamız doğal.
Ama bu durum sayesinde o kadar rahatlayacağız ki, en azından aldığımız kararlar yanlış dahi olsa kendi kararımız olduğundan sonrasında pişmanlık yaşamak yerine telafi etmeye çalışırız.
Bu konu ile ilgili kendi hayatımdan yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Lisenin ilk döneminde okulundan maalesef ki hiç memnun değildim ama kendi kararımdı, yani tamamen kendi isteğimle seçmiştim. Bu yüzden keşkelere takılmadım. Yani aile ya da çevrenin etkisiyle seçmediğimden dolayı, "Keşke onları dinlemeseydim de kendi kararımla hareket etseydim." deyip de keşkeler yüzünden pişmanlık duymadım. Ama şimdi sorarsanız okulumu çok seviyorum.
Siz de benim gibi kendi kararlarınızı kendiniz verin. Pişman olacağınız kararlar vermeyin. Her pişmanlık aslında bizim için birer tecrübeye dönüşüyor. Hayat ne kadar yaşadığına göre değil, nasıl yaşadığına göre kıymetlenirmiş.
Epiktetos' un sözünü söylemek istiyorum;
"İnsanları tedirgin eden olan biten değil, olan bitenle ilgili inandıklarıdır."